Tanrı, "Suların ortasında bir kubbe olsun, suları birbirinden ayırsın" diye buyurdu. Ve öyle oldu. Tanrı gökkubbeyi yarattı. Kubbenin altındaki suları üstündeki sulardan ayırdı. Kubbeye "Gök" adını verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ikinci gün oluştu(Yaratılış 1:6-8)
Bu bölümde dünyanın yaratılışının ikinci evresine yolculuk edeceğiz beraber ama öncesinde sizi uyarıyorum : Evet ayetlerde gün olarak geçiyor ve sanki bu bilime zıt dediğinizi duyar gibiyim. Değerli okuyucum kutsal kitabın yaratılış bölümünde geçen gün kelimeleri bizim 24 saatimize denk gelmiyor. Bu yüzden ben özellikle ikinci evresi diyorum. Unutmayalım ki 24 saatin bir güne denk geldiğine yaratılış bölümü yazıldıktan çok sonra karar verildi...
Yaratılış 1:2'de Tanrı'nın Ruhunun suların üzerinde hareket ettiğini görüyoruz.Peki Tanrı şu anda (yaratılışın ikinci evresinde) ne yapıyor? Sulara şekil vermeye başlıyor ve buna yeri ve göğü ayırarak başlıyor...Burada şuna değinmek istiyorum: Tanrı'nın Ruhu bir yerlerde hareket ediyorsa o yer Tanrı'nın gözünde iyi olması için düzenlenmeye başlar. Bu yer sizin yüreğiniz olabilir.Tabii izin verirseniz... Sevgi kaba davranmaz...(1.Korintliler 13:5) Tanrı sizi seviyor bu yüzden siz izin vermedikçe yüreğinizde değişimler yaratmaya başlamayacaktır.Hatta siz izin vermedikçe yüreğinize girmeyecektir bile. İşte kapıda durmuş, kapıyı çalıyorum. Biri sesimi işitir ve kapıyı açarsa, onun yanına gireceğim...(Vahiy 3:20) Siz yüreğinizin kapısını Rab'be açıyor musunuz?
...Kubbenin altındaki suları üstündeki sulardan ayırdı.Kubbeye 'Gök' adını verdi... Tanrı göğün üzerindeki suları su buharı şeklinde havaya yükselterek göğün altındaki sulardan ayırdı.Burada üzerinde durmak istediğim çok önemli bir konu var.Tanrı göğü yaratarak sadece bizim atmosferimizi içeren kuşların uçtuğu doğa olaylarının gerçekleştiği yeri yaratmakla kalmadı. Peki ne mi yaptı? Okumaya devam edin...
...Gök tahtım,yeryüzü ayaklarımın taburesidir...(Elçilerin İşleri 7:49) Yaratılış 1:2'de yerin boş olduğunu, yeryüzü şekillerinin olmadığını ve engin karanlıklarla kaplı olduğunu okuduk.Tanrı'nın Ruhu suların üzerinde hareket ediyordu ama Elçilerin İşleri 7:49 göğün Tanrı'nın tahtı olduğunu söylüyor. Peki Tanrı tahtını ne zaman göğe yerleştirdi? Evet doğru tahmin ettiniz. Yaratılışın ikinci evresinde yani şu anda yolculuğunda bulunduğumuz evrede. Tanrı'nın konutu göklerdedir. Bahsettiğim konut ruhsal bir konut çünkü RAB Ruhtur... Onu fiziksel gözlerimizle göremeyiz. Ancak ruhsal gözlerle görebiliriz. O yüzden neden şimdi göğe bakıyorum da göremiyorum Tanrı'nın tahtını gibi bir düşünceniz olmasın.
Tanrı'nın tahtını göğe yerleştirmesinin onun tasarısına uygun olduğunu düşünüyorum. Çünkü Tanrı'nın yeryüzüne yerleştireceği ve sonsuz bir sevgiyle seveceği varlığı gözlemesi gerekiyordu. Değerli okuyucum Tanrı Sevgidir ve yaratılışın diğer evrelerinde olduğu gibi bu evresinde de sonsuz bir sevgiyle seveceği varlığa hazırlıyordu dünyayı...
Evet o varlık sizsiniz.
***
Değerli okuyucum buradan sana sesleniyorum: Tanrı seninle özel olarak ilgileniyor Senin sorunlarınla ilgileniyor Seni seviyor...Sen onu sevmesen de ondan nefret etsen de O seni sevmeye devam ediyor. Çünkü O sevginin kendisi. Onda kötü olana yer yok. Bugün Rab senin ona yüreğini açmanı bekliyor...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TANRI SEVGİDİR
SpiritualVar oluştan bu yana Tanrı hakkında hep birşeyler söylenmiştir..Peki siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Var olan, var olmuş ve gelecek olan,Her şeye Gücü Yeten Rab Tanrı, "Alfa ve Omega Ben'im" diyor (Vahiy1:8) Gelin beraber Tanrı'nın kimligini,karak...