ON BEŞİNCİ BÖLÜM

572 45 8
                                    

Herkese merhaba! Birileri moral bölümü istemişti, buyurun moral bölümü yavyumlar. Okullar açılıyor diye kasmayın yahu! Her zaman bana yazabilirsiniz, yardımcı olmaya çalışırım.

Vote vermeyi unutmayalım, iyi okumalar.

BÖLÜM ŞARKISI: Alan Walker - Sing Me To Sleep

130A'NIN 130A'LISI

Ve hiç beklemediğim şeyi yapıp başını dizlerimin üzerine koyduğunda kaskatı kesildim. O ise yüzündeki tebessüm ile gözlerini kapatmıştı. Vücudum hareket etmezken iç dünyamda savaş çıkmıştı.

Devrelerimi yakıyorsun Ekin Çınar! Senin yanından her ayrıldığımda fabrika ayarlarımı düzeltmem gerekiyor.

İç savaşı boş verinde Ekin Çınar dizlerimde uyuyor yahu!

Aradan ne kadar geçtiğini bilmesem de nefes alışverişi yavaşladığında uyuduğunu anladım. Rüzgar saçlarının kokusunu burnuma taşırken elimle koluna dokundum. Buz gibi olan koluyla kendime kızdım.

Çocuk burada donmuş sen hâlâ yüzünün güzelliğini düşünüyorsun.

Üzerimdeki ceketi çıkartıp kollarının üzerinde örttüm. Rüzgar anında çıplak kollarımı sararken gülümsedim.

Normalde erkek kıza ceketini verir ama Ekin Çınar ile düzgün giden bir şey var mıydı ki?

Aslında şuan tam olarak huzurdu. Eksiği tamamlanmış huzurdu.

...

Bedenimin havalandığını fark edince gözlerimi yarım yamalak açıp ne olduğunu anlamaya çalıştım. Gözlerim önce siyah tişörtü fark ederken başımı biraz daha kaldırıp beni taşıyan kişinin yüzünü inceledim. Hafiften çıkan sakalların arasında ki alaylı sırıtış kahverengi saçlarla birleşince kim olduğunu anlamış ve rahatlamıştım. Ekin'in beni neden taşıdığını bilmesem de olduğum konumu yadırgamayıp gözlerimi kapattım. Hafifçe sarsıldıktan sonra gözlerimi açmak istesem de burnuma dolan deniz kokusu gözlerimi açmama engel oluyordu.

Birkaç saniye sonra bedenimin havalanmasıyla gözlerimi açıp Ekin'in alayla sırıtan yüzünü gördüm. Ve daha ne olduğunu soramadan soğuk suyun içine giren bedenim gerekli cevabı bana vermişti.

Ekin Çınar beni denize atmıştı! Ekin Çınar acımasızca beni soğuk suya atmış ve bundan zevk almıştı.

Olayın şokuyla birkaç saniye suyun içinde kaldıktan sonra kendimi yüzeye doğru çektim. Vücudumu saran soğuk su güzel hissettirse de hazırlıksız yakalanmanın sebebiyle bir an önce çıkmak istedim. Başımı sudan çıkardığım an öksürmeye başladığımda bir yandan da üşümemeye çalışıyordum. Benim çabalarıma inat yüzümü talan eden rüzgâr dudaklarımın titreyip dişlerimin takırdamasına neden olmuştu. Boğazımı yakan deniz suyunun acısıyla bağırmaya başladım.

''Sen! Sen ne yaptığını zannediyorsun?''

Alayla sırıtmasını kesmeden cevap verdiğinde suratına yumruğumu çakmak istemiştim ve muhtemelen buradan çıktığımda yapacağım ilk şey o olacaktı. Güneşin batışı sokaklara rüzgârları davet etmiş, havanın serinlemesine sebep olmuştu.

''Çok güzel uyuyordun, dokunmaya kıyamadım.''

Sinirden sırıtmaya başlayıp sesimi daha da yükselttim.

''Dokunmaya kıyamadığın için denize atmaya karar verdin demek. Ne kadar zekisin sen öyle!''

Kıyıya doğru birkaç kulaç atıp kayalığa tutunduktan sonra bakışlarımı ona çevirdim.

130A (Güncellenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin