-1-

126 7 2
                                    

Arkadaşlar! Bu, öylesine yazılmış bir hayran kurgudur. Shawn ön plandadır. Ve hikaye kesinlikle gerçek değildir!!

12.01.2014

Kara aldırmadan Cameron ve Nash ile buluşacağım kafeye doğru ilerledim. Botumun çamur olmasını umursamadım.

Birkaç metre uzakta elindeki kitapları ve gitarı taşımaya çalışan bir kız gördüm. Düşürdüğü kitabı almaya çalışıyordu. Hızlı adımlarla kızın yanına vardım. Koyu yeşil gözleri gözlerimle buluştu.

Şu ana kadar gördüğüm en güzel kızdı. Kumral saçları, çıkık elmacık kemikleri, ortamla uyum sağlayan kar beyaz bir ten ve fındık bir burun.

Sağ dudağı kıvrıldı. Kendime gelmeye çalışarak yerdeki kitabı uzattım. Zorla tutmaya çalıştı. Gitar çantasını elinden alıp sırtıma yükledim.

"Yardımına ihtiyacım yoktu Mendes." Dedi kız.

Kaşlarımı kaldırdım. "Beni tanıyor musun?" Öne doğru bir adım attım.

"Kim tanımaz ki. Covercı çocuk." Beyaz dişlerini göstererek gülümedi. Sol yanağındaki derin gamze belirginleşti.

Ensemi kaşıyarak "Özür dilerim." Dedim.

Aptalca konuşuyorsun Shawn. Aptal. İç sesime susmasını emrettim.

"Gitarımı alabilir miyim?" Elini uzattı.

"Nereye gideceksen yanında gelebilirim..." umutla baktım.

Kafasını yukarı kaldırıp "Nehir." Dedi.

Telafuz etmeye çalıştım.

"Ne-"

Kahkaha attı.

"Komik mi?" Dedim gelişi güzel bir yolda yürümeye başlarken.

"Takma ad takabilirsin bana." Yüzünü çevirdi.

"Snow." Aklıma gelen ilk kelimeyi söyledim.

  "Ne?"

"Kar kadar beyaz, temiz ve pahabiçilmezsin." Dedim utançla. Yanaklarımın kızarmadığını umarak başımı eydim.

Elini omzuma koydu. Titredim. Soğuktan değildi. Heyecan.

"Harikasın Mendes." Durakladı.

"Kafeye gidiyordum. Sen de gelmek ister misin? Arkadaşlarımla tanıştırabilirim istersen." Dedik aynı anda.

Şaşkınlıkla yüzüne baktım. Kıkırdadım.

"Tamam..." o da güldü.

"Nasıl yani?" Dedi.

"İkimiz de arkadaşlarımızla buluşmaya mı gidiyoruz?" Beresini düzeltti.

"Arkadaşının adı Cameron mı?" Diye sordum.

"Ve Nash." Diye ekledi. Yanakları kızarmaya başlayınca 'evet' anlamında başını salladı. Elimle birkaç sokak ötedeki kafeye giden yolu işaret ettim.

Yol boyunca hiç konuşmadık. Sadece hayranlıkla Snow'un yüzüne baktım. Kar... Temiz ve pahabiçilmez.

Kafedeki klima etkisiyle aniden ısındım. Karşı masadaki Cameron ayağa kalkmıştı. Bize doğru ilerledi. İlk Snow'a sarıldı. Ardından karşıma geçip tokalaşmamızı yaptık.

"Demek tanıştınız." Kızı gösterdi.

"İşte bahsettim kişi." Snow'un beresini çıkardı. Kaşlarımı çattım.

Snow önümde olmak üzere masaya doğru ilerledik. Nash ile de selamlaşıp oturdum. Snow utanmışa benziyordu. Nash ile selamlaşmadı. Ama yanımdaki sandalyeye geçeceği sorada Nash kalkıp Snow'u yanağından öptü.

Yumruğumu sıktım. Bana ne oluyordu?  Snow daha çok kızararak gülümsedi.

"Naber?" Dedi Nash. Mavi gözleri Snow'u süzüyordu.

"İyi." Diye cevap verdi. Bir süre masadaki konuşmadan uzak durdum.

Cam'in sesiyle irkildim. "Bugün suskunsun Raul." Gülümsedi.

"Sıcak kahvelerimize tuz atıp tokatlarımızdan uzak kalmaya çalışırken bağıracağını düşünmüştüm." Omzuma yumruk attım.

"Shawnie? Bunu yapar mısın?" Dedi Snow Ve öne eğildi. Ben de ellerimi masaya yapıştırarak öne eğildim.

"Evet yaparım. Sadece yeni tanıştığımız için beni utangaç ve kibar olarak tanıdın." Göz kırptım.

İşte bu! Eski halime kavuşmuştum. Belki de umursamamam gerekiyordur. Gülümsedim. Nash kahkaha attı. "İşte sevdiğim Shawn!"

Kolumu Cam'e atıp sokakta yürümeye başladık. "Kızlar senin kaslarını görmek istiyor Cam." Diye fısıldadım. "Bunu nasıl başarıyorsun?"

"Güven bana. Seninkiler de fena değil dostum." Güldü.

Buradaki hiçbir bilgi gerçek değildir. Belki olaylar aynı olabilir ama tarihleri farklı olacak. Çünkü bu bir hikaye.

Herneyse işte. Lütfen vote verin. Nası düşündüğünüzü çoook merak ediyorum.

Görüşürüz Shawn Hayranları!!

Shawn And SnowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin