Bölüm 4

137 34 47
                                    

Arkadaşlar zahmet olmazsa darknessnights adlı kullanıcının "Kısasa Kısas" adlı kitabına bakabilir misiniz?

-----

"Bana bak Rüya bir daha benden habersiz sahile falan gitme!"

"Sen benim babam ya da annem değilsin tamam mı?!"

Ağladıkça ağlıyordum. Neden ben de bilmiyordum. Az önce Emir bana tokat atmıştı. Yanağımın kızardığından emindim.

"Bana karşı çıkma lan!"

Elimden geldiğince çığlık atmaya başladım. "Asıl sen bana karşı çıkma! Defol git!"

"Sen bilirsin! Beni kaybettin!" Sesi hayal kırıklığına uğramış gibi çıkıyordu.

"Senin gibi bir değersizi kaybetmek ne kadar da güzel!"

Kerpe'den yarın dönecektik. En son ben sahile gittiğimde o sarhoş çocuk tam beni öpecekken Emir gelip ona yumruk attı. Sonra beni apart otele çekiştirdi. Üstüne üstlük gelip bana tokat attı! Ben nasıl bir çocukla karşı karşıya gelmişim böyle! Benim suçum ne?! Neden ben hep hayal kırıklığına uğruyorum? Bütün insanlar gibi ben de bir şansı hak etmeliyim. Önce babam, sonra da bu olaylar...

Emir'in gidişini öylece izlemiştim. Ah aptal kafam! Niye böyle yaptın ki? Ben niye hep böyle malca hareketler yapıyorum ki? Tabi suç bende.

Emir'i sinir eden kim?
Ben!
Emir'i deli eden kim?
Ben!
Emir'i üzen kim?
Ben!
Peki, Emir'i seven kim?
İşte bu soruda düşünmek lazım. Emir'i seven kim ki? Kim olabilir?

Çok saçmaladın Rüya. Onun gözünde sen değersiz, kötü ve kıskanç bir kızsın. Onun umrunda bile değilsin ki sen. O da sen de birbiriniz için değersizsiniz.

Az önce evli çiftler gibi kavga etmiştik. Bu beni her ne kadar üzse de bir yandan da sinirlenmemi sağlıyordu. Emir beni burda başı boş bıraktı. Balkona hava almak için çıktığımda Emir'in arabaya bindiğini gördüm. Bir saniye! Emir gidiyor muydu?

"Emir!"

Bana ilk önce bir tepki vermedi. Ama sonra bir saniye olsa bile bana baktı, bön bön baktı...

"Ne var?"

"Nereye?"

"Sana ne?"

"Beni böyle bırakıp mı gideceksin?"

"Eve gitmek, senin gibi bir kızı bırakmaya değer."

Bu söz beni kırmıştı.

"S-sen bilirsin, ister git ister gitme!"

Bana bakmadan arabaya atlayıp gitmişti. Ben de burada kalacaktım anlaşılan...

Odaya girip televizyonu açtım ama bir şey bulamayınca geri kapattım. Ve uyumaya karar verdim. Zaten hep işim uyumaktı. Uyumayı seviyordum ne yapayım?

Sabah uyandığımda dün yaşadığımız olaylar aklıma geldi. Bir anda beynim zonkladı ve bir anda doğrulmama neden oldu. Bir insan sadece bir şansı hak etmez mi? Neden ben şansı hak edemiyorum? Telefonu alıp, Eren'i aramak için rehberime girdim. Eren kim derseniz bizim sınıftan en yakın arkadaşım. Eren'in numarasını çevirdikten sonra onun açmasını bekledim.

"Efendim?"

"Eren?"

"Noldu? Niye sesin böyle çıkıyor Rüya?"

"Ya şey, ben Kerpe'deyim de acaba beni alabilir misin?"

"Bir, sen neden Kerpe'desin ve kiminle geldin? İki, neden benim almamı istiyorsun?"

HAYATIM KARMAKARIŞIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin