Bölüm 11

42 16 0
                                    

Multi: Karakterler. İyi okumalar dilerim!..

Bölüm ithafı:ekmekarasi_slime

Satır başı yorumlarınızı ve vote atmanızı bekliyorum!

--------

Hala inanamıyordum. Biz dün Emirle barışmıştık. Onca olaydan sonra. Acaba onu seviyor muyum? Ona değer veriyor muyum? Beynimde bir sürü soru ile boğuşurken yataktan kalktım ve pofidik terliklerimi giydim. Yavaş adımlarla kaplumbağa misali yürümeye devam ederken saygıdeğer sultanım bana seslendi.

"Kuzum! Haydi kalk artık, kahvaltı hazır."

"Geliyorum anne!" Mutfağa girdiğimde babam annemle konuşuyordu.

"Baba?" Şaşırmıştım. Babam bize gelmezdi, gelemezdi, gelmemeli.

"Rüya, sana iyi bir haberimiz var."

"Anne? Ne haberi, ne oluyor?"

"Kızım, ben artık sizinleyim. Annenle tekrar evlenmeye karar verdik."

"N-ne? E-ev-evlenmek mi?"

"Evet kuzum. Biz babanla tekrar evlenmeye karar verdik."

Alkışladım. "Bravo ya. Yine bir haber ve yine benden saklanan bir durum..." Odama gidip çantamı aldım ve siyah botumu giyip evden çıktım. Kapının önüne geldiğimde Pelin'e haber verdim. Açmayınca okula kendim gitmeye karar verdim.

Yolda büyük bir hüzünle yürürken gözümün dolduğunu hissettim. Görüşüm bulanıklaştı. Çok şükür okula gelmiştim.

Okulun kapısından girip merdivenlerden çıktım. O sırada omzum birine çarptı. Baktığımda Emir vardı karşımda.

"Günaydın."

"Günaydın güzelim." Sınıfa girdim. En arka sıraya oturdum ve hemen yanıma çantamı koydum. Meriç'in sınıfa girdiğini gördüm. Bana doğru yürümeye başladı.

"Günaydın Rüya."

Gülümsedim. "Günaydın. Nasılsın?"

"İyi, pazartesi sendromu işte."

Gözlerinden anlamıştım bir şey isteyeceğini. "Bir şey mi isteyeceksin?"

Güldü. "Nereden anladın?"

"Özel."

Düşünür gibi bir ses çıkardı. "Bugün, senle ben, beraber, dışarıya çıkabilir miyiz?"

Güldüm. "Olur."

"Tamam, teşekkürler!" Meriç yanımdan kalkıp yerine oturdu. Kapıdan gülüşmeler geliyordu. Kafamı kapıya çevirdiğimde bir PelBer çifti gördüm. La oğlum bunlar ne ara sevgili oldular? Ben onlara yürüyen balık görmüş gibi bakmaya devam ederken onlar sınıfa girdiler bile.

"Siz ne ara bir derede sevgili oldunuz?"

İkiside birbirine baktı. "Dört Aralık saat on bir on beş iki bin on altı!" Vay arkadaş, aşk böcükleri olmuşlar mübarek. Tarihi ezberlemeyi geçtim, saatini de ezberlemiş bunlar!

"Helal olsun size. Bir sap olan sen vardın Pelin, onu da sıyırdın Berke'yle. Valla helal olsun."

"Ee kanka bana boşuna 'Sevgi Böcüğü' demiyorlar." Kafamı sallayarak güldüm. Zaten sonra zil çaldı...

------

"Bana bunu söylememiştin?"

"Fırsatım olmadı, kusura bakma."

HAYATIM KARMAKARIŞIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin