HAYATIM KARMAKARIŞIK

Bölüm 17

İthaf isteyenler yazabilir, multimedya yeni kitap kapağımız.

Bölüm şarkısı: Zara Larsson -I Would Like-

İyi okumalar!!!!!

-----

Aşağıya indim ve L koltuğun ucuna oturdum. Justin'de yanıma gelip kolunu omzuma doladı. "Başbaşayız, istediğini yapabilirsin," dedi gülerek. Kafamı kaldırdım ve ona baktım. "Emin olabilirsin."

"Kaykay kaymayı biliyor musun?"

"Hayır ama paten kayabiliyorum, inşallah. Uzun zamandır kaymıyorum paten."

Justin ayaklandı. "Öyleyse haydi kalk bakalım güzellik!"

"İyi ama neden?"

"Seninle beraber sahile gideceğiz, ben kaykay, sen paten kayacaksın, canımız sıkılmasın. Ayrıca belki sana öğretirim, unuttuysan." Göz kırpıp koşarak yukarı çıktı. Bende gülerek kalktım. Üstümdeki kıyafetler gayet uygundu. Yukarıdan bağırarak bana seslendi. "Hazır mısın? Düşersen hastane paran benden değil, bilgin olsun!" Güldüm. "Hazırım!"

Yavaş yavaş merdivenlerden indi, elinde siyah bir kaykay ve beyaz bir tane agresif paten vardı. Siyah, uzun kolsuz bir tişört giymişti ve bütün kaslarını gösteriyordu. Siyah bir eşofman altı ve beyaz bir Supra ayakkabı vardı ayağında. "Sence böyle bir hava için çok ince değil misin?" Eliyle kendini göstererek "Ne varmış halimde? Üşümem, merak etme. Ama üşürsem yanımda sen varsın, sana sarılırım ve üşümem uçup gider," dedi.

Elinden pateni alıp önden önden gittim ve kapıyı açtım. Beraber çıktık ve sahile doğru yürüdük. Sahil, ağaç eve göre yakındı ama bir beş dakika yürümek gerekiyordu. Sahile geldiğimizde bir banka oturdum ve beyaz pateni giydim. Dengede durmakta zorlanıyordum ama Justin iki eliyle belimi kavrayınca dengede durabiliyordum. Şu anda Justin'in eli benim belimde ve rüzgardan dolayı saçlarım uçuşurken çok tatlı görünüyorduk.

"Şimdi yavaşça elimi belinden çekeceğim. Hazır mısın?"

Kollarımla dengeyi sağlarken "Evet, hazırım," dedim. Justin'in elleri yavaşça belimden ayrıldı. Ben hızlanmaya başladım. "Bekle! Dur! Ben de geleyim! Dur!" Justin koşarak kaykayla yanıma geldi ve kaykaya binip benimle aynı hızı yakaladı. "Önden gideceğim, beni takip et." Başımı 'Tamam' anlamında salladım.

Kaykay kayılan yere gelmiştik. Nefes nefese konuştu. "Beni çok yordun bu bir, burada hem paten hem de kaykay kayabiliriz bu iki, seni çok özledim bu üç. Bana sarılmaya ne dersin?"

Kollarını sarılmam için iki yana açmıştı ve bana gülümseyerek bakıyordu. Güldüm. "Gel buraya." Yanına yaklaşıp kollarımı onun beline doladım. Benim kafam onun göğüsüne denk geliyordu.

Her ne kadar kaslı olsada kafamı onun göğüsüne koyunca yumuşak bir yastık gibi oluyordu.

-------

"Deli kız."

"Teşekkür ederim, deli erkek."

"Çok uykum geldi ya, yatsak mı ne dersin?"

"Beraber?"

"Anormal birşey mi? Hatırlatma yapayım. Justin Bieber ile beraber başbaşa bir ağaç evdesin, onun konserinde beraber şarkı söylediniz, o seni öptü, kaykay ve paten sürdünüz, beraber kahvaltı yaptınız, sana ve diğer arkadaşına özel konser bileti ayırttı, senin için yolları kapattı, onunla beraber hayranlarının arasından kurtuldunuz, iki günde çok fazla macera atlattınız. O seni seviyor, sen de onu seviyorsun. Başka anlatayım mı?"