Yeni kız

Yeni okulum

A- mira kalk hadi geç kalıcaksın
M-off anne ne geç kalması bu gün cumartesi
A-hahah ne cumartesisi bu gün pazartesi.
M-ne pazartesi mi... Tamam kalkıyorum ama hangi okula gidicem
A-yeni okuluna bizim oturduğumuz villa ve diyer villaraların gittiği bir okul. Okulunu dün sen uyurken babanla etrafından dolaşmıştık güzel bir okula benziyor. Kaydını bugün yapacağız. Eminim sende beğenirsin...
M-tamam anneciğim.
Bi dakika o zaman rüzgarla aynı okuldayız. Aman tanrım benim hemen hazırlanmam lazım. Okulun forması henüz bende yoktu bu yüzden sadece bir tayt tişört kombini yapmaya karar verdim . Saçımı düzleştirdim mi hazırdım.
M-anne ben hazırım
A-tamam gel kahvaltını yap
Hızlı adımlarla aşağıya indim ve hemen kahvaltımı yaptım. Babam beni okula bıraktı. Okul yakındı ama ilk günlük beni arabayla bıraktı. Okulun dışı çok güzeldi. Kocamandı ve geniş bi bahçesi vardı. Herkes bi anda bana bakmaya başladı. Kendimi kötü hisetmeye başlamıştım ama hiç bozuntuya vermedim. Ve omzuma bi el dokundu... Arkamı döndüm ve rüzgardı.
M-seni gördüğüme sevindim herkes bi an da bana bakaya başladı da kendimi kötü hisettim
R- yeni geldin ya normal sana bakmaları
M- doğru haklısın sanırım buna alışmam gerekecek
R-benimle aynı sınıftasın
M-aa.. Harika
R-gel ben seni sınıfa götüriyim
M-tamam
Sınıfa doğru yürümeye başladık. Sıram rüzgarın yanındaydı. Çantamı koymak için sırama doğru ilerlerken bi gurup erkeğin bana bakmış olduğunu gördüm. İçlerininde etrafı kız dolu bi çocuk vardı. Boynunda Portekizce yaşılmış dövmesi dikkatimi çekti. Çevresinde ki kızlar çocuğun dövmesini incelediğimi fark ettiklerinde bana dik dik bakmaya başladılar. Bana baktıklarını fark edince istemsizce göz devirdim. Çantamı boş sıraya koydum. Ve sırama oturdum. Sağımda dövmeli çocuk oturuyordu. Solumda da rüzgar vardı. Ders zili çaldı ve herkes sınıflara girdi. Bir grup kız yeni kız bu muymuş diyip güldüler. Onalara baktım ve hiç umuramaz bi bakış attım. Rüzgar yanıma geldi. Konuşmaya başladık. Rüzgara yanımdaki çocuğun kim olduğunu sordum.
R-Bizim kızların tabiriyle "umursamaz havalı çocuk " ama ben ona serseri demeyi tercih ediyorum. Okulun "popüler" tayfasından biri. Anladım dermiş gibi hafifçe kafamı salladım. İçimden de ha şu klasik kötü çocuk tripleri diye geçirdim. Bu bana gülünç gelmişti. Bunları düşünürken fazla mimik kullanmış olmalıyım ki Rüzgar bana tip tip bakmaya başladı ve konuşmayı kesti. Neden öyle yaptığını anlamadım ama galiba beni yanlış anladı ve kıskandı..