Multi:😙💘Batuşumuzz💞😘
1 Hafta sonra
Sabah erkenden kalkmış hastaneye gitmiştim.Şu an ise biyolojik babamın yanındaydım.Hastane odasına girdiğimizde büyük yatakta neredeyse kaybolan küçük bebek çarptı gözüme.Yüzü solgun ve sessiz sakin bir şekilde etrafına bakınıyordu.Küçücük yaşta boyundan büyük işlere karışmış bu hastalığı yüklenmişti.
-Kucağına almak ister misin?
Bunu söyleyen Oktay'a kısa bir bakış attım.Ve tekrar bebeğe döndüm.Ayakları ve elleri ile havada oynarken bir taraftanda gülüyorum. Zaten bebekleri hep severdim.Sırf bu yüzden erkenden anne olmayı bile hayal ediyordum.
Kararsız kalsam da uzanıp o küçük bedenini kollarımın arasına aldım.Bu ne kadar zorunda gitse de itiraf etmek gerekirse bana benziyordu.Onun da benim gibi kocaman gamzeleri ve kahverengi gözleri vardı.İstemsiz olarak başımı eğip kokusunu içime çekmiştim.Benim gibi dalinle yıkanıyordu galiba.Yüzümde oluşan gülümseme ile ona baktığımda oda küçük elleri ile saç uçlarımla oynayıp gülüyordu.Akla gelen soru ile Oktay'a döndüm.
-İsmi ne?
Gözlerini gülerek önce kucağımdaki miniğe sonra bana baktı.Tam gözlerimin içine.
-Umut.
Bebeğe dönüp gülerek tekrarladım.
-Umut.
Tekrar solumda ki Oktay'a baktım.
-Annesi nerde?
Geldiğimden beri bir kere bile görmemiştim.Haliylede merak etmiştim.
-Karşılaşmak istemezsin diye gelmedi.
-Ben seni de görmek istemiyorum ama görüyorum işte. Annesi sonuçta hasta çocuğundan benim için ayrı kalmasına gerek yok. Umut'un benden çok annesine ihtiyacı var.Genişçe gülümsedi.
-Elçin seni çok güzel yetiştirmiş. Çokta güzel bir kız olmuşsun.
Odanın kapısı aralandığında içeriye elinde dosyalarla orta yaşlı bir adam girdiğinde gülümseyerek bize baktı ve ingilizce birşeyler söyledi.Oktay'a baktığımda heyecanlı gibiydi.
-Tarama testlerine başlayacaklarmış.
Nedenini bilmediğim bir şekilde ben de heyecanlanmiştım.Bir o kadar da korkmaya başlamıştım.İlik verip Umut'un hayata tutulmasını sağlayacakmıydım?
🌟🌟🌟🌟🌟
Yaklaşık 3 saattir o testten bu teste giriyordum. Yorgunluktan ölmek üzereydim nerdeyse.Şimdi ise hastanenin bir odasında yatmış açlıktan bitik düştüğüm için koluma takılan serumun bitmesini bekliyordum.Telefonumun zil sesi kulaklarıma dolduğunda baş ucumdaki komidine serumsuz kolumla uyandım arayan kişiyi görünce mutlulukla gülümsedim. Aramayı cevaplandırıyor kulağıma yasladım telefonu.
-Kanki?
-Ekin?!Uyandın mı?
-Yok kanka hâlâ uyuyorum. Rüyamda da senle konuşuyorum.Kıkırdadım.Sesini bile özlemişim kankimin.
-Ne zaman uyandın?
-Valla yarım saat oluyor galiba.Olanları öğrenince birde seni başımda 'ahey ahey ahey!'diye ağıt yakarken bulamayınca ilk iş seni aradım.
-İyisin değil mi?
-Hah.Tabii ki iyi olacağım.Valla kendimi örümcek adam gibi hissediyorum.Bıraksalar düz duvara tırmanıcam da henüz yürüyemiyorum.Dudağımı dişledim.
-Özür dilerim Ekin.Benim yü-
-Defne saçmalama! Seninle bir ilgisi yok.Bu benim kahramanlığım ile ilgili sana daha önce Batmanla kan kardeşi olduğumuzu söylemişmiydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Mezuniyeti 2
Ficção AdolescenteAşk topuklarından etine kadar işlemiş bir nasır gibidir.Ya canın acıya acıya adım atacaksın ya da canını acıta acıta söküp atacaksın. İki yolda da tek bir gerçek olacak; canın çok ama çok acıyacak...