Multi:Defne'nin yaptığı karakalem çalışması😄😍(Batuşumuzz😘😎)
Artık Otel ve hastane ikilisinden sıkıldığım için Burak abinin tavsiyesi üstüne resim kursuna gitmeye başlamıştım.Elim yatkın olduğu için pek zorlanmadan uyum sağlamış ve çizmeye başlamıştım. Karakalem çalışması yapıyordum ve çok güzel gidiyordu.Çünkü çizdiği kişi güzeldi.Ezbere bildiğim yüz hatlarını kağıda döküyordum.(Multi)
Çalışmam bitince resmin son haline bakıp gülümsedim. Yüzünü, sesini, kokusunu, öpmesini, sımsıkı sarılmasını özlemiştim.
Resimle bakışmayı kesip onu yanımdaki dosyaya koydum.Çantamı aldım ve kurstan çıktım.Sokağa adım atar atmaz çarptığım duvarla elimde ki dosya'nın da yeri bulması bir oldu.Kaldırımın ortasında duvarın ne işi var diye düşünmeyi kesip başımı kaldırdım.Çok sorry az önce duvar mı dedim ben? Taş desem değil, kaya desem hiç değil hal buldum!!Meteor meteor!!Allahım bunlar insansa bizim Türk erkeklerinin sonunu hayır eyle Amin! Çok çok amin!
-Pardon.
What dedin gülüm?
Diyeceğim varsa da söyleyememiştim.
-Türk müsün?
Diye hayretle sordum.Başımıza daş yağacak ki az önce yağdı zaten.Bana yağdı bana.Ne diyorsan ben? Tabi ki benim Batuşum daha taş.
-Anladığım kadarıyla sen de öylesin.
-Elhamdülillah Müslümanım.Otuz iki dişi gözükecek kadar güldü.Gülünce de tatlı oluyordu.Töbe töbe kendimi Batuhan'a ihanet etmiş gibi hissettim bir an.
-Ben de.
-Vay be tesadüfe bak sen.Ta İstanbul'dan kalk elin İngiltere sine gel hem Türk hem müslüman bir taş-ee yani insan insancıkla tanış.Dünya hakkaten küçük.
-Neden İngiltere desin?
-Uzun hikaye.Sen?
-Uzun hikaye, de zamanın varsa şu köşe de bildiğim güzel bir kafe var sana bir kahve ısmarlayayım.Bu tesadüf bir daha gerçekleşmez bence.Aslında iyi gelebilirdi bu.Buraya geldiğimden beri konuştuğum kimse yoktu.Biraz konuşmak iyi gelebilirdi.Hem onun da dediği gibi bu tesadüf binde bir kere olur du.
-Olur.
✅✔✅✔✅
Dediği kafeye gelmiş Kahvelerimizi sipariş etmiştik.
-Henüz tanışmadık ama ben Durukan.
Uzattığı elini tuttum.
-Defne.
-Defne mi?
-Evet neden şaşırdın?
-Tanıdık geldi sanki bir yerden.
-Olabilir.Dünya daki tek Defne ben değilim sonuçta duymuşsundur bir yerden.Ayrıca unuttum sormayı. Sen bana çarptığında pardon dedin.Türk olduğum içine mi doğdu?Diye dalga geçtim.
-Küçük kardeşim var.4 yaşında daha ve 2 yaşından beri burda yaşıyor.Türkçeyi öğrenmesi ve unutmaması için evde Türkçe konuşuyoruz.Bakıcısı bile Türkiye den geldi.Dil alışkanlığı işte ağzımdan çıktı ama iyi ki de çıkmış.Ne güzel tanıştık işte. Ee anlat bakalım neden burdasın?
Derin bir nefes aldım ve anlatmaya başladım.Anlattıklarım bittiğinde çok şaşırmışa benziyordu.
-Yani ne diyeceğimi bilmiyorum. Bu yaptığın çok güzel birşey.Bütün yaşadıklarına rağmen o adamın çocuğuna ilik vermek için buraya kadar gelmişsin.
-O da bu hikayede ki Masumlardan biri çocuğun bir suçu yok ki.Neyse boşver beni sen niye burdasın?
-Aslında ben iki senedir buradayım.Bizim işler de karışık biraz.Babam Türkiye de iş adamı. Düşmanlarından biri ihaleden çekilmemiz için kız kardeşimi kaçırdı.Daha iki yaşındaydı.Onu bulduğumuz da tehlike henüz geçmediği için ailem beni ve kardeşimi güvenliğimiz için buraya gönderdi.Türkiye ye de en son 1 sene önce annemin cenazesine gitmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Mezuniyeti 2
Fiksi RemajaAşk topuklarından etine kadar işlemiş bir nasır gibidir.Ya canın acıya acıya adım atacaksın ya da canını acıta acıta söküp atacaksın. İki yolda da tek bir gerçek olacak; canın çok ama çok acıyacak...