Multi; Batuhan😘💞Başımdaki ağrı ile yavaş yavaş gözlerimi açmaya çalıştım. Ben açmak istedikçe onlar kapanmak için çabalıyordu sanki. Zor da olsa çabalarım sonuç verdi. Görüş açım gözüme vuran beyaz ışık yüzünden bulanık geliyordu bana. Nihayet gözlerimi tam olarak açtığımda nerde olduğumu anlamak için etrafıma bakındım. Burası bir hastane odasıydı. Fakat ben buraya neden geldiğimi hâlâ hatırlamıyordum. Garip olan şu ki başımda bir bekleyenim bile yoktu. Nerde herkes?
Tam bu soruyu soruyorken kendime odanın kapısı açıldı ve içeriye orta yaşlarda olan bi doktor arkasından ise elinde ki dosyasıyla asistan ya da hemşire olduğunu anladığım kişi girdi. Tam olarak yanıma geldiklerinde cebinde ki küçük feneri alıp önce sağ gözümü sonra ise sol gözümü inceledi. Işıktan dolayı tahriş olan gözlerimi birkaç kez kırpıştırdım.
-Nasıl hissediyorsun kendini Defne?
Soruyu bana yönelten doktora baktım.
-Neden burda olduğuma dair hiç bir fikrim yok ve daha da korkuncu yanımda tanıdığım kimse yok, ondan daha korkuncu ise başımda kocaman bir sargı bezi var. Ve bana nasıl hissettiğimi mi soruyorsunuz?
Doktor bana önce şaşkınlıkla baksa da sonra gülümsedi.
-Korkulacak birşey yok merak etme. Ufak bir kaza atlatmışsın ve başını çarpmışsın şu an bu yüzden ne olduğunu tam olarak hatırlamıyorsun ama merak etme birkaç saat sonra netleşir herşey. Ayrıca endişelenme dışarda bekleyenin çok. Hepsi senin uyanmanı bekliyordu. Haberleri olur birazdan ama önce seni muayene etmemiz gerekiyor.
Doktoru dikkatli bir şekilde dinledikten sonra başımı olumlu anlamda salladım. En azından burda tek olmadığımı bildiğim için rahatlamıştım.
-Şimdi biraz öne doğru gelir misin?
Doktorun dediğini yaptım ve yattığım yerden hemşirenin de yardımıyla biraz doğruldum. Doktor elini enseme getirdi ve tam omurilik kemiğinin başladığı sokuma parmağını bastırdı.
-Kafanı kaldır ve tavandaki ışığa bak.
Dediğini yaptım ve ışığa baktım. Ama bu sadece iki saniye sürmüştü daha fazla bakamadım ışığa.
-Işığa baktığında miden bulandı mı?
-Evet.
Gerçekten de garip bir şekilde bulanmıştı.
Başını sallayarak;
-Anlaşıldı.
Dedi ve yanında ki hemşireye başıyla komut verdi.
-Yakınları gelebilir.
Hemşire çıktıktan sonra odaya annem, abim ve Batuhan girdi. Annem hemen yanıma gelerek saçlarımdan öptü.
-İyi misin kuzum?
Gülümsememle karşılık verdim onun bu telaşlı haline.
-Iyiyim annecim.
-Defne iyi ama bu iki gün biraz zorlanacak.
Ben mi zorlanacak mışım? Kendimi iyi hissediyordum aslında. Abim merak ettiğim soruyu sordu.
-Neden?
-Çarpmanın etkisi nedeniyle her ihtimali göz önünde bulundurmak zorundayız. Şu anlık evet herhangi bir problem yok ama bu olmayacağı anlamına da gelmiyor. Taburcu edeceğiz birazdan ama önümüzdeki 48 saat boyunca uyumaması gerekiyor.
Son duyduğum şey bende tamamen şok etkisi yarattı. Ben mi 48 saat uyumayacağım? Hemde uykuya bu derece aşıkken. Gözlerim ve ağzım şaşkınlıkla kocaman açılırken Batuhan karşımda sırıtıyordu. Ağzını hareket ettirdi;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Mezuniyeti 2
Novela JuvenilAşk topuklarından etine kadar işlemiş bir nasır gibidir.Ya canın acıya acıya adım atacaksın ya da canını acıta acıta söküp atacaksın. İki yolda da tek bir gerçek olacak; canın çok ama çok acıyacak...