Seninle birlikteyken aldığım son nefesin kaçmış boğazıma,
yutkunamıyorum bir türlü sesini.
Anlaşma yapmış sanki kalbimle,
sen sus !
Ben bir ömür müebbete razıyım der gibi..!
Hep susmayı seçiyordun ya hani,
işte sana lâl olmuş bir ses...Şah damarıma klonladım seni,
Aklıma geldikce her gidişin,
tekrar, tekrar intihar ediyorum seni...
Giderken vurduğun o yüreğim halen sızlıyor.
her gün kabuk tutsun diye beklerken,
sessizce yavaş yavaş,kanıyor.Aşk kaybediyor ömrüm.
ve aşırı Aşk kaybından
dünya’ya lâl bir çocuk kalıyor geride...Seninleyken bir başka insan oluyorum
derdim ya hani..!
o insan’da terk etti şehrimi...
Şimdi tek başınalığımla kaldım zifiri karanlık zindanlarında.
Yokluğun bile yetmiyor artık yaralarımı sarmaya...Gözlerine baktığımda gördüğüm o masum çocuk,
hüzünbaz susuşlarıyla meydan okuyor,
virane konuşmalara.Her gece yeni bir hüzün istifliyorum,
yüreğimin satır aralarına,
Uçurumdan derin cümleler adıyorum sana,
ama yinede yetişemiyorum kalbinin uzaklığına...( Biliyormusun..!
En çok sana yakışmıştı üstüne giydirdiğim aşk,
şimdi düşlerimde bile güzel durmuyorsun o elbise ile...
Unutursun diyorlar bana zamanla,
bilmiyorlarki zamanımda gitti seninle... )Gökhan Yalçın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nar-ı Aşk
PoetryGökgürültülü sağanak yağışlı bir aşkın engebeli yollarında fırtınalara ,çöl sıcaklarına göğüs geren ve Beşeri aşk'tan İlahi Aşk'ı bulma yolunda olan bir adamın hikayesini şiir dili ile okuyacaksınız. Birileri beğensin diye değil , yaşadıkları anla...