ILLEGAL (EXO , Baekyeol, Kaisoo )

ILLEGAL.

Crime 1~

Chanyeol dışarıda dolanırken aklına Kyungsoo geldi. Telefonunu cebinden çıkarıp aradı. Uzun bir arayıştan sonra cevap verdi.

''Napıyorsun Do?''

''İyiyim dostum. Sen?''

''Her zaman ki gibi, araştırmalar nasıl gidiyor?''

''Hala bir sonuç yok Yeol. Jongin ardında bıraktığı bir kanıt var mı diye olay yerinde.''

''Anladım. Do?''

''Hm?''

''Rituel cafe.''

''Tamam Yeol, bekle.''

Chanyeol telefonu kapatıp, kafeye doğru yöneldi. Şu soğuk havada gidecek en güzel şey sıcak bir çikolataydı. Her hangi bir masaya geçerek oturdu. Garson gelip siparişini aldı. Chanyeol Kyungsoo'yu beklerken, telefonunu çıkartıp, suçlunun resmine tekrar baktı. Kahrolası adam her kimse çok iyiydi. Ardında ne tek bir kanıt bırakıyor, ne de ortalıkta dolanıyordu. Çikolata geldiğinde telefonunu cebine koyup ceketini düzeltip bardağı eline aldı. Üstünden buharlar çıkarken, eğilip kokusunu içine çekti. 'Harika.' Hafif ağzı yanmaması için üfleyip küçük bir yudum aldı. Gözlerini tkerar açıp bir tebessüm bıraktı. İkinci yudumu alıp bardağı tekrar masaya koyup etrafa bakındı.Nerede kalmıştı?

İçeri giren küçük figüre el salladı. Kyungsoo'da el sallayıp yanına geldi. Karşısına oturdu. ''Ne yapıyorsun?'' diye sorduğu sırada garson böldü.

''Ne istersiniz efendim?''

''Mocha latte.''

''Peki efendim.''

Kyungsoo tekrar Yeol'a döndü. Küçük bir gülümseme verip konuşmaya başladı.

''Yoruldum yeol, 3 gündür darbenin peşindeyim. Ve hiç uyumadım. Kahveden midem delinecek. inan!''

''Anladım. Bende artık sıkıldım. Bu adamı çıktığı anasının deliğine geri sokmak istiyorum, hemde hemen.'' sakince söyledi Chanyeol. Sıcak çikolatasını yudumladı. İkisi konuşmaya devam ettiler. Chanyeol sürekli soruşturma hakkında bilgi ediniyordu. Kyungsoo bulduğu bazı, önemli-önemsiz bilgileri atlamadan anlatıyordu. Chanyeol suçlu psikolojisi ile düşünüp hareket etmeye çalışıyordu. Ama hiç bir şey olduğu yoktu, sadece yerlerinde sekiyorlardı.

Baekhyun, çağrıldığı masaya ilerleyip kahvesini verip geri kasaya döndü. Suho ile yarım kalan sohbetine devam etti.

''Nasıl yani? Emin misin? Yani Jongdae yapmaz öyle şeyler Junmyeon. Seni sevdiğinden eminim.''

''Bilmiyorum Baek. Mesajları. Yani kim arkadaşı ile bebeğim, tatlım, böceğim, tatlım, çiçeğim, der inan bilmiyorum. Son zamanlarda zaten hep geç geliyor. 1 aydır ilişkiye de girmiyoruz. Yabancı gibiyiz. Sabahları yüzünü dahi görmüyorum..''

''Jun, bebeğim bence boşuna endişeleniyorsun Biliyorsun Jongdae iş adamı ve son zamanlarda çok yorgun oluyordur eminim üzülme lütfen.'' sırtını sıvazlarken güvenle güldü Baekhyun.

''Masa boşalmış bardağı al Baek, bende şuradaki Mocha latteyi götürüyüm.''

''Tamam.'' diyerek Baekhyun boşalmış masaya doğru yöneldi. Bardağı alacağı sırada yanına bırakılan notu gördü. Eğilerek notu eline aldı. ''KAHRETSİN!'' diyerek etrafa baktı.

Chanyeol ve Kyungsoo konuşurken garson gelip boş bardakları almaya başlamıştı. Kyungsoo o sırada cebinde titreyen telefonuna baktı. Jonginden gelen bir mesaj vardı.

-Kyungsoo, Rituel Kafe darbe orada-

Kyungsoo heyecanla kalktı. Bir o kadarda sertti. O hızla sandalye geri düşmüştü. Bu hareketle hem kafedekiler hemde Suho, yani garson Kyungsooya bakmıştı. Chanyeol da Kyungsooyla kalktı. ''Ne oldu?'' '' O burada yeol. Burada..'' diyerek etrafına bakıp bir şeyler görmeye çalıştı. ''Dışarı Kyungsoo. Koş.'' diyerek. Ceketini çıkarmaya çalıştı.

Baekhyun korkuyla elinde içilmemiş kahve bardağını alıp Suho'ya gitmek için döndüğünde koşmaya çalışan biriyle çarpıştı.

''Kahretsin.'' Kyungsoo ve Baekhyun aynı anda söyledi. Kyungsoo üstünü silmeye çalıştı.

''Ö-özür di-lerim e-fen-dim.'' Baekhyun ağlarken söyledi. Üstündeki iş forması ile silmeye çalışırken diğer uzun boylu çocukta gelerek Kyungsoo'ya baktı. İkisininde ağzından tek kelime çıktı.

''Kaçırdık!''

Kyungsoo üstünü silmeye çalışan garsonun elini sertçe itip bağırmaya başladı. ''LANET OLASI YARATIK! NE YAPTIĞINDAN HABERİN VAR MI?''

''B-ben ö--''

''KES ÇENENİ!'' Chanyeol araya girip Kyungsoo'yu sakinleştirmeye çalışarak bir sandalyeye oturttu. ''Bulucağız onu Do. Sakin ol.''

''BU SON OLABİLİRDİ YEOL. BU SON ARAYIŞ OLABİLİRDİ!'' Chanyeol onu sakinleştirmeyi bırakıp etrafta olan biteni izlemeye çalışanları kafeden çıkartıp, kapıyı kitledi.

''Ne yapıyorsunuz efendim? Amacınız ne?'' Suho sonunda ses çıkardı. Bir eliyle Baek'in sırtını sıvazlayarak onun ağlamasını sakinleştirmeye çalışıyordu. Chanyeol onu umursamayıp Kyungsoo'nun yanına gidip telefonunu alarak birilerini aradı.

Baekhyun elinde sıktığı notu kafası yere eğikken Suhoya uzattı. Suho notun ne olduğunu anlamıştı. Onun neden bu kadar şiddetli ağladığını şimdi anlıyordu. Nota baktığında şok geçirdi. Chanyeol ise birileriyle konuşmaya devam ediyordu. Kyungsoo üstünü temizliyordu. Suho onlara baktı, kafasını geri Baekhyuna çevirip ona sadece onun duyacağı şekilde eğilerek fısıldadı.

''Polise haber vermelisin Baekhyun. Oyuncak değil bu.''

''Ya-pa-mam. Eğer haber verirsem bunların daha kötü olacağını söyledi.'' baekhyunda fısıldadı.

''KAHRETSİN ANCAK ÖLÜNCE Mİ SÖYLEYECEKSİN! ARTIK BEN HEMEN POLİSİ ARIYORUM!'' diyerek patladı Suho. ''GEBERECEKSİN BAEK!!''

Suho'nun bağırmasıyla Chanyeol telefonu kapattı. Kyungsoo yaptığı işi bırakıp polis kelimesinin geçtiği konuya odaklandı. Chanyeol ve Kyungsoo birbirine bakıp, anlaştılar ve ikilinin yanına gittiler.

''Polis mi? Ne olduğunu öğrenebilir miyim lütfen?'' Kyungsoo Suhoya sordu.

''Söyleyebileceğimi sanmıyorum efendim.'' diyerek Baekhyun'un kolundan tutarak içeri çekti. Chanyeol o sırada Suho'yu yakalayıp elindeki notu aldı.

-SON GECEN BYUN BAEKHYUN. BU GECE SANA EL-VE-DA.-

Chanyeol notu Kyungsooya uzattığında ikisi de birbirine bakıp ''DARBE.'' dedi. Chanyeol ve Kyungsoo üstündeki ceketlerini çıkartıp silah taşıma çantalarını gösterdiler. Ceplerinden kimliklerini çıkartıp gösterdiklerinde Baekhyun ağlamaya başladı.

''DEFOLUP GİDİN HAYATIMDAN. İSTEMİYORUM HİÇ BİR ŞEY!. HEP SENİN YÜZÜNDEN JUNMYEON!''