Yeni gemileri için bir logo olması gerektiğini öne süren Usopp'un neşesine kapılan tayfa pek çok badire atlatmıştı yol üzerinde.
Bunların arasında Sakazukinin kendini kaybedip gemide açtığı bir delik, Usopp'un kendisnin kaptan olduğuna dair iddialarına rağmen korkuyla karışık sitemlerinin Sakazuki tarafından bastırılması, Zoronun yol arkadaşlarına iyiden iyiye alışması da vardı.
Nami bile bütün içgüdülerine ve yapması gerekenlere rağmen Sakazukinin gücü yüzünden tayfadaki endişeleri tuhaf bir ivmeyle değiştirmesini izliyordu. Her şeye rağmen neredeyse gemiyi yakacak bir yangın başlatmasına ramak kalmış Sakazukinin Usopp tarafından paylanmasını izlemek tuhaf olduğu kadar samimi bir zevk veriyordu kendisine. Bütün atışmalara rağmen kimse birbirine zarar vermiyordu zira.
Sakazuki sertti evet. Ancak Gaimon ile karşılaşmalarından beri sık sık düşüncelere dalıyordu. Her işini kavgadan kavgaya koşarken geliştirdiği bedeniyle çözmeye alışmıştı. Alışık olmadığı şey artık eskisine nazaran yaşadığı tereddüttü. Sonunda ağzının içinde mırıldandığı bir cümleye uymak konusunda kararını verdiğinde bir restoranta yaklaştıklarını duyurdu Zoro.
"Baratie'yi bileniniz var mı?"
İçeri girdiklerinde bir haftadır yolda oldukları için Sakazuki biraz rahatsız olmuştu aslında. Kendisini etkilemiyordu bu ancak sert zemini tercih ederdi. En azından en ufak bir güç gösterisinde ortalığın çıra gibi yanıp kül olmayacağı bir yer.
İki günlük açlığın arasında sonunda bir restoranta gelmiş olmaları iyiye işaretti. İçeri girdiklerinde tek gözünü kapatan sarı saçlarının altında ki kıvırcık saçı sinirden titreyen birini gördüler.
"Sana güverteyi yalatacağım, pislik herif!"
Ortalığı yatıştırmak için gelen Patty ve Carne olaya karışınca mutfaktan yükselen sesler bunun iyiye işaret olmadığını gösteriyordu
"Lanet olsun Sanji müşterilere böyle davranamazsın"
Adamı Sanjinin elinden alırken müşterinin kolu çıkıyordu neredeyse.
"Kes sesini de git yemeklerle ilgilen"
Sanji Patty'e hamle yapmaya kalkınca araya Carne girmiş müşteriyi çekiştirmeye katılmıştı.
"Hey adamı rahat bırakın aranızda kaldı"
"Sen bu işe karışma"
"Ne dedin sen!?"
"Şimdi işinizi bitireceğim!"
Ortamdaki gerginlik müşteriye acıyan diğer müşterilerin şaşkın bakışları altında yumuşuyordu. Mutfaktan bu durumu öngören asşçıların kahkaha sesleri ise yardımcı olmayınca Zeff bizzat olaya dahil olmuştu.
Örgülü bıyıklarının altından bağıran baş aşçı bir bacağındaki tahta sopanın üstünde dururken sorun yaşıyormuş gibi görünmüyordu kesinlikle.
Sonunda müşteriyi bayılacak kadar hırpalanmış bir şekilde giderken isminin Fullbody olmasına ve bir denizci olduğunu mırıldanarak intikam yeminleriyle uzaklaşırken kimse kendisine dikkat etmemişti. Sakazuki hariç. Fullbody'nin üstüne yürürken etrafa yaydığı sıcaklık içerisi saunaya çevirmişti bile.
"Bu da ne?"
"Denizcilerden nefret ederim"
Kavurucu lavlar perişan olmasa bile karşılık verecek güçte olmayan Fullbody'e saldırırken etrafına verdiği zarar müşterileri kaçırmaya başlamıştı bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One Piece: What IF Akainu Is The Main Character?
FantastikBaşlıktanda anlaşılacağı üzere serinin ana kötülerinden-villian-en sevdiğimi baş karakter yaptım ve overpower olarak tabir edilen güç seviyesi sayesinde yazması eğlenceli bir hikayeye dönüştü. Aslında başlığı Türkçe yazacaktım ama One Piece mangak...