17. Bölüm "Konuş Konuş Konuş.."

117 9 6
                                    

Multimedya: Esin ve ablası :)
Şarkı: Halsey- Gasoline

"Pişt! Pişt! Hey, Esin!"

Sinirimi bozan ses yüzünden korkunç bir baş ağrısı ile gözlerimi yavaşça açtım. Ellerim istemsizce haraketlendi, tepemden gelen ışık gözlerimi yakıyordu.

"Esin! Hey!"

Sesi duyabiliyordum fakat nerden geldiğini çözememiştim. Etrafıma bakındım.

"Arkandayım! Bu aptal herifler beni yere itip gitti, yardımın lazım"

Arkama dönmek için haraket ettiğimde karnımda bir baskı hissettim. Kafamı eğdiğimde sandalyeye karnımdan bağlanmış olduğumu fark ettim.

"Ah! Şimdi altıma yapıcam!"

Yüzümü buruşturdum ve "kes sesini, başımı ağrıtıyorsun" dedim en sonunda sesimi zorlayarak.

"Peki, daha fazla konuşmam."

Aradan yarım saniye geçtikten sonra tuvaletinin geldiği hakkında yine sızlanmaya başladı.

"Adını nasıl öğrendim biliyor musun? Şu koca bebekler söyledi. Sessiz olmam karşılığında tabii ki, ama baktılar susmuyorum çekip gittiler. Beni öldürmelerini beklerdim ama bana çok değer veriyorlar. Yani eskiden daha çok veriyorlardı, şimdi beni soktukları hale bak!"

Koca bir çığlık attım "artık kapa şu çeneni yoksa bu ipleri bileklerim çıksa bile kopartıp seni ölümüne döveceğim!"

"Peki susarım ama ya çok önem-" lafını kesip yerimde çırpınmaya başladım. "Kes artık!"

Homurdanmaya başladığında kafamı geriye atıp gözlerimi kapattım.
Birkaç dakika sonra karşımda duran, hiç fark etmediğim kapı açıldı ve birkaç adam içeri girdi.

Mavi ayakkabısı olan, rahat giyinimli adam yanıma gelip bıcağıyla ipleri kestiğinde elim direk karnıma gitti. Arkamı adamlara dönüp tişörtü hafif sıyırdım. Karnımda çizgi şeklinde morluk vardı. Bu ne be?

"Fiziğin güzelmiş ama benim de pek bir farkım yok yani-"

Ayakkabımı yaşıtım olan adama fırlattığımda kafasına geldi. Yüzüstü yatmasaydı suratına atabilirdim.

"Bu kadar yeter, gidiyoruz"

Adam koluma yapıştığında yerde yatan çocuğa dil çıkarttım. Karşılığında yine homurdanmıştı.

Beni kapıdan çıkarttığında ayakkabısız olan ayağım yer soğuk olduğu için donmuştu resmen!

Her ne kadar az önce adam yüzünden deliriyor olsam da uykum olduğu için çok bitkin hissediyordum.
"Şimdi seni patronun karşısına çıkartacağım," çok hızlı ilerlediğinden dolayı ona yetişmek için hızımı arttırdım.

"Sana bir öneri ufaklık, onunla çok fazla göz teması kurma ve çok konuşma"

Kaşlarımı çattım "direk beni odama gitmem için bıraksan? Çünkü bu önerilerini uygulamak yerine uyumayı tercih ederim"

Adam cevap vermeyip beni dakikalarca yürüttü. Ayağıma yediğim soğuk yüzünden çok fena karnım ağrıyacaktı. Sonunda lacivert bir kapının önünde durduğumuzda kapıyı hafifçe tıklattı.

"Cesur gibi duruyorsun, ama değilsin"

Alayla güldüm "ne derler bilirsin, 'güçlü görünmeye çalışırken gerçekten de güçlü oldum'" Hakikaten bu benim hayat felsefem gibi birşeydi. Yamukça gülümsediğinde kollarımı göğsümde birleştirdim.
Kapının ardından "gel" diye bir ses geldiğinde adam kapıyı açıp geçmem için öncelik verdi. Birsüre adamın yüzüne bakıp sonunda pes ettim ve içeri girdim.
Bu adam...

LiderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin