Kapağı değiştirdim nasıl olmuş? :)
•
BEĞENİN, YORUM YAPIN VE BENİ TAKİP ETMEYİ UNUTMAYIN🤗
•
•Tıkandığımı bilmenizi isterim, sanki saçmalamaya başladım. Bu bölüm hiç içime sinmedi o yüzden okuyan herkesten sorry.
•*
Çünkü mutluyum.İçimde bir yerlerde, o tuhaf hissi hala hissediyorum ama bana göre artık bıraktım ve mutluyum, demek mükemmel bir his.
Görende sigarayı bıraktığımı zannedecek. Bu bir kamu spotu değildir.
Bilgisayarım hazin bir sonla parçalandığı için bir müddet telefonuma kalmıştım. Bu bir sorun değil, annem yakın bir zaman içinde yeni bilgisayarımı getireceğini söyledi. Tabii anneme bilgisayarı nasıl kırdığımı anlatmak biraz sıkıntılı geçti ama yinede anlayışla karşıladı.
Ona bilgisayarı camın önüne koyduğumu daha sonra rüzgar sayesinde düştüğünü anlattım. Hemen inandı aslında annemi bu kadar saf tahmin etmezdim.
Kantinde önümde sıcak çikolatam yanımda ders notlarım oturuyorduk. Kendi kendime çözdüğüm testleri cevap anahtarına bakarak kontrol ediyorum. Şuana kadar otuz soru içinde hiç yanlışım çıkmadı.
Kantinin kapısı sert bir şekilde açıldığında gıcırdadı. Kafamı kaldırmayıp cevapları kontrol etmeye devam ettim. Ta ki çaprazımda bulunan masaya büyük bir gürültüyle bir grup oturana kadar. Masanın üstüne koyduğum gözlüğümü gözüme takıp sağ çaprazıma baktım. Baktığım gibi masada bulunan herkesle göz göze geldik. Onlara gülümseyip tekrar önüme döndüğümde bunu beklemedikleri belliydi. Hiç bir şey yaşanmamış gibi davranacağımı söylemiştim.
Beş saniyelik gözlemimde. Justin'ı ve yeni sevgilisini kucak kucağa, Elsa'yı üç beden küçük bir etek ve bluzla, Mark'ı ve Lil'i yan yana otururken görüşmüştüm. Sanki hiç bir şey olmamış gibi az önce yaptığım işe geri döndüm.
"Nora, okulun en sansasyonel kızı! Naber." Duyduğum sesle gülümsedim, Aiden.
"Kötü." Dudağımı büzüp cevap verdim. Yanımdaki sandalyeyi büyük bir gürültüyle çekip oturdu.
"Hadi be. Dün n'oldu anlatsana?" Kaşlarını kaldırıp bana baktı. Önüme açtığım kitapları ve notları bir bir toplarken sorusunu cevapladım.
"Burda konuşmayalım dışarıda çardakların birinde otururuz." kafasını sallayıp beni onayladı. Toplanma işim bitince ardıma bile bakmadan Aiden'la kantinden çıktım. Zaten kantinin havası kaçmıştı.
"Yanına oturmuşlar?"
"Öyle oldu ama artık konuşmuyoruz. Dün evime geldiler." Koridorda bize dönen gözlere bakıp bazı tanıdıklarıma gülerek kafa selamı verdim.
Çoğu kişi bizi birlikte gördüğü andan itibaren düşünüyordur, bu ikisi niye birlikte geziyor diye. Bende düşünüyorum ama cevabı hala bulabilmiş değilim.
"O çocuktan hoşlanmadım, tam bir pezevenke benziyor." söylediklerine güldüm. Evet pezevenke benzediği doğruydu.
Bahçeye çıktığımızda boş bir çardağa oturduk.
"Senin nasıl geçiyor okul." gözlerini devirip tahta masanın üstüne ellerini koydu. Bir insanın avuç içinde bile dövme olabilir miydi?
"Şu bir kaç günde yirmi kızı reddettim sence nasıl olabilir." sanki anlamışım gibi kafamı salladım.
"Bir bok anlamadın değil mi?" kafamı tekrar salladım. Gülerek omzuma vurdu.
"İyi bir kızsın ve artık benim en iyi arkadaşımsın. Sana birisi bir şey derse hemen bana söyle ağızlarına sıçarım." Gülerek bende onun omzuna vurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
All Night*||jb|TAMAMLANDI
FanficCamı kapatıp yatağımın üstüne oturdum. Güldüm. Yaşanmışlıklara güldüm. Hiçbir şeyden haberi olmayan aşkıma güldüm.