(Hatırlatma)
Bir süre sonra odanın önüne geldim ama bir gariplik vardı.Odanın kapısı zaten açıktı.İçeri girdiğimde Hyo Rin yerde baygın yatıyordu ve onun yanına Yong Hwa oturmuştu.Jong Hyun ise ayakta onlara şaşkın şaşkın bakıyordu.
~~~~~
Hemen Hyo Rin'in yanına koştum."Ne oldu Hyo Rin iyi misin?Hyo Rin cevapversene!!"dedim.Bi elimle Hyo Rin'in başından tutarak.Yong Hwa"Beni görür görmez bayıldı.Ne olduğunu anlayamadık"dedi.Başımı Jong Hyun'un oldugu tarafa çevirdim.Kaşlarımı çatıp bir süre ona sinirli sinirli baktım.Birden ayağa kalktım ve Jong Hyun'un yanına gittim.
Elimden geldiğince sesimi sinirli yaparak"Sen kendini ne sanıyorsun?Buraya nasıl elini kolunu sallayarak girersin?Eğer bunu müdire görmüş olsaydı benide Hyo Rin ide bu okuldan atardı.Hic bunları düşünmüyormusun?Nasıl başkalarının geleceğini tehlikeye atarsın?"dedim.
"Ama ben-"hemen sözünü kestim.
"Ben daha konuşmamı bitirmedim!Ve dahası var.Su hayatta en önemsediğim şey olan o defteri benden aldın.Hemde en ihdiyacım olan zamanda.Buna ne denilir?Hırsızlık?Yan kesicilik?Sen kendini ne sanıyorsun!!!" dedim bağırarak.
Jong Hyun"Bitti mi?"dedi umursamayan gözlerle
"Evet bitti"dedim.
"Oncelikle yerde bulduğum senin için çok degerli olan o defteri alıp sana gönderdiğim için özür dilerim.Ve Bayan Ukala şunu bil ki buraya keyfimden gelmedim.Aslında buraya bende kalan atkını verip teşekkür etmek için gelmiştim.Ama artık buna gerek kalmadı!"dedi ve elindeki atkıyı yere fırlatıp gitti.
Yong Hwa"Jong Hyun beni bekle!"dedi ve arkasından koşarak gitti.O az önce ne dedi?Bana teşekkür etmeye mi gelmiş?Yerde bulduğu defter mi?Aşşttt ne oluyor bana!İnsan bir dinler demi?Ne yaptım ben?Gidip ondan özür dilemem mi gerekiyor?İnanmıyorum sana Eylül!İlk günden rezil oldun!Hemde Jong Hyun gibi birine!Ben böyle düşünürken arkamdan gelen sesle düşüncelerimden soyutlandım.
"Eylül"dedi Hyo Rin.Hemen onun yanına oturdum."Hyo Rin iyi misin?Ne oldu?"dedim.Güldü ve"Yine rüyamda Yong Hwa'ı gördüm.Ama bu seferki diğerlerine göre daha gerçekçiydi!"dedi.Ah Hyo Rin sen ve senin hayallerin."O rüya değildi Hyo Rin gerçekti.Sadece Yong Hwa'ı gördüğün için bayıldın."Birden gozlerini kocaman açıp bana baktı.Ve avazı çıktığı kadar bağırmaya başladı.Hemen elimle kulağımı kapattım.O nasıl bir sesti öyle.Belkide hayatımda duyduğum en ince sesti.Sonunda Hyo Rin çığlık atmayı kestiğinde ellerimi kulağımdan çekebildim.
~~~~~
Sonunda akşam olmuştu.Bugün ne kadar uzundu böyle!Belkide günün bu kadar uzun oluşu bana bir cezaydı.Neden o olduki?Neden?Neden bana yardım etti?Simdi hiç olmaması gereken birine borçlu oldum.O benim rakibim.Bunu nasıl yapıcam?Borcumu ona nasıl ödiycem?
O sırada okulun kapısının ordan bana bakıp arada gülümseyen bir çocuk fark ettim.Bu neye gülüyor mal mal? diye geçirdim icimden.Cocuk birden bana doğru yürümeye başladı.Cocuk benim oturdugum banka oturdu."Görüşmeyeli çok oldu Eylül"dedi.Yüzünü görmek için başımı ona doğru çevirdim.Ama bu Shin Sook!Saşkınca"Shin Sook senin burada ne işin var?"dedim.Birden kafasını bana çevirdi."Bilmem biliyormusun ama ben bu okulda okuyorum."dedi.Ne nasıl neden?!!?!!O ve ben aynı okulda!!!
"Sen az önce ne dedin?"dedim."Seninle aynı okuldayım Eylül.Doğru duydun!Bu yüzden dikkatli olsan iyi olur.Seni korkutabilirim!"dedi.Hemen atıldım."Neden senden korkıyım ki!?!Asıl sen benden kork Shin Sook!Cünkü bu oyun daha yeni başlıyor!!"dedim."Senin gelmene çok sevindim Eylül!Cok eğlenicez!"dedi.Ayaga kalktı ve tam gidiyorduki beyefendinin yarım yamalak taktığı şapkası yere düştü.
Koşarak gittim ve yerden şapkayı aldım.Bu şapka onun için çok önemliydi.Büyükbabasından kalan tek hatıraydı ona.Ben yerden şapkayı alana kadar bay lüzumsuz çoktan ortadan kaybolmuştu.Heralde yola çıkmıştır düşüncesiyle okuldan çıktım.Bay lüzumsuz yolun karşısındaydı.Hiç ışağa bakmadan yola atladım.Birden bütün arabalar çalıştı.O sırada iki el belimi sıkıca sardı.Başımı kaldırmamla Shin Sook'la burun buruna gelmem bir oldu.Gözlerinde endişe ve korku vardı.Ellerini daha çok sıktı ve"İyimisin?"dedi.
~~~~~
(Sabah)
Bu nasıl sınıf böyle.Hepsi boğanın tirene baktığı gibi bakıyor.O bakışlara aldırmadan sırama geçtim.Biraz sonra ders başladı.Hoca"Sınıfa yeni bir arkadasınız geldi çocuklar.Kendini tanıt kızım"dedi.Eger iyi notlar istiyorsam hocaya kendimi beğendirmem gerekiyordu.Bu yüzden en şirin sesimle"Benim adım Eylül.Türküm ve Türkiyeden geliyorum."dedim.Hoca"Tamam kızım otur!"dedi.Bende hocayı dinleyerek oturdum.Ve dersi dinlemeye başladım.
~~~~~
Elimdeki anahtarla kapıyı açtım.İçeri girdim ve kendimi salondaki koltuğa attım.Hyo Rin odasından bağırarak"İlk günün nasıl geçti?"dedi.Bende aynı ses tonuyla""Berbat.Cok sıkıcıydı!"dedim.Hyo Rin odasından çıktı ve banyoya girdi.Ve tekrar bağırarak"Ben banyodayım.Sakın beni rahatsız etme!"dedi."Peki!"dedim.O sırada aklıma bir fikir geldi.Su anda hayalini kurduğum şehirdeyim.Neden etrafı biraz gezmiyorum?Bu fikirle hemen odama gittim ve üstümü giyinmeye başladım.Bir dar paça siyah pantolon ve üstüne pembe kareli bir gömlek.Gayet sade.Hemen elime cüzdanımı aldım ve odadan çıktım.
~~~~~
Vay canına bu mağzalar ne kadarda büyük!O sırada karnımdan bir ses geldi.Off olamaz!Yurda kadar sabretsen ölürmüsün!?!Açlığımı kabullenerek üst kattaki restorantların birine girdim.Bulduğum boş bir masaya oturdum.Biraz sonra garson geldi"Ne alırdınız efendim?"Menüden Mi Nam'la yediğimiz çorbayı göstererek"Bundan istiyorum!"dedim.Garson"Peki efendim!"dedi ve istediğimi getirmek üzere yanımdan gitti.
Birden yan masadaki kapşonlu amca elindeki cüzdanı düşürdü.Herhalde kendi fark eder alır diye düşündüm.Ama kapşonlu amca yere düşen cüzdanı hiç umursamadan masadan kalktı.Hemen yerdeki cüzdanı aldım.Kapşonlu amcanın peşinden koşmaya başladım.Ama bir türlü yetişmsedim.Sonunda"Kapşonlu amca!"diye bağırdığımda adam durdu.Fırsattan istifade hemen onun yanına gittim."Amca cüzdanınızı düşürmüşsünüz!"dedim ve elimdeki cüzdanı adama uzattım."Teşekkür ederim!"dedi ve elimdeki cüzdanı aldı.Bir dakika bu ses çok tanıdık."Jong Hyun bu sen misin?"dedim."Yinemi sen!"dedi Jong Hyun.
#Hyo Rin#
Ayaklarım beni nasıl buraya getirdi anlamıyorum!Ya tekrar bayılırsam!İşte o zaman iyice rezil olurum!Hayır Hyo Rin biraz cesaretli ol!Eylül için yap!O senin arkadaşın!Bu düşüncelerle zile bastım.(dizilerdeki gibi düşünün görüntülü yani)Birden Jung Shin'in beni büyüleyen sesini duydum"Kim o?".Hemen cesaretimi topladım."Ben Hyo Rin.Yong Hwa ya sorarsan o beni tanır."dedi.Biraz sonra Yong Hwa"Sen!"dedi ve o sırada kapı açıldı.Yong Hwa"Senin burada ne işin var!"dedi.Bende bayılmamak için kendimi zor tutarak"Ben aslında....Eylül hala eve gelmedi.Burdadır diye düşünmüştüm"dedim.
#Eylül#
İşte Eylül sana özür dileme fırsatı.Hemen özür dile ve burdan çabucak git.Daha fazla dayanamadan konuşmaya başladım."Jong Hyun...ben dün olanlar için özür dilerim."dedim en basit şekilde.Jong Hyun oturduğu sandalyede doğruldu ve"Bilemiyorum ...acaba bu minik özürü kabul etsem mi?"dedi.Kendime inanamıyorum!Bunca yıl nasıl böyle bir odunu kendime örnek aldım!
"Yani kabul etmiyor musun?"dedim."Neyse ben bazıları gibi değilim.Minik özrünü kabul ediyorum."dedi."Sey...Ben bi lavaboya gidicem sen istersen git ben evin yolunu biliyorum."dedim.Hemen atıldı"Olmaz!"dedi.Saşkın gözlerle"Neden?"dedim."Seni bu saatte tek başına bırakıcağımımı sanıyorsun!?!"dedi.Hiç birşey demeden lavaboya yöneldim tabii Jong Hyun'da arkamdan.Lavaboya geldiğimde Jong Hyun"Ben seni burada bekliyorum."dedi.Bende sus pus tavrıma devam ederek lavaboya girdim.
#10 dk sonra#
Lavabodan çıktığımda Jong Hyun duvara yaslanmış beni bekliyordu.Birlikte hiç konuşmadan avm'nin kapısına doğru yürümeye başladık.Kapıya geldiğimizde ikimizde şok olduk.
-Merhaba korecanlar.Bu bölüm nasıldı?Ve tahminleriniz neler çok merak ediyorum.Birde bu bölüm baya gec geldi.Affedin korecanlar :( :)
~Seviliyorsunuz~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ukala Prenses(ASKIDA T^T)
RomanceHer şeyden çok sevdiğin ailen mi yoksa kalbini çalan biricik aşkın mı ? Bunu bi düşün ya da boşuna kafanı yormak yerine vakit kaybetmeden hikayeyi okumaya başla! Cünkü bu masumiyetin hikayesi,heycanın,aşkın,sevginin hikayesi.Dostluğun,intikamın,hüzü...