Medyaya alakasız olan ama çok sevdiğim bir fan editi ve ponçik bir gif bıraktım *-*
Kai karşısında duran heybetli Kral'a bakarken içinden "Lütfen!" diye yalvardı. Kalbi karşılaşacağı şeylerden korkarak atarken tekrar etti.
"Lütfen. Lütfen. Lütfen! Şimdi olmasın lütfen!"
Sadece Sehun'un adımlarını takip ediyordu. Bu kadar endişe duymasına gerek yoktu. Ama hisleri korku alarmı veriyordu.
Uzaklaşabildiğin kadar uzaklaş ve gözlerini kapa.
Çünkü geçen gün içini dolduran kuşkuların bugün Sehun'un adımlarıyla onu bulmasından deli gibi korkuyordu. Bu kadar çok bağlanmışken ve her şeyini Sehun'un ellerine vermişken pişman olmak istemiyordu.
Sonra Kral köşeye doğru döndü ve tüm bahçenin güzelliğine zıt duran karahindibaya doğru yürüdü. Hırsla sapından tutup kopardı. Öyle büyük bir kırgınlık vardı ki üzerinde Kai gidip sadece bir çiçek olduğunu söylemek istedi ama Kral'ın sesi onu olduğu yere yapıştırmıştı.
"Bana yaşattıklarından nefret ediyorum."
Öylece dikilmiş Kral'a ve çiçeğe bakıyordu.
Beyni bütün her şeyi zihninde yenilerken dün keşişin ona anlattığı hikayeler kulaklarında çınlıyordu.
Karahindiba güneşe doğru dönerdi tıpkı aşık bir adam gibi.
Ve rüzgara tohumlarını verip ölürdü tıpkı fedakar bir baba gibi.
O çiçeği buraya diken Kral aşık bir adam ve fedakar bir babaydı.
Kai Sehun'un elindeki çiçeğe bakarken yutkundu.
Aşık bir adam ve fedakar bir baba.
Sonra Chen'in söylediği isim kulaklarında yankılandı.
Zetian.
Kai'nin Zetian gibi olmasından korktuğu için doğrultmuştu kılıcını Chen. Kral'ın tekrar yanılmaması için durmuştu Kai'nin karşında.
Ve en acısına yutkundu.
'Bana yaşattıklarından nefret ediyorum.'
Gerçekler şimşek gibi kalbine saplanırken nefes almaya çalıştı.
Nasıl bir oyunun içine düşmüştü böyle.
Gerçek olamaz diye düşündü. Gerçek olamazdı! Olmamalıydı!
Sonra korkarak sordu.
"O çiçeği buraya sen mi diktin?"
Kral Kai'nin neyi sorduğunu anlamıştı ama
"Evet." Diye cevap vermekten çekinmemişti.
Kai geriye doğru sendelerken
"Keşiş demişti ki onu buraya eken Kral'ın hikayesi..." Sehun sözünü keserek
"Evet çiçeğin hikayesini biliyorum. Bildiğim için köklerini buraya getirdim." Dedi.
Kai boğazını sıkan hisle konuşmaya çalışırken
"Zetian?" Diye sordu. Kral çiçeği göstererek
"Onu buraya ekme sebebim." Diye açıkladı.
Ka'nin yüreğinde soğuk buzlar esiyordu. Hava beş ton olup üzerine çökmüştü sanki. Kıpırdayamıyor ve nefes alamıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Emperor's Love
Fanficİki Kral da görkemle atlarının üstünde duruyordu. İlk kimin konuşacağı meçhuldu. Havada sadece bir birini tartan gözlerin ağırlığı vardı. Sonra Çin Kral'ı konuştu ve "Sana ait olan bir şeyi benim yaptım." dedi. Söz havada asılı kalırken Roa arkasınd...
