Anne Yarısı

Seven Yürek Unutmaz

Her insan yağmur tanesi gibidir.

Kimi gül yaprağına düşer kimi çamura.

HZ.Mevlana

------------------------------------------------------

Mehmet Semra'yı güzelce yaptırdıktan sonra büyük odaya geçti. Kapıdan girdiğinde her birinin yüzü allak, bullak da olsa Fatih kucaklarında ve göz bebeği modun da idi. Ufaklık ise Mehmet'i ararcasına mızırdanıyordu. Annesinin kollarında olan ufaklığa yaklaşıp kollarını uzattı.

- Alayım mı Annem?

Yaşlı kadın oğluna ters bir bakış yolladı. Sanki kendisi bakamıyordu! Mehmet anlayışla baktı güzel annesine.

- Sana benzemiyor!

Bu bir tespitte olsa soruya daha çok benziyordu. Mehmet'in yüzüne burukça bir gülümseme oturdu.

- Benim değil çünkü!

Yaşlı kadın soru dolu gözlerini oğluna dikti. Mehmet ise sadece baktı annesine.

- Konuşmalıyız ve onun senin kollarında olması şuan iyi değil. Bunlar biraz ağır ve ağlayacağına eminim.

Yaşlı kadın kollarındaki ufaklığa baktı. Çok güzel ve Minicik idi. Her ne olursa olsun, oğlunun arkasında olmaya hazırdı. İstemese bile kollarındaki küçüğü Mehmet'e uzattı. Genç adam Fatih'i kollarına aldıktan sonra annesinin başını öptü ve kokusunu içine çekti. Anne kokusu gibi bir koku var mı hayatta?

- Babamın yanına git anne, zor bir konuşma olacak.

Yaşlı kadın oğlunu küçük yaşlarından beri ciddiye alan bir anne idi. Sırf bu yüzden sorgulamadan can yoldaşının kollarına geçti. Fatih ise tekrar Mehmet'in kollarına geçmenin huzuru ile mızırdandı. Karnı açtı oysa. Mehmet etrafta Elif'i aradı ama bulamadı. Tam soracak iken can kardeşi elinde biberon ile geldi. Sesini dahi çıkarmadan mamayı abisine verdi. Genç adam aldığı biberondan bir yudum alması ile gözleri büyüdü.

- süt ile mi yaptın?

Elif anlayamadı bir an. Tabi ki süt ile yapmıştı.

- Evet!

Genç adam yüzünü buluşturdu.

- Süte alerjisi var!

Elif yine anlamamıştı. Mehmet bunu fark edip konuşmaya devam etti.

- Bunu sonra konuşalım. Mamayı su ile yapıp getirir misin?

Elif mamayı su ile yapıp getirene kadar Mehmet annesinin ısrarları ile uğramıştı ama konuyu bir kerede anlatmaya son derecede kararlı idi. Mama gilip Elif de yerine geçtiğinde Mehmet konuya başladı.

- Ben konuşmamı bitirene kadar soru sormak yok anlaştık mı?

Onay almak ister gibi herkesin gözlerine baktı ve beklediği yanıtı gecikmeden aldı o gözlerden.

-Elif gittikten iki gün sonra Semra geldi. Kucağında küçük bir çocukla......

Bir saatin sonunda konuşma bitmişti. Yanı sıra Elif , Gül hanım ve Nur Gül hanım göz yaşları içinde kalmıştı ama genç adam felaket habercisi gibi konuşmaya devam etti.

- ..... ama tehlike geçmedi.Semra ve Fatih tehlikede , Ali'nin peşindeki adamlar durmayacak. Emre'nin dediğine göre büyük iş adamları, hatta devletin içinde bile parmakları varmış.p

- Ne yapmayı düşünüyorsun?

Eve geldiğinden bu yana ilk kez konuşan babasına döndü genç adam. Babası hep dikti, her zaman ardında yer alırdı. Emin diki bunda da arkasında olacaktı.