Anne Yarısı

Göçebe

Bundan yirmi yıl sonra yapmadığınız şeylerden dolayı, yaptıklarınızdan daha fazla pişman olacaksınız.
Demir alın ve güvenli limanlardan çıkın aɾtık...
Rüzgarları arkanıza alın, araştırın, hayal edin ve keşfedin...
~ Mark Twain ~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Kemal duyduklarına inanmıyordu. İki gencecik hayat sönmüş ve arkalarında küçük bir can bırakmışlardı. Öfkesini saklayamadığı bir ses ile konuşmaya başladı:

- hangi operasyondu bu? Nasıl her şey kesinleşmeden bitirdiniz operasyonu?

- Göçebe operasyonu. Üst mevkilerde falan çok karışan vardı. Bazıları tehditle, bazıları para için terörle iş birliği içindeydi. Zaten operasyon tehdit edilen büyük bir iş adamının iş birliği sayesinde yürütülüp, bitirildi. Ali o dönemde evli değildi ama operasyon bittiğinde çabuk evlendi. Olay tam kapanmamış ve bazı iş adamları ve devlet mensubu insanların davaları hâlâ sürüyordu. Ali'nin operasyonla ilgili hep bir şüphesi vardı. Hoş, kendisi de ne olduğunu bilmiyordu ama bir sorun olduğunun hep farkında idi. Ya bir komplo ya da Ali'nin kendince kuruntuları.Operasyonu biz bitirmedik. Üst mevkilerden gelen bir emirdi. Ali o dönemde de davalar bitmeden işi bırakmamaya çok uğraşmıştı ama önümüze bir şekilde geçtiler.

- operasyonu duymuştum. Mit'de işin içinde değil mi?

- Az çok yardım aldığımız yerler oldu. Onlar daha çok istihbarat işinde ilerlediler. Bize bilgiyi onlar getirdi.

- operasyon hakkında bir iki bilgi istiyorum!

Emre elini ensesine atıp ovuşturdu. Verdiği bilgiler bile çok fazla idi. Tedirgin bir tonda çıkan sesi ile arkadaşına izah etmeye çalıştı.

-Bak! Biliyorsun ki bu konularda fazla bilgi verme lüksümüz yok ve şuan bile içerisine çok girdim.

Kemal arkadaşının haklı olduğunu elbetteki biliyordu ama Emre'ye yardım ede bilmesi için her şeyi öğrenmesi gerekiyordu. Elini destekler bir biçimde dostunun omzuna vurdu ve hafif sarstı.

-  Yardım etmem için bilmem şart biliyorsun. ( ukala bir ses tonu ile) Hem istersem dosyaya bile ulaşırım bilmem anlatabildim mi?

Emre kaşlarını çatıp Kemal'e baktı. Bu adama niye gelmişti sanki? Ah evet dostlarının arasında en delisi bu kuş beyinliydi hatta istediği her şeyi yapmasına yardım edecek kadar deli. Çatılmış kaşlarının yerine dudaklarında geniş bir sırıtma meydana geldi. Meydan okuyan sesi ile arkadaşını kışkırtmayıda ihmal etmedi.

- Ha yani sen gidip delice korunan göçebe operasyonun bulunduğu Hakkari TEM'e girip oradan dosyayı alıp yakalanmadan çıkarım diyorsun öyle mi?

Tek kaşını kaldırmış alaycı konuşmasıyla Kemal'i deli etmeye çalışıyordu ve doğru yolda olduğunu bildiren kükreme kısa bir sürede kulaklarına ulaştı.

- Sen bana meydan mı okuyorsun?

Emre ağır ağır kafasını sallarken sırıtmayı da ihmal etmiyordu. Bu adam tam deliydi, öyle lafın gelişi falan değil, harbi harbi deli! Aklına gelenle muzip ifadesi yavaşça sönerken yerine tedirgin bir ifade yerleşti.

- Tek sorun bu değil.....

Emre'nin tedirginliği Kemal'e yansırken genç adam işin çok daha karışık olduğunu anladı.

- Ali ile son görüşmemizde üstünde bir durgunluk hakimdi.

- Nasıl yani?

-  Çok durgundu ve fazlası ile düşünceli. Sesi bile kötü geliyordu ve kendine bir şey olursa ailesine iyi bakmamı istedi.