Kaderin ise dünya küçüktür.
Ama kaderin değilse
Çıkmaz sokakta bile karşılaşmazsın.
Elif Şafak....
--------------------------------------------------
Elif'in uyanması ile hızla kurulan kahvaltı sofrasına oturuldu. Şen şakrak yapılan bir kahvaltının ardından Nur Gül ve Gül hanım evi toplarken Semra ve Elif mutfağa geçti. Oktay bey oğlu ile yalnız kalmasından faydalanarak çalışma odasına geçmeyi önerdi sonuç olarak konuşulması gereken bir konu ve korunması gereken iki can vardı. Genç adam babasının konuşmaya başladığında en küçük ayrıntıya kadar girdiğini bildiğinden annesine Fatih'e bakmasını tembiyip çalışma odasına ardında Semra' nın ince sesi kulaklarına yetişmiş idi.
- Nur Gül teyze ben bakarım gerçekten. Sizi rahatsız etmesini istemem lütfen.
Semra her ne kadar kendinin bakması gerektiğini söylese de dinlenmemiş,yük olmaktan ölesiye çekindiğini belli etse de ona kulak asan olmamışti. Hatta Nur Gül hanımdan azar bile yedi.
- ne yani sen bana güvenmiyor musun?
Semra mahcup bir ifade ile kendini savunmaya geçti.
-yok....... Teyze olur mu hiç! Ben... sadece, yani siz zahmet etmeyin diye dedim.
Nur Gül hanım Fatih'i de alıp arkasını döndü ve Gül hanımın yanına ilerlemeye başladı. Giderken de söylenmeyi ihmal etmemişti.
- Zahmetmiş hıh haspam, ben çocuk diye benimkilere yalvarayım, sen hazır çocuğu kucağımdan al, yok yaaaa! Git Elif ile poğaça, börek, çörek bir şeyler yapın. Döktürün azıcık da ziyafet çekelim.
Semra yediği azarın ardından tıpış tıpış mutfağa girip Elif ile güle oynaya bir sürü şey hazırladılar. Hatta bir ara kendilerini öyle kaybettiler ki, izlendiklerinin farkında bile değillerdi.
------------------------------------------------------
-Emre cenaze bittikten sonra geldi. Önce tedirgin oldum açıkçası.
- niye!
- bilmiyorum!
- emin misin! ?
Mehmet derin bir nefes aldı. Biliyordu tabi ama babasına nasıl söyleyeceğini bilmiyordu. Emre'yi ilk gördüğünde onu Semra'nın nişanlısı sanmıştı. Taki Semra'ya sorana kadar. Tabi Emre onları götürmekten bahsedince daha bir kötü olmuştu. Buna rağmen nedendir bilinmez Emre'ye güveniyordu.
-Bana her şeyi anlat evlat, duygularının olduğu kadar ilk görüşlerinde çok önemli, noktasında virgülüne kadar her ayrıntı bilmem gerek. Emre haindir demiyorum ama ne olursa olsun her şeyi düşünmemiz ve önlemini almamız lazım.
- mezarlıktan geri döndüğümüzde kapıda idi. Doğuda tam bilmediğim bir görevin ortasındaymış bu yüzde hem haber geç ulaşmış hemde o işleri yoluna koyamamış. İlk gördüğümde oldukça durgundu ve bende şüphe uyandırdı. Fakat içeri girdiğinde ve evde Fatih'i kucağına alınca ağlayacak gibi oldu. Bilmiyorum baba bu....
Genç adam derin bir nefes adı. Yanlış bir görüş sevdiği iki cana mâl olacak idi ve bu düşünce içini kemiriyordu.
- O bir asker oğlum ve duygularını gizlemek onların en usta oldukları konu. Duygusallık savaş sırasında güvenlik açığı yaratır ve hem onun hemde ekip arkadaşlarının ölümü ile sonuçlanır. Üzüntüsünü içine atarak yaşıyor, Fatih ise kırılma noktası.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anne Yarısı
RomanceSemra kucağındaki kundağa baktı. İçinde herşeyden habersiz mışıl, mışıl uyuyordu. Semra gözlerinden birbiri ardına akan yaşları durduramıyordu. Babası onlara sırtını dönmüştü, bu yetmemiş sevdiği adam bile kucağındaki minik bedeni kabul etmemiştir...