Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
MEDYA : CHİMCHİM <3333
Kyung şaşkınca karşısında duran Myungsoo ya bakıyordu. ''Sen... ?'' dedi ''Ben... Özür dilerim Kyungie. Beni affet.. '' dediğinde kız ''Myungsoo sana inanamıyorum ! Hayatımı mahvettin ve şimdi gene mi karşıma çıkıyorsun ?'' diye sinirle kaşlarını çattı Myungsoo Kyung un eski sevgilisiydi. Kyung u birçok kez aldatmış , onun erkeklere karşı olan güvenini kırmıştı. Kyung sırf onu unutabilmek için Busan'dan Seul'a gelmiş kendine yeni bir hayat kurmuştu. Ama şimdi karşısına gelince.. Eli ayağına dolanmıştı.. Kız birşey diyemiyordu. Onu görünce kalbi hala aynı atıyordu. Kız birşey demek için ağızını açmıştı ki Myungsoo ona sarıldı ve ''Özür dilerim Kyungie. Sana kendimi kanıtlayacağım. '' dedi Kyung çocuğun kokusunu içine çekip onu kendinden ayırdı ve ''Myungsoo git lütfen.. Şimdi konuşmayalım.. '' dedi Myungsoo başını salladı ve oradan ayrıldı. Hani Kyung un o halini görünce hemen ona sarıldı. Kyung ona en iyi gelecek şeyin ılık bir banyo ve uyku olduğunun farkına vardı ve kıyafetlerini çıkarıp banyoya girdi ardından yatağına girip uykuya daldı..
*-*-*-*-*-*
Sabah uyandığımda aldı beni bir umutsuzluk.. Camdan atlayıp ölmeyi bile düşündüm. Myungsoo ile yüzleşmek istemiyordum.. Tam kendime bir hayat kurmuşken... Beni tekrar kandırıp yüz üstü bırakmasından korkuyordum.. Hani ile beraber hazırlandık ve okula gittik. Sınıfa girdiğimde kısa bir an Jungkook ile göz göze geldim. Sırama oturup kulaklığımı taktım. Öğretmen geldiğinde Myungsoo da içeri girdi. Şaşırmamıştım onun böylesine inatçı olduğunu biliyordum. Defterimi çıkardım ve karalamaya başladım. Güzel çizemesem bile fena değildim. Özellikle şekilli yazılar yazmayı seviyordum. Myungsoo yanıma oturmuştu. Ona hiç bakmıyordum. Jungkook un bakışlarını üzerimde hissettiğim halde ona dönüp bakmadım. Saçlarımı tepeden at kuyruğu yaptım ve siyah hırkamın kollarını parmaklarıma kadar çektim. Telefonumu çıkarıp kulaklığımı taktım ve EXO-PROMİSE açtım. Nakarat kısmı gelince gözlerim istemsizce doldu. Ağlamaktan nefret ederdim. Kimsenin önünde kolay kolay ağlamazdım. Ben böyle bir kızdım. Değişemezdim.. Öğretmen benim kulaklıklı halime alıştığı için sesini çıkarmıyordu.Onu dinlediğimi o da anlıyordu çünkü. Öğretmen onu dinlediğimden emşn olmak için soru sordu. Soruya bakıp yazmaya gerek duymadan ''3x+5. '' Dedim umursamaz , zeki ve çirkindim.. Kim ne derse desin birinin beni sevebileceğini asla düşünemezdim. Kimse beni gerçekten sevmiyordu bunu adım kadar iyi biliyordum. Hep başıma gelmişti bu. Seviyorum deyip sevmeyen , Gitmem diyip gidenler.. Alışmıştım kaybetmeye. Çünkü ben bir kaybedendim... Kimseye güvenim yoktu. Evet Hani , Jimin , Tae vardı.. Ama onlarda gideceklerdi. Şimdi olmasada ilerde gideceklerdi.. Gitmem sözüne inandığım tek kişi annemdi. O da gitti. Siz anlayın yani.. Bunları düşünürken Myungsoo nun bana seslendiğini duymamıştım. ''Ah.. Özür dilerim. Dalmışım. Ne dedin ?'' dediğimde gülümsedi ve elimi tuttu. Buz gibi olmuştum. Siz de sevdiğiniz kişi elinizi tutsa kızarırsınız ben buz gibi olurum. Ben farklıyım.. Elimi çekip cebime soktum. O da başını öne eğdi ve ''Kyung ben gerçekten özür dilerim.. Yani ben.. Biliyorum çok hata yaptım.. Ama.. '' dediğinde sözünü kesen Jimin olmuştu. ''Senin burada ne işin var ? Kyung'un yanında ?'' dedi bütün sınıf bize bakıyordu. Jeon Jungkook dahil.. Ben de ayağa kalktım ve ''Sorun değil Jimin. Sadece konuşuyorduk. '' dedim Jimin Myugnsoo'ya baktı ve ''Taehyung sen kızları al. sen de benimle gel. '' dedi. Jimin küçüklüğümden beri beni korurdu. Bana sarkan , bulaşan , zarar veren kişileri hep hallederdi. Myungsoo nun bana yaptıklarını bildiği için Myungsoo ya karşı büyük bir kin besliyordu. Taehyung beni ve Hani'yi zorla götürürken Jungkook ile göz göze geldim. Sinirle bir bana bir Myungsoo ya bir de Jimin e bakıyordu. Okulun zengin , popüler züppesi ? Jeon Kibirli Jungkook ? Neden bana sinirle bakıyorsun ? Sınıftan çıktığımızda iyi olmadığımı hissediyordum. Yumruk atıp kendime gelmeye ihtiyacım vardı. Evet ben yumruk atarak kendime geliyorum. Kolumu Tae den kurtardım ve beni huzura kavuşturan tek yer olan yere geldim. Banka oturmadan ağaca ardı arkası bitmeyen yumruklarımı geçiriyordum. Hem ağlıyor hem yumruk atıyordum. Ellerimin kanaması umrumda değildi ben sinirimi böyle atıyorum.. İlaçlarımı bıraktığım için kalbime ağrı girmişti. Bu nefes almamı zorlaştırıyordu. Tam son yumruğu atacakken biri kolumu tuttu. Kolumu çekmeye çalışsam da çekemedim. Sinirle arkamı dönerken konuşuyordum ''GENE HANGİ PİSLİK -??'' gördüğüm kişi ile gözlerim büyüdü. ''J-Jungkook ?'' kekelemiştim....... NALET.. Kaşlarını çattı ve ''Aptal falan mısın sen ?!'' dedi kolumu çekip gidecekken daha sıkı tuttu. Daha fazla kalsaydım ağlayabilirdim ve Jungkook un yanında ağlamak istediğim en son şeydi. Gözlerini gözlerime sabitleyip ''Ben daha konuşmamı bitirmedim Kim Ha Kyung. '' ..
ve ve ve bitti :D ha kyung <3 ben çünkü ha kyung = ben oajjmsapsl :D yorum ve votelerinizi bekliyoru. Hikayemi yaymama yardım edin çeballl :')