Cennette İnecek Var~2. Bölüm

121 23 2
                                    

Sabah uykumu almış bir şekilde uyandığıma gerçekten çok mutlu olmuştum, çünkü zor bir akşamdan sonra böyle uyanmam bir mucizeydi. Yataktan kalkıp banyoya gittim. Yüzüme iki avuç su çarpıp çıktım.

Mutfağa inip rezene çayımı hazırladım. Maalesef 'Mine! Rezene çayımı getir!' diyebileceğim birisi yok, o yüzden kendim bir çırpıda hazırlayıverdim. Akşam ki olaylardan sonra biraz başım ağrıyordu, o yüzden çay iyi gelebilirdi.

Kahvaltımı da hazırlayıp oturdum masaya. Ekmeğimin üzerine çilek reçeli sürüp birkaç yudum attım ağzıma. Masayı toparlayıp odaya çıktım. Bol bir kumaş pantolon giyip üzerime de tuniğimi geçirdim. Daha sonrada bonemi ve şalımı takıp odadan çıktım. Masanın üzerinden çantamı kapıp evden çıkıp kapıyı kilitledim.

İyi ki de Berat anahtarını yanına almamıştı. Yine de önlemimi alıp kapıyı 2 kere kilitledim. Şimdi kim bilir nerede kalıyordur. Neyse, deyip arabaya bindim. Eczaneye vardığım da açılmamıştı daha. Kapıyı açıp içeri girdim. Üzerime beyaz önlüğümü geçirdim. 2-3 dakika sonrada Beril geldi.

"Günaydın, bugün erkencisin." dedi kapıdan girerken.

"Günaydın, öyle oldu biraz." dedim buruk bir gülümsemeyle.

"Ne oldu sana? Akşam kötü mü geçti?"

"Evet, tartıştık. Aslında bir tartışma sayılmaz; o bağırdı, ben sustum."

"Canım benim, üzülme diyemeyeceğim ama bana olayı tam olarak anlatırsan yardımcı olmaya çalışırım."

Beril'e de güzel bir özet geçtikten sonra, bana sımsıkı sarıldı.

"Her şerde bir hayr vardır güzelim, biliyorsun. Eminim ki hatasını anlayıp, gelip özür dileyecektir." dedi gözlerimin içine bakarak.

İçeriye birisi girdiğinde gözlerimizi oraya doğru çevirdik. Yok artık! Bu Berat'tı. Ben bir şey diyemeden konuşmaya başladı.

"De-Defne!" dedi yalpalayarak. Sarhoştu. Yine.

"Ne oluyor?" dediğimde kahkaha atmaya başladı. Bu o kadar pis bir kahkahaydı ki midem bulanmıştı.

"Hemen çık dışarı!" diye bağırdığımda beni duymadan gülmesine devam etti. Beril ayağa kalkıp onun yanına gitti, kolundan sürükleyerek dışarıya çıkarmaya çalıştı. Ani bir hareketle Beril'i yere doğru savurdu. Yere düştüğünde dudağını çarpmıştı. Hemen yanına koşup dudağına baktım, patlamıştı ve kanıyordu.

"Çık dışarı yoksa polisi arayacağım."

İlaçlara doğru yürümeye başladı.

"Bana göre bir şeyler yok mu Defne?" diyerek gülmesine başladı yine.

"Polisi ara." diye fısıldadı Beril. Cebimden telefonu çıkarıp 155'i tuşladım. Berat aradığımı duyunca hemen dışarı çıkmak için yeltendi. Yalpalaya yalpalaya dışarı çıktı. Çıkarken görüşeceğiz hareketini yapmayı ihmal etmedi.

Hemen Beril'i yerden kaldırıp hastaneye götürdüm. 1-2 dikişle patlağı kapattılar. Darp raporu alıp karakolun yolunu tuttuk. Şikayette bulunacaktık tabiki. Evet evet, kendi kocamı polise şikayet edeceğim.

Herşeyi polis memuruna anlattık ve darp raporunu gösterdik. Uzaklaştırma cezası almıştı, ben içeri alacaklarını zannediyordum. Meğer o kadar kolay değilmiş.

Gerekli belgeleri imzalayıp dışarı çıktık. Onu uzaklaştırma cezası aldığını haber vermek için arayacaklardı. Yani sanırım.

Arabaya binip ilk önce markete gittik, bizim ev için gerekli olanları aldık. Daha sonra eve doğru sürdüm. Giderken ortalığı bir sessizlik kaplamıştı. Her defasında içinde kaybolduğum sessizlik.

"Özür dilerim." dedim yola bakarak.

"Ne için?"

"Benim yüzümden sana vurduğu için. Böyle bir olayın ortasında kaldığın için."

"Bak Defne, biz ne olursa olsun birbirimizin yanındayız, birbirimizi yalnız bırakmak yok diye söz vermedik mi? Sen orada onunla kavga ederken ben sessizce oturacakmıydım? Bunu bekleme sakın benden, yine olsa yine yaparım."

"Teşekkür ederim, senin gibi bir dostu hakedecek ne yaptım ki ben?" derken bir yaş süzüldü gözümden.

Gülümseyerek önüne döndü, bende sürmeye devam ettim.

Eve geldiğimiz de poşetleri içeriye taşıyıp, içindekileri yerleştirdik. Yemekleri hazırlayıp güzel bir akşam yemeği yedikten sonra, televizyondan güzel bir film bakmaya başladım. Beril'de mutfakta bisküleri, cipsleri falan bir tabağa koyuyordu. Bu gece birazda olsa olaylara unutmak istiyordum.

Selam! Yeni bölüm biraz uzun sürede geldi, biliyorum. Sınavlar, dersler falan derken yazamadım. Özür dileyerek bu bölümü de burada noktalıyorum. Hayırlı bir gün geçirmeniz dileğiyle!

*Bugün içinde 4. bölümüde yayınlayacağım.*

Cennette İnecek Var!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin