Bugün okulun ilk günüydü. Amerika'dan döneli 2 ay olmuştu ve arkadaşlarımı çok özlemiştim. Ailemin işleri yüzünden 2 yıl Amerika'da kalmıştım. Harika arkadaşlarım vardı. Ama Amerika'da ki işlerimiz bittiği için yeniden İzmir'e dönmüştük. Bugün lanet olası bir pazartesi günüydü. Sevda teyzenin beni kahvaltıya çağırmasıyla birlikte giyinip mutfağa indim. Sevda teyze yine her zamanki gibi muhteşem bir kahvaltı hazırlamıştı.
"Oo Sevda sultan günaydın" yanağına sulu bir öpücük kondurduğumda gülümsedi. Yeşil gözleri gülünce kısılıyor ve yanağının 2 yanındaki gamzeleriyle muhteşem görünüyordu."Günaydın Su hadi otur geç kalma." Dedikten sonra çayları koyup oturdu. Sabah pek konoşmayı sevmezdi ve genelde kahvaltılarımız sessiz geçerdi. Kısa bir kahvaltı ardından Sevda sultanla vedalaşıp evden çıktım. Yeni okuluma beni yeni şoförümüz Ahmet amca bırakacaktı.
"Günaydın Ahmet amca.""Günaydın kızım."
Kısa bir yol ardından Amerika'daki okulum kadar büyük olmasada büyük bir okuldu.
Arabadan indikten sonra okulu incelemeye başladım. 5 katlı beyaz duvarları olan geniş bahçeli okul cok hoş gözüküyordu. Bahçenin bir tarafında otopark vardı ve karışık bir şekilde banklar koyulmuştu. Okulu incelemeyi bırakıp yavaş adımlarla binaya doğru ilerledim. İçide dışı gibi bembeyazdı. Pano ve kapıların yanında mor şeritler vardı.
Okulu incelerken önümde bi basamak olduğunu fark etmediğim için tökezledim. Bemi tutan kişiye bakınca şaşkınlıkla ağzım açıldı. Amerika'daki en yakın arkadaşım Toprak buradaydı! Şaşkınlığımı üzerimden atıp Toprak'a sarıldım."Ne işin var burada? Bana neden haber vermedin?"
"Sensizliğe dayanamadım güzellik." Deyip yanağımdan makas alınca hafifçe omzuna vurdum.
"Her neyse. Hoş geldin. Müdürün odası nerede?"
"Hadi gel gidelim" deyip kolunu omzuma attı.
"Cansu'yla ne oldu?"dediğimde umursamazca omuz silkti.
"Sevmiyourdum ayrıldım." Toprak böyleydi ve o kadar üzerine gitmedim. Kızlarla sadece takılırdı ve hiç bir zaman ciddi ilişkisi olmazdı.
Müdürün odasına geldiğimizde Toprak'ı arkamda bırakarak odaya girdim.
"Merhaba" dedim elindeki kağıda bakan kel ve göbekli müdüre."Merhaba. Sen Su olmalısın."dediğinde olumlu anlamda kafamı salladım. Önündeki bilgisayara bakarak
"11 TM. Bulabilir misin?"dediğinde kafamı sallayıp çıktım.Toprak'a baktığımda telefonuyla ilgileniyordu. Beni görünce telefonu cebine atıp yanıma geldi.
"Hangi sınıftasın?""11 TM. Sen?"
"11 E. Hadi gidelim."
2 kat çıktıktan sonra Toprak'ın sınıfına geldik.
"Hadi güzellik görüşürüz. Tenefüsteki kızlar rahat bırakırsa gelirim."deyip göz kırptı. Sınıfımın koridorun sonunda olduğunu görünce sınıfa doğru ilerledim. Kapıyı çalıp içeriye girdiğimde 25 yaşlarında sarışın bir bayan içten gülümsenesiyle karşıladı beni."Merhaba tatlım"
"Merhaba"
"Bize kendini tanıtırmisın?"uzun konuşmaları sevmezdim ve hemen oturmak istiyordum.
"Su Aras"dedim. Teşekkür edip herhangi bir yere geçebileceğimi söylediği zaman sarışın bir kızın yamına geçmek istedim ama yanının dolu olduğunu sòylediği için tek çarem olan arkadaki ultra yakışıklı çocuğun yanına geçtim.
Oy verirmisiniz? :))))