2. BÖLÜM

24 1 2
                                    

Yanın oturduğumda bana göz ucuyla gıcık bir şekilde bakmıştı. Tam bir egoist! Her halde onun kriterlerin uymuyordum sıra arkadaşı olarak. İnsan bir merhaba der ama odundu işte. Sinirimi bozmasına izin vermeden edebiyat öğretmeni olduğunu öğrendiğim hocayı dinlemeye başladım. Edebiyatı seviyordum ve dersler hep çok çabuk geçerdi. Ve yine öyle olmuştu. Zil çalınca Toprak yanıma geldi. Yanına oturmak istediğim sarışın kız Toprak'a gülümseyip sarlınca arkadaş olduklarını anladım. Sınıftaki bir çok kız Toprak'a ve sarışın güzel yüzlü kıza iğneleyici bakışlarla bakıyordu.
Toprak ve sarışın kız sarılmalarını bitirince kız içten gülümsemsemesiyle bana elini uzattı.

''Merhaba ben Deniz. Torak benim ilk okul arkadaşım.''uzattığı elini sıktım.

''Su'' yanımdaki çocuk rahatsızca homurdandığında onun bana yaptığı gibi tiksindirici şekilde ona baktığımda sınıftantan çıktı. Toprak boş olan yere oturup bacak bacak üstüne attı.

''Deniz ve ben çok yakın arkadaştık. Amerika'ya gitmeden önce. Ama ailemin işleri yüzünden sadece telefonda konuşur olduk ve son bir aydır konuşmuyorduk.''

''Çok özlemişim ya. Biliyor musun bana senden çok bahsetti.''

Deniz'in söylediği şey ile Toprak'a baktım. Deniz'e kaş göz işareti yapıyordu. Şarşırmıştım. Çünkü Toprak arkadaşları hakkında konuşmazdı. Uzun süreli arkadaşlığımızda bana sadece bir kere çok sevdiği kızdan bahsetmişti.

'' Bir kere söylemiştim. Seninle buluşacaktık ozaman Deniz aradı bende öylesine bahsetmiştim.''

Pek fazla inanmasamda inanmasamda üzerine gitmek istemiyordum. Deniz'e baktığımda Toprak'a mahçup bir şekilde bakıyordu.

''Çıkışta bir şeyler yapalım mı?'' Deniz'in sorusuyla kendime geldiğimde Toprak olumlu anlamda kafasını salladı. Deniz ve Toprak bana baktığında kafamı salladım. Zil çalınca Toprak görüşürüz deyip sınıftan çıktı. Deniz Toprak'ın yerine oturunca konuşmaya başladı
''Ben ve Toprak burada yeniyiz. Senin bildiğin bir yer varmı?''

''Evet. Seveceğinizi düşündüğüm bir yer var oraya gideriz.''dediğimde hoca geldi ve Deniz el sallayıp yerine geçti.
Yanımda oturan ultra yakışıklı çocuk gelmemişti.  Dersi dinlemeye başladığım sırada adını bilmediğim yakışıklı çocuk sınıfa girdi. Özür dilemesini beklerken hiç bir şey yapmadan yanıma gelip oturdu.
Buna şaşıran bir tek benmiydim acaba? Cidden kimsenin umurunda değildi. Hocanın bile!

Bunu ona sorma kararı alınca hala adını bilmediğim için ilk önce adını sordum.

''Merhaba. Ben Su''

''Ateş''

Çok soğuk ve umursamazca söylemişti adını. Elimi bile sıkma zahmetinde bulunmamıştı. Hala havada olan elime bakıp tek kaşını kaldırınca elimi indirdim. Evet Ateş'le ilgili yeni bir karar almıştım. Hemde tanıştığımız ilk dakikadan itibaren! Mümkün olduğunca onunla konuşmayacaktım ve yüzüne bile bakmayacaktım.

Kapı çalınca içeriye nöbetci öğrenci gelmiştı

''Hocam merhaba. Su Aras'ı müdür çağırıyor.''

Adımı duyunca şaşırmış olsamda yerimden kalkıp kapıya doğru ilerledim. Sınıftan çıktığımızda nöbetci beni yanlız bırakıp ilerledi.

Müdürün odasına girdiğimde adını bilmediğim ama öğretmen olduğunu anladığım adam müdürle konuşuyordu.

''Merhaba Su. Direk konuya gireceğim. Liseler arası şarkı yarışması var katılmak ister misin?''

Tabiki çok isterdim. Amerika'da da bir çok şarkı yarışmasın katılmıştım ve bir çoğunu kazanmıştım.

''Çok isterim hocam'' müdür heyecan ve istekle söylediğim için gülümsemişti.

İÇİMDEKİ ATEŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin