photograph ≫ miller

doce

bea: sence de biraz kaba olmadı mı?

bea: bak, önünde kocaman bir dünya var ve sen benden belki daha büyük olabilirsin ama bunu göremeyecek kadar körsün

bea: bütün insanlar birbirlerinden farklı ve hepsi paha biçilmez derecede güzel ve ilgi çekici

bea: siyah, beyaz, düz, eşcinsel, trans, cis, hristiyan, müslüman, ateist ve geri kalan hepsi

bea: şu an sana hayatında yapılacak en büyük iyiliği yaptığımın farkında değilsin

bea: sana, güzelliklerin tadını çıkarmayı öğreteceğim ve inan bana, bunu o 500 sayfalık kalın kapaklı ders kitaplarında bulamazsın veya hocaların sana öğretemez

lyn: belki de her şeyi görmezden gelmek istiyorumdur.

bea: o zaman seneler sonra üniversiteden mezun olduktan sonra elinde olan tek şey bir diploma ve belki de sana emekliliğine kadar iyi bir maaş getirecek bir iş olacaktır

bea: sana o klişe "sokağa çıkıp aşık ol" laflarını falan etmeyeceğim ama hayatını yaşa be hatun

lyn: biliyor musun, bence ikimizin 'hayat'tan anladığı şey çok farklı.

lyn: sen her şeyi bildiğini sanıyorsun ama aslında hiçbir şeyden haberin yok.

lyn: dünyanın çivisi çıktı 'be hatun', yaşamak nefes almaktan ibaretti, onu da elimizden almaya başladılar.

lyn: ayrıca sandığın gibi ırkçı veya homofobik biri değilim, büyük ihtimalle buna inanmayacaksın da.

bea: dediklerine inanıyorum lyn, sadece sana hayatını yaşamanı söylüyorum işte

bea: ayrıca ben her şeyi bildiğimi sanmıyorum, aksine tek bildiğim hiçbir şey bilmediğim :P

lyn: bana lyn mi dedin?

bea: sanırım

bea: sakıncası var mı?

lyn: deme.

bea: niye?

lyn: o isimden nefret ederim.

bea: niye?

lyn: ben sana beatrice'den neden nefret ettiğini sordum mu?

bea: sorsaydın

lyn: adım lyn değil, brooklyn.

bea: brookLYN

lyn: uzatma, bea.

bea: ufff tamam :(

KISA HİKAYEDE 82 OLMUŞUZ İNANAMIYORUM SDLFKJŞKDSFŞDSBNDSF