treinta y cuatro

905 73 25
                                    

lyn: ah.

bea: sence de bu biraz trajikomik değil mi lyn?

lyn: brooklyn.

bea: hayır. sen benim lyn'imsin ve ben lauren değilim.

bea: trajikomik olan şu ki;

bea: tanışalı aşağı yukarı 3 gün oldu ve dün ikimiz de birbirimize siktirip gitmeyi söyleyebilirdik

lyn: sana siktirip gitmeni söylemezdim,

lyn: gerçi sen bunu yapmaya daha eğilimli görünüyordun.

lyn: neydi?

lyn: adios bonita, değil mi?

bea: bana nefret kusup ölüm tehditleri yağdırmadın zaten, o kadar hakareti ben hayal ettim lol

bea: bak hatun, olan her şey karşılıklıydı, bunu kabullen

bea: nefret de, öfke de, kin de karşılıklıydı

bea: şimdi sen kalmak istiyorsun ve bu da karşılıklı. ben de gitmeni istemiyorum

bea: ah dur, trajedimize geri dönelim.

bea: dün ikimiz de bu sohbeti bitirmek istiyorduk ama elveda demenin ne kadar yaklaştığını fark etmek ikimizi de korkuttu

bea: haksız mıyım?

lyn: haksızsın çünkü ben korkmadım.

lyn: ben sadece senin ilginç biri olduğunu ve seni hayatımdan en azından bu kadar çabuk çıkarmak istemediğimi fark ettim.

lyn: elveda demek benim daha kararlı hissetmemi sağladı, korkmamı değil.

bea: sen güzel ve ilginç bir insansın, brooklyn.

lyn: lyn'e ne oldu?

bea: içimden geldiği gibi hitap ediyorum sadece o kadar.

lyn: sen de ilginç birisin beatrice.

bea: beatrice ha :----)

bea: ikimizin de birbirine hitap olarak kullanabileceği güzel bir kelime buldum:

lyn: yaa

lyn: neymiş o güzel kelime?

bea: sevgilim

bea şaka mı yapıyor ciddi mi,,

ben bilmiyorum tbh

photograph ≫ millerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin