Bölüm 1

60 13 1
                                    

Tam evden çıkmak üzereyken benim için endişelenen annemin sesiyle duraksadım;

'' Irmak, kızım dikkatli ol ve eve sakın geç geleyim deme. ''

Bu yaşıma rağmen hala bu kadar benim için endişelenmesini hiç anlamıyordum. Baya alaycı bir tavırla '' Olmayan arabam bal kabağına dönmeden önce evde olurum anne. '' dedim.

Annemden ses gelmeyince onu incittiğimi düşündüm. Bu yüzden geri dönüp onu her incitmem de yaptığım gibi kollarımın arasına alıp yanağına kocaman bir öpücük kondurduktan sonra ''Olabildiğince erken gelmeye çalışıcam annelerin en güzeli. '' deyip kapıya yanaştığım anda yine aynı ses durmama neden oldu. ''Ama geç kalma. '' demişti annem. Sadece arkama bakıp güldüm ve daha fazla geç kalmamam için telkin yemeden evden çıktım.


Hala bu şehirdeki son saatlerimi geçirdiğime inanmak istemiyordum. Her şeyimle bu şehirde var olmuştum ben. Tüm ilklerimi bu şehirde yaşamıştım. Bütün anılarım İzmir'in bu sokaklarında gizliydi. Babamın tayini çıkmış olduğundan bu şehre veda etmem gerekiyordu. Burada kalmak istediğimi onlara söylemek istedim fakat annem daha konuyu açmadan kapatmama neden olan ''Asla seni burada tek bırakamayız. '' sözünü söyledi.


Neyse ki arkadaşlarımla son bir gece daha geçirmeme izin verdiler. Derin düşüncelere dalmış olduğumdan onlarla buluşacağım mekanın önüne geldiğimi fark edememişim. Beni kapının önünde beklediklerinden Zeynep'in;
''Nerede kaldın assolist ? '' diye benimle alay geçen sesini duyunca kendime geldim. Kafamı kaldırdığımda aralarında Gamze'nin olmadığını fark ettim. Onlara ''Gamze nerede o niye yok ? '' diye sorduğumda bana cevap veren ''Aşk acısı çekiyor prensesimiz. '' diyen Dilara olmuştu. Aşka inanmadığım halde onun haline üzülüyordum.


Dört kişi takılacakken Gamze'nin bizi ekmesine hele de son günümde böyle yapmasına çok sinir olmuştum. Tam içeri girerken ardımızdan ''Beni de beklesenize.. '' diyen Gamze'nin sesini duyduğumuzda çok mutlu olduk. Sesinden pek iyi olmadığı anlaşılıyordu. Fakat o son mutluluk kırıntılarına sarılarak buraya gelmişti. Onun bu haline üzülsem de içimden alay etmeden duramıyordum. Bir erkek için perişan olmuştu resmen. Biraz fazla mı duygusuzdum ?


İçeriye girdiğimizde ortam yıkılıyordu resmen. Kızlar hemen ortama ayak uydurmuşlardı. Fakat Gamze bir köşede durmuş elinde viski dolu olan bardakla derin düşüncelere dalmıştı. Biraz zaman geçip kafayı bulduğumuzda üçümüz ona doğru yaklaşıp ''Bu ne hal kızım ? Çocuk musun sen manyak ? '' diye onla alay etmeye başladık. Fakat o tüm bunlara rağmen gülümseyip elindeki viski dolu olan bardağı masaya bıraktıktan sonra beni kendine çekti ve ''Hoşçakal canım. '' deyip barı terk etti. Arkasından gitmek istedim fakat Dilara beni durdurup ''Bırak ne hali varsa görsün, unutur bir kaç güne. '' dedi. Bende daha fazla üzerinde durmadım. Bir süre daha onlarla takıldıktan ve vedalaştıktan sonra bardan ayrılıp eve geldim.


Geç kalmıştım. Annem kesin biricik kızını merak etmişti. Neyse ki düşündüğüm gibi olmadı. Annem ve babam uyumuşlardı. Bende daha geç olmadan soyunup kendimi yatağa attım. Sabah annemin kızgın sesiyle uyandım. Aslında buna alışmıştım. Her zaman ki gibi ortalık dağınık diye bağırıyordu. O hala söylenirken bende kalkıp üstümü düzelttikten sonra eşyalarımı toplamaya koyuldum. Çünkü öğlenleyin eşyalarımız Giresun'a gidecek bizde ertesi sabah ilk uçakla oraya gitmiş olacaktık.


Beni oraya gitmem için neşelendiren tek şey amcamlarında orada yaşıyor oluşuydu. En sevdiğim ve anlaşabildiğim tek kuzenimle beraber bir çok macera yaşayacağımızdan emindim. Yasemin'i o kadar çok özlemiştim ki. İzmir'den ayrıldığımamı üzüleyim Yaseminle hep yan yana olacağımıza mı sevineyim bilmiyordum. Bu düşüncelere dalarken bir yandan da eşyalarımı toparlamaya koyulmuştum.



Aslında pekte toparlayacak bir şey kalmamıştı. Annem her şeyi önceden toplamıştı. Öğlen eşyaları tırlarla yolladıktan sonra ailecek bir yemek yemek için restorana gittik. Evde hiç eşya kalmadığından geceyi otelde geçirdik. Sabah erkenden kalkıp havaalanına gitmek için yola koyulduk. Uçak havalandığında içime garip bir his oluştu. Camdan son kez İzmir'e bakarken içimden de ''Hoşçakal İzmir.. '' diyerek sessiz bir çığlık attım.

Fakat ben dışında kimse duymadı...

SIRILSIKLAM AŞK (ASKIYA ALINDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin