Bölüm 6

37 8 1
                                    

Herkese merhaba 😊
Kitabımızı okuyan herkese çok teşekkür ediyoruz. Dikkat ettiyseniz çoğul eki kullandık. 😃
"Neden ?" deyişlerinizi duyuyor gibiyiz. Çünkü biz bu kitabı koreliesra ile beraber yazıyoruz. Lafı fazla uzatmayalım. Sağlıcakla kalın.
Herkese iyi okumalar. 😍😃

"Başınız sağ olsun." "Başınız sağ olsun." "Başınız sağ ol-" bu cümle kulağımda yankılanmaya devam ederken gözümün önünün kararmasıyla yaptığım hiçbir şeyin farkına varmadan ne yaptığımı göremeden yürümeye başladım. Birden bire biri beni çekip duvara yasladı. Sahi kimdi bu ? Gözlerimi açtığımda karşımda kimse yoktu. Benimde şu anda, onun kim olduğunu düşünecek ne zamanım ne de halim vardı. Sadece kokusunu hissedebilmiştim. Başımı yan tarafa çevirdiğim de gördüğüm şey hastanenin merdivenleriydi. O her kimse beni düşmekten kurtarmıştı.

Hala duvara dayalı bir şekilde dururken artık daha fazla tutamadığım gözyaşlarımı salıvermiştim. Gelen geçen bana bakıyordu. Kimisi acıyan, kimisi zavallı gözlerle...

Bir süre sonra yanıma nefes nefese gelen Yasemin elini omzuma koymuş benimle birlikte o da ağlamaya başlamıştı. Daha sonra ayağa kalkıp:
"Hadi Irmak gidelim."
"Ben burada kalıcam."
"Hadi be güzelim napıcaksın burada?"
"Yasemin morg çok soğuktur,annem soğuğa dayanıklıdır ama babam soğuğu hiç sevmez."
"Hadi prenses yapma böyle nolur "
"Babamda bana hep "prensesim" derdi biliyor musun ?"
"O senin burada böyle perişan olmanı da istemezdi ama."
"Canım yanıyo..." cümlenin devamını getiremedim. Çünkü kocaman bir yumru boğazıma yerleşmiş ve beni susturmuştu.

Az da olsa dinen gözyaşlarım tekrardan ortaya çıktılar ve sel olup aktılar. Hatta o kadar çok ağladım ki tüm hastane etrafıma toplandı. Nasıl oldu bilmiyorum ama gözlerim tekrar karardı ve başımı sert bir şekilde duvara çarptım. Sonrası mı ?

Gözümü açtığımda kendimi bir hasta odasında başımı sargılı bir şekilde buldum. Odanın içinde volta atan amcam uyandığımı ilk gören kişi oldu. Doğrulmak istedim fakat başım o kadar çok ağrıyordu ki yapamadım. "İyi misin Irmak ?"
Cevap vermek için ağzımı araladığım sırada Yasemin amcamın sesini duyar duymaz yanıma koştu ve lafımı ağzıma tıkadı.
"Başını duvara çarptın ve kanattın bayan becerikli ama önemli bir şeyin yok merak etme."

Söylediği şeylerden sonra amcamın Yasemin'i dürtmesiyle Yasemin neredeyse tavana sıçradı. Tiki olduğunu neredeyse unutmuşum. Gülmemek için kendimi zor tutuyordum fakat gülmemeliydim. Kendimi az daha zorlayıp doğruldum ve amcama dolu dolu gözlerle bakıp derin bir iç çektikten sonra ağzımı alabilmeyi başardım.
"Kaza nasıl olmuş amca ?"
Bu sorumun üzerine amcam başını önüne eğip bir kaç saniye düşündükten sonra konuşmaya başladı.
"Kırmızı ışık yanarken geçen bir araba çarpmış, polis şimdi çarpanı arıyor. En kısa zamanda bulucaklardır kızım."
"Onu bulunca annemle babam geri dönecek mi ? Hayır dönmeyecek artık o katili bulsalar da boş."

Bu sözümden sonra odada uzun bir sessizlik oldu ve neredeyse yarım saate yakın kimse ağzını açmadı. Bu sessizliği amcamın telefonu bozdu. Ve amcam telefonu hararetle açtı.
"Buyrun ?"
"..."
"Evet benim."
"..."
"Bulundu mu ?"
"..."
"Hemen geliyorum."
Yasemin ile ben meraklı gözlerimizi ona dikmiş bir açıklama yapmasını beklerken amcam bize sadece "Eve gidin ve beni bekleyin." dedi ve Yasemin ile beni öptükten sonra çıkıo gitti.
"Babamı duydun bayan becerikli, serumunda bitmek üzere zaten ben çıkış işlemlerini halledip geliyorum,tamam mı ?"
Ona başımı sallayıp "Tamam" diyerek yanıt verdim.

...

Eve geleli neredeyse 3 saat oldu.  Yasemin ile yengem mutfakta bir şeyler yapıyor, amcam hala gelmedi.
Bense Yasemin'in odasında oturmuş içimdeki fırtınaları dindirmeye çalışıyorum. Daha önce de söylediğim gibi bu gerçekten de tarif edilemeyecek bir şey.  Canım yanıyo ama hiç bir şekilde bir yerim ağrımadan bu yangın tüm bedenimi sarıyo. Neden herşey birden bire böyle tersine döndü ki? 
Gözlerimi gözyüzüne dayamış bir şeylerin değişmesini umarken kapıyı iki kere tıklatan amcam hiçbir şey dememi beklemeden içeri girip karşıma oturdu.
"Irmak beni iyi dinle kızım. Annene ve babana çarpan kişiyi bulmuşlar. "
"İyi. İnşallah o parmaklıkların arasında çürüyüp ölür! "
"Irmak çarpıp kaçan kişi..... "
"Ne olmuş o katile? "
"Patronumun büyük oğluymuş! "
Amcamın ağzından çıkan bu cümle onu derin bir sessizliğe gömerken beni de büyük bir şoka uğrattı. Ne diyeceğimi ve nasıl davranacağımı kestiremediğimden hiçbir şey yapmadan susup beklemeyi tercih ettim.

SIRILSIKLAM AŞK (ASKIYA ALINDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin