3-Acılmayan Telefonlar

27 7 2
                                    

Yukarıdaki şarkı bu bölüm için yazılmış - Bana bir masal anlat baba-

Sabah her zaman ki gibi mutlu ve huzurluyum bir insan sevdiğini yanın da nasil mutsuz uyanir ki? Bunun cevabını ben bile bilmiyorum her sabah onu görmek kokusun da uyanmak bana verilen en güzel armağan galiba, her seven benim gibimi oluyor mu acaba diye düşünüyorum bazen yoksa ben mi çok delice seviyorum, insan sevince tam sevmeli güzel sevmeli, kendini en güzel seven adamı bulmalı bence ben buldum beni böyle güzel seven bir babam birde Yıldırım başka kim olabilir ki? Belki iler de yıldırıma benzeyen aynı onun gibi güzel seven bir oğlum da bu listeye onu da eklerim yüzümde hafif bir tebessümle ayağa kalktım telefonu mu alıp saate baktım ne kadar uyumuşuz böyle saat öğleden önce onbire geliyor elimi yüzümü yıkayıp telefonumunaldşm kalt kata iniyorum annemle iki gündür konuşmuyoruz o beni bu kadar aramamazlik yapmazdı bişey mi oldu diye düşünmeden kendimi alamadım

Hemen annemi aradım valide sultanım caldi caldi ve caldi allah allah benim annem her zaman o telefonu acardi bir daha aradım ama tok gene acan olmadi bu sefer babamı aradım gönlümün kahramanı nı ona hep öyle derim düşünce kaldıran ağlayınca sarılan kahramanım oda acmadi bu sefer kardeşim Büşra yı aradım biz iki kardeşlik Afra ve Büşra olarak iki zıt kutup gibi ama çok da iyi anlaşan zıt kutuplar oda acmadi artık korkmaya başladım böyle jilet ilkkes başıma geliyor birine bişey oldu korkusunu üzerimde bir türlü atamiyorum

Firdevs teyzemi aradım üçüncü çalişta telefonu açtı burnunu cekti ağlayor mu yoksa? Neden ağlasın kı

-Teyze kimse telefonu na bakmıyor bişey mi oldu? Bak merak etmeye başladım neler oluyor diye sordum hemen cidden fazla merak ediyordum

-Kızım... Dedi be devamını duyamadım ağliyordu buna şimdi emin oldum bir dkk sonra devam etti, Kızım bak sakın ol tamam mı lütfen bak bunu sana söylemeyi ben istemezdim ama bana nasipmiş lütfen sakın ol, kuzum baban... Babam trafik kazası geçirdi başımız sağolsun dedi ne demişti bu şimdi babam kahramanım hayır ya hayır bu olamaz olmadi dimi

-bu nasil şaka teyze Hayir babam babam olmaz olmaz lütfen bu bir şaka de baban hayatta de teyzeeee!! lütfen yalvaririm dedim ses gelmeyince yüksek sesle bir çığlık cıktı ağzımdan yere düşmüştüm yıldırımın yanıma geldiğini gördüm devamı işe yok sesler duyuyorum sadece titreyen bir vücut kararan gözler belki de en zavallı olduğum an lanet kırızler den biri daha yıldırımın sesini duydum en son devamı ise yok...

Gözümü açınca hastane olduğumuzu hemen anladim bu lanet koku nerde olsa bilirim, ayağa kalkacağım sira da kolum da bir sızı hissettim lanet serum şimdi bütün gün mal gibi dolaşacağım etrafta kafamı kaldırıp yıldırıma seslendim hemen  yanıma gelip sarıldı kendimi o kadar yorgun o kadar caresiz hissediyorum kı

-Yıldırım lütfen beni babama götür dedim zor çıkan sesimle kafa sallamakla yetindi beni kucağına alıp hastahane den Cıktık arabaya binip yola koyulduk eve uğrayıp gerekli şeyleri aldık arabayla gitmek istemedim zaman kaybetmeden yola koyulduk arabayla yolculuk 17 saat falan sürdüğü için uçakla gitmeye karar verdik hemen biletleri alıp yola cıktık uçağa binince kafamı yıldırımın göğsüne koydum

Babam kahramanım o artık yokmu? Peki ben düşünce kim kaldıracak ağlayınca ağlama sana ağlamak yakışmıyor çok çirkin oluyorsun kim diyecek? Babam herşeyim beni bırakıp gittiğimi yani, ama o bizi bırakmaz kı babama küçükken "Sen sakın ölme ilk ben yoksa dayanamam" demiştim oda beni kucağına alıp çocuklar babadan önce ölmez demişti bu sözünün arkasında durdu ama bu kadar erken beklemezdim ki bizi bırakmasını şimdi yıldızlara karişti babam biliyorum o orda ve hep gözü üzerimiz de gözümdeki yaşı sılıp yıldırıma baktım iyiki iyiki o vardi yoksa napardim ben ruhumun yorgunluğuna dayanayıp gözlerimi uykuya teslim ettim

Uyanınca geldiğimizin farkında varmiştim hemen araba kiralayıp yola cıktık bir saatlık bir yol vardi kafamı cama yaslayıp babamı düşünmeye başladim babam uzun boylu mavi gözlü kumral bir adamdı çok yakışıklıydı ilk aşık olduğum adam babamdı herke için baba fıguru farklıdır sert, kaba, sevgisini göstermeyen, sevecen, bin türlü baba fıguru var ama benim babam dünyanın en iyi adamıydı ölüm bir insana bu kadar mı yakışmaz benim babama öyle yakışmadı işte dizine yatıp beni sevmesi var hele "kızım" demesi babam bana bir daha "kızım" diyemeyecek ben kime aşık aşık bakıcam şimdi

Peki toprak soğuk değilmi? Babam orda uşumez mı hem babam karanlığı hiç sevmez ya korkarsan orda sevmez ki babam tabutu o yatagın dan başka yerde uyuyamaz kı annemi görmeden günü güzel geçmez ki babamın beni aramadan duramaz kı, peki şimdi orda tek başına napicak? Gitme desem gelmez ağlasam gelmez Allaha yalvarsam gene gelmez insanin elinden birşey gelmemesi ne kadar acı BABAM sonkez gülseysin bana keşke sonkez "SENİ SEVİYORUM BABAM" deseydim boynuna atlarken "Babam" sen gitme be sen gitme ben giderim senin yerine ama sen gitme bu yük çok ağir be babam nasıl taşınır bilmiyorum kı, nasil nasil baba bu yük nasil taşınır hep dua ederdim Allaha benden al ona ver diye dularım kabul olmamiş bunu şimdi daha iyi anlıyorum "BABAM SENİ ÇOK SEVİYORUM"

Arabanın durmasıyla geldiğimizi anladim köye gelmiştik çok severdi babam köyü beni rahatlatıyor derdi şimdide rahatlatıyormu dur acaba? Arabadan inip göz yaşlarimi sıldıp annem orda durmuş bana bakıyor du koşarak kollarına attım kendimi annem de mis gibi kokuyor ama babam gibi değil hıçkırıklarımı içime atıp sessizce ağladim ben evin güçlü kızıyım Çünkü

-Anne iyimisin? Büşra nerde peki dedim tek nefeste yüzüne bakmadan bakarsam tutamam kendimi çünkü bunu o kadar iyi biliyorum ki annem beni tanıdığı için kaç zorlamadı

-Babanın tabutunun başın da kızım içeride dedi tabut mu? Babam oraya yakışmaz kı biliyorum yakışmadı da yavaş yavaş içeriye girdim Yıldırım da arkamdan geliyor hissediyorum arkama bakmaya gerek bile yok o bilindik kokusu hep arkam da Büşra beni görünce koşarak boynuma atladı ama ben bir tepki dahil vermeden babamın tabutuna bakıyordum ne garip babam ve tabut hiç birbirine yakışmamış

Yavaş adımlarla tabuta doğru ilerledim yanına oturup elimi kapagın üzerine koydum yok Hayir ya Hayir olmaz babam babam nolur gitme, hani bizi birakmazdın sen hani çok severdin noldu şimdi noldu lütfen babam lütfen gitmeeee gitmeeee diye bağırarak ağlamaya başladım gidemez Allahın lütfen onu bana geri ver Yıldırım beni kaldırmaya gelmişti yoooo hayır kalkmam bugün babamı yanliz bırakmam gelemem diye bağırmaya başladım annem kapı da durmuş bana bakıyordu gözlerimin içine bakarak yapma kızım lütfen daha üzme bizi dedi elimde değil ama değil ayağa kalkıp annemin yanına gittim

-Anne sonkez yüzünü görmeme izin ver sadece birkere dedim yalvaran ve acı bir ses tonuyla kafa sallamakla yetindi

Büşra da Yıldırım da yanına gelmişti kapağı hafif actım kefeni kaldırınca babami gördüm baba diye sessizce seslendim ona ama duymadı beni baba dedim bu sefer daha tok bir sesle en son dayanamayıp babaaaa diye cığlık attım Yıldırım beni kaldırmaya calişinca sert bakış attım ve bundan vazgeçti

Babamla konuşmaya başladım kimseyi umursamadan, babam bak ben geldim çok özlemişsindir beni ben mi iyiyim babam bak Yıldırım da geldi bu sefer hemde köye bilirsin köyü hiç sevmez perili bu yer der, bak geldik baba biz geldik beyaz da hiç yakışmamış sana neden beyaz giydin ki? Giyme baba cıkart o beyaz şeyi bak senin en sevdiğin gömleğini getireyim sana olmaz mı babam cıkart onu lütfen babam lütfen ben geldim baba sarılnıycakmisin bana kızım deniycem misin dedim daha fazla dayanamayıp kafamı yıldırımın göğsüne yasladım hıçkıra hıçkıra ağlamaya biraktim bedenimi ruhumu tüm benliğimi

Babam hayatta Allaha şükür olsun kı hala bizimle ama bu kitabı yazarken ağladım en saf halimle yazdim belki de bu bölümü okuyan başka kışıler de benim gibi göz yaşı döker, Eğer babanız vefat ettiyse ve bunu okuyup üzüldüyseniz sizden çok özür dilerim

SONSUZUM OL #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin