5. BÖLÜM

430 20 8
                                    

''SENİ SEVİYORUM.''

*******ASHLEY, SAM'LE ÇIKTIKTAN BİR HAFTA SONRA*******

Bugün, Sam'le 1. haftamız. Her şey iyi gidiyor mu bilemeyeceğim. Harry dersleri iplemiyor, bizi Sam'le ne zaman görse kafasını eğiyor. 1 hafta önce bana meydan okuyan o züppeden eser yok. Bende zaten yapamıyorum Sam'le. Hayır, her şey iyi gidiyor, eğleniyoruz ama beni ondan uzaklaştıran bir şey var. Birisi gibi..

Bugün çarşamba. Yani yine okul var. Sam'e onunla yapamayacağımı söyleyeceğim. Ne kadar zor olsa da bunu yapacağım. Ben çok kötü bir insanım ya. Beni seven birine umut verip, sonra ondan ayrılıyorum. Ölmeliyim..

                                                                ***

Ilık bir duşun ardından, bornozuma sarılıp piti piti yatağıma doğru gittim. Dersimin başlamasına 1 saat olduğu için rahatım. Beyaz puantiyeli kotumun üstüne beyaz salaş kazağımı giyip saçlarıma fön çektim. Hafif bir makyajla kombinimi tamamladım. Eyeliner çekemediğim için anneme çektirdim. Ben nasıl bir kızım ya?

                                                          ***OKUL***

Sınıfa, Sam'e gözükmeden girerken Harry'yle göz göze geldik. Zümrüt yeşili gözleri o kadar güzeldi ki insan bakmaya doyamıyor sanki.. O an, gözlerini yerinden çıkarıp sonsuza dek bir kavanoda tuzlu suyla bekletmek istediğim doğru. Hayırr, psikopat değilim. Yerime gitmek yerinde Amy'nin yanına oturdum. Bende bir şeyler olduğunu sezen Amy beklemedi..

''Neyin var senin?''

''Yok, yok bir şeyim.''

''Söyle çabuk. Hem Sam'e de biraz soğuk davranmışsın son günlerde. Ne oldu?''

''Sam'den ayrılacağım, Amy.''

Amy boş boğazlısı, gerizekalısı, aptalı, sürtüğü hayvan gibi bağırarak;

''NE, SEN SAM'DEN Mİ AYRILACAKSIN?'' dediğinde, Harry, kafasını dayadığı sıradan bir hışımla kalkıp bize baktı. Amy'nin karnına bir yumruk indirip yerime geçtim. Bi' 5-6 saniye sonra matemtik öğretmeni bay Jean sınıfa girdi. Bu adamı sevmeye başladım!

Tüm ders boyunca kafamı cama yaslamış, Sam'e nasıl, ne diyeceğimi düşündüm. Ondan ayrılmak kolay olmayacaktı. Dersin bitmesini hiç istemedim diye düşünürken birden zil çaldı. Şöyle bir espri yapayım; ''Ayrılık çanları çalıyor.''

Yerimden umutsuzca kalkıp Sam'lerin sınıfına girdiğimde, yanıma doğru gelip yanağımı öptü. Onu ellerimle engellerken ''Senle bir şey konuşmam lazım.'' dedim. Eliyle boş sırayı işaret ettiğinde oturdum.

''Sam, çok zor olacak ama hemen söyleyip kurtulmak istiyorum.'' Kafasını salladı.

''Sam, çok üzgünüm ama ben ayrılmak istiyorum.''

Gözlerini açtığında bana bağırdı; ''Ne dedin sen?''

''Sam, üzgünüm ama bu böyle ve değişmeyecek.''

''Orospu.'' Afalladım. Bana 'orospu' dediğine inanamıyordum. Dün bana 'aşkım' diyen biri nasıl olurda 'Orospu' diyordu?

''Ne dedin sen.''

''Ashley, üzgünüm ama bu böyle ve değişmeyecek.'' Taklidimi yapıyordu. Canımı yakıyordu. Kalkmak için yerimden doğrulduğumda kapıda duran Harry koşarak geldi ve Sam'e bir yumruk indirdi.

''Sen gerizekalı, Sam misin nesin, sana bir kızla nasıl konuşulması gerektiğini öğretmediler mi?''

Sam yerden kalkarken kanayan kaşını siliyordu. Harry bir boksördü ve bu onu bilmiyordu.. Hiç oyalanmadan o da Harry'ye bir yumruk geçirdi. Çığlığıma engel olamadım.

''Lütfen, lütfen durun.''

Öfkesini alamayan Harry Sam'in üzerine çıkmış, yumrukluyordu. Suratına, omuzlarına vs. nereye denk gelirse..

Koşarak sınıfın kapısına doğru gittim ve onu kilitledim. Kimsenin bu manzarayı görmesini ya da bilmesini istemiyordum. Özellikle müdürün.

5-10 dk sonra ayrılmışlardı. Sanki 10 yıl sürmüştü. Sam bir yanda kanayan suratına tutuyor, Harry'de bedenini duvara dayamış bana bakıyordu. Harry, Sam'e dönerek ''Umarım bir kızla nasıl konuşacağını öğrenmişsindir Sam'cik. Gerizekalı. Bu kıza bir daha asla karışmayacaksın.'' derken işaret parmağıyla beni gösteriyordu. Sam kafasını salladı. Harry, Sam'e biraz pansuman yaptıktan sonra onu dışarıya çıkardı. Sınıfta sadece ben ve o kalmıştık.

''Bunu neden yaptın? Onu öldürüyordun!''

''Öldü mü?''

''Ha-hayır.''

''O zaman kapa çeneni tamam mı?''

Biraz önce benimle doğru düzgün konuşmayan çocuğu döven Harry, şimdi bana 'kapa çeneni' diyordu. Züppe!

''Bunu neden yaptın?'' Bir kez daha sormamdan rahatsız olan Harry sadece ''Hiç.'' dedi.

''Bana omuz silkme! Sana soruyorum. Bunu neden yaptın?''

''Çünkü seni seviyorum lanet olası! Tamam mı? Anlıyor musun? Seni ilk günden beri seviyorum. Sam'le çıkarkerken de seviyordum. Seni seviyorum çünkü farklısın. Çünkü sen sadece sensin. Bana kafa tutabilen ilk kızsın. Öptüğüm ilk kızsın. Gördüğüm tek güzel kızsın.''

Donakalmıştım. Öylece bakıyordum. Ağzım açıktı ve ben konuşmuyordum. İstediğim şeyi söylemişti ve ben konuşmuyordum. Ben susuyordum. Aklıma bir şey gelmiyordu, konuşamıyordum. Ona, onu sevdiğimi söylemek istiyordum, konuşamıyordum.

Sonunda kendimi toparlayıp söyledim; ''Barbara Palvin'i tanımıyor musun?''

Bunu söylememin nedeni ''Gördüğüm tek güzel kızsın.'' demesiydi. Hayır ben güzel değildim ve hiç olamayacaktım.

''Sen ciddi misin?'' derken kahkahalarından kendini alamıyordu.

ÇEKİŞMEYİ FAZLA UZATMAYIM DEDİM VE HARRY İTİRAF ETTİİİİ :3

+10 vote ve +5 yorum da yeni bölüm gelir.

ZÜPPEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin