Sabah beni homurdanarak uyandıran anneme omuz silkip kıçımı döndüm. Okula gidip o züppeyi görmek istemiyordum. Daha fazla dayanamayan annem beyaz komidinimin üzerinde duran bardağı bana fırlattı. Tam kafama!
''Anne! Normal insanlar uyanmayan kişilerin üstüne su atar, bardak değil!''
Gözlerimi ovaladım.
Annem kıkırdayarak hiç düşünmeden cevap verdi;
''Sana Mars'lı olduğumu söylemiştim ve eğer hala yatağında kalmakda ısrar edersen tek gözlü ve antenli arkadaşlarımı buraya çağırırım.''
Omuz silktim. Ben dolabıma doğru ilerken annem odadan çıkmıştı. Siyah dar pantolonumun üstüne üzerinde ''cool kids don't dance'' yazan tişörtümü giydim. Saçlarımı 'hayattan sıkılmış kız topuzu' yaptım ve siyah, omuz kısımlarında zımba olan deri ceketimi kollarımdan geçirdim. Aşağıdan nefis peynirli omlet kokuları geliyordu. Yaklaşık 10 dk kahvaltı yapıp son çay bardağımı tepeme diktim. Anneme bir öpücük kondurup beyaz Supralarımı ayağıma geçirdim. Dışarı çıktığımda buz gibi hava beni ele geçirmişti.
***
Okul bahçesine girdiğimde gözüme çarpan ilk ve tek şey Harry ve Amy'nin bir şey konuşması oldu. Yanların gitmedim. Zaten Amy bana her şeyi anlatırdı. Sınıfa girip en köşeye oturduğumda içim içimi yiyordu. Bir kaç kişi yanıma gelip yüzümün bu halini sordu. Ava giderken avlandım diyemeyeceğim için bir kaç cümleyle onları geçiştirdiğimde bayan Brian sınıfa girip biyoloji dersine başladı. Şu dersten oldum olası nefret etmişimdir. Geldiğim yeri merak etmiyorum!
Kafamı sıraya dayamış Amy'yi beklerken birden kapı açıldı ve AMY VE HARRY aynı anda içeri girdi. öğretmenden özür dilerken Harry yüzümü dikkatle inceliyordu. Amy yanıma oturdu;
''Ashley, biz çok gerizekalıyız, biliyor musun?''
''Ben değilde evet sen öyle olabilirsin. Harry'yle ne bokuma konuşuyordun?''
Eliyle ağzımı kapatırken konuşmaya başladı;
''İzin verirsen anlatıcam zaten. Seni dövdüren Harry değilmiş.''
Gözlerimi kocaman açarak bir ona bir de sıraya bir şeyler karalayan Harry'ye baktım. Gözlerimi gören yüzümde göz değilde gözümde yüz çıkmış zannederdi.
''Sende bunu yedin değil mi benim gerizekalı arkadaşım? Sence bu kadar aşağılayıcı bir durumu kabur eder mi?''
Amy homurdanarak sözümü kesti.
''Çocuğun hiçbir şeyden haberi yok Ash. O kızlardan sadece bir tanesini tanıyor. Hatta kızla telefonda konuştu benim yanımda. Kız, onun eski sevgilisiymiş. Geçen sene 2 hafta çıkmışlar. Seni onun yanında görünce çıkıyorsunuz sanmış. O yüzden seni dövmüşler.''
Bu kadar bencil olduğum için kendime kızıyordum. Çocuk hakkında neler düşünmüştüm öyle..
''Ben ve o züppe mi? Ahh, tanrım! Onunla asla çıkmam.''
Amy bana bön bön bakıp ''Zaten çık falan demedim ki.'' dedikten sonra bayan Brian bize doğru bakıp ''Styles hakkında konuşmanız bittiyse bayanlar, tahtadakileri not alın.'' dedi. Yanaklarımı şişirip saçlarımla yüzümü saklamaya çalışırken Harry onun hakkında konuşmamızdan rahatsız olmuşcasına yerinde kıpırdadı.
Yaklaşık bi' 10 dk sonra çalan zilin sesiyle derin bir iç çektim. Harry denen çocuk tüm sınıfı -Amy'de dahil- dışarı çıkardı ve oda da sadece ben ve o kalınca kapıyı kilitledi.
''Ne yapıyorsun sen?!'' diye hırladım. Üzerime doğru geldi ve aramızda yarım metre kaldığında durdu.
''Kes sesini, tamam mı? Yanlış anlaşılan bir olayı düzelteceğim sadece. Merak etme seninle aynı oda da tek başıma kalmaya hiç meraklı değilim.''
''Sen gerizekalı mısın? Senin yüzünden olan şu yüzümün haline bir bak. Kimdi o kız? Şikayet edeceğim. Senin yüzünden dövüldüm!''
Bunları dediğimde kahkaha atmaya başladı. Gamzeleri olduğunu o an farkettim.
''Sen dövülürken ben boş muydum sanıyorsun sen? Sende beni dövdürttün. Dur ya, daha doğrusu tuttuğun o çocukları ben DÖVDÜM. Ahh, canım benim. Boksör olduğumu bilmiyordun dimi?''
Haklıydı. Bende onu dövdürtmeye çalışmıştım sonuçta.
''Özür dileyeceğimi sanıyorsan çok yanılıyorsun, biliyorsun dimi?'' dediğimde gülümsedi ve cevap verdi; ''Senden o inceliği beklemem salaklık olur zaten.''
Sinir küpüne döndüğümde çoktan kapıyı açmış ve defolmuştu. Bu çocukla gerçekten çok atışacaktım. Tamam, belki o dövüşte benden daha uzmandı. Ya da laf sokmakta. Ya da ne bileyim insanları benden daha kolay rencide edebiliyordu. Ama onu bir şekilde nakavt etmem gerekiyordu. Onu en hassas yerinden vurmalıydım.
***
Öğle arasında yemekhaneye inmiş, yemek sırasında bekliyordum. Düşünceliydim. O züppeden nefret ediyordum ama gözüme çok çekici geliyordu. Sırada bunları düşünürken boynuma değen sıcak bir nefesle irkildim. Arkamı döndüğümde bunun kıvırcık olduğunu farkettim.
''Acele etsene.'' dediğinde kendimi tüm bu düşücelerden atıp ''9 ay annenin karnında nasıl durdun sen ya.'' dedim. Omzunu silkti ve ''Yanlış, 8 aylığım ben.'' dedi ve önüme geçti. Ukala. O an onu saçlarından tutup kaynar brokoli yemeğine sokmak istedim. Pardon ya, brokoli mi?! Off, ben o şeyi sevmem. Ben keçi değilim ki ağaç yiyeyim. 15 dk boşuna beklediğim sıradan ayrılıp bizimkilerin yanına gittim. Yanlarına gider gitmez masada olan Amy, adaşım Ashley, Eric, Mark ve Sam kıkırdamalarını durdurdu.
''Ne oldu?'' diye sorduğumda Amy ağzını saçmış konuşacakken Sam onun ağzını kapattı ve ''Hiiç, yok bir şey.'' dedi.
''Eğer hemen söylemezseniz bir daha sizinle konuşmam. Evet, sizi dinliyorum.''
Pes etmiş gözlerle bana baktıklarında Eric bana döndü ve ''Sam senden hoşlanıyor.'' dedi. Afalladım. Gözlerimi Sam'e götürdüğümde yere bakıyordu. Demek ki doğruydu. Birden gözlerim masanın öbür ucunda durup bizi dinleyen o züppe'ye döndü. Onu farketmemiştim. Neden bizi dinliyordu ve neden meraklı gözlerle ne diyeceğime bakıyordu?
Sam kafasini kaldirdiginda, "bu bir tur cikma teklifi" dedi. Gozlerim parladi. O gercekten cok yakisikli biri ve benden hoslaniyor! Daha guzel ne olabilir ki?
Agzimi araladim ve "eger oyleyse bende kabul ediyorum!"
Yanima gelip yanaklarima birer opucuk kondurdu. Kivircigin oldugu yere baktigimda kimseyi gormemistim. Gitmisti. Onu kafamda yok edip mukemmel sevgilimin tadini cikartmaya basladim. Ahh, tabiikide onu yalamiyorum!
***
Sam benim elimden tutarken okuldan cikiyorduk. Ondan hoslanmaya baslamistim sanirim. Bugune kadar en yakin arkadaslarimdan olan biriyle cikmak ne kadar normalse bir kac saat icinde taslari yerine oturtmustuk. Beni seviyordu. Bu gozlerinden okunuyordu ama ben onu seviyor muydum? Onunla konusurken bile o zuppeyi dusunuyordum.
Tanrim, lutfen o zuppeye asik olmayayim!
SELAMLAR OLSUUN :D LAPTOBUM SERVİSTE OLDUĞUNDAN ZAR ZOR YAZDIM. K.B
ŞİMDİ HİKAYEDE İŞLER KARIŞACAK BİRAZ. TAKİPTE KALIN.
BU ARADA SAM DENEN ÇOCUK YANİ ASH'İN YENİ SEVGİLİSİ VINI UEHARA.
YENİ BÖLÜMÜ +10 VOTE VE +5 YORUMDA ATARIM.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜPPE
FanficAmacı belli olmayan bir genç. Ashley'i gerçekten seviyor mu yoksa tek amacı onu kırmak mı? Ashley'nin tek suçu ne yapacağını bilmemek. Okuyun ve görün xx