for the sake of fame ; muke

12

Hayatımda bazı değişiklikler oldu demiştim. Hem şimdiyi hemde geleceğimi etkileyen değişiklikler. Kısaca size de söylemek istiyorum.

Okul değiştirdim. Eski okulumdan daha iyi bir okula geçtim, eğitim açısından tabii ki. Yoksa öğrencileri beş para etmez. Çoğu o kadar sahte duruyor ki, arkadaşlıkları, muhabbetleri, davranışları... O yüzden fazla içli dışlı olamadım. Daha iki hafta olmasından kaynaklı da olabilir. Bu yüzden teneffüslerde, ne kadar yalnız hissetsem de, kitap okuyorum. Ama eğitimi, şimdilik gördüğüm kadarıyla, iyi. Zaten geçen sene çıkardığı mezunlar gibi olabilsem yeter... İnşallah herkes için hayırlısı olur, öyle umalım. Derslerde şuanlık iyi gidiyor, umarım bozmam.

Sonra ev, aile açısından... Yine bazı zorluklar oluyor ama babam iş bakımından daha iyi bir yerde şuan. Kendi işini yapıyor diyelim. Hem onun sağlığı, yorulması bakımından hemde aile geliri bakımından iyi oldu bu. Kaç aydır onun koşuşturması vardı. Biraz buradan da yoruldum, ama çok sevinçliyim. İnşallah yolumuz açık olur.

Babamla da erasmus olayını uzun zamandır konuşuyordum. Geçen kendisi konuyu açıp, kabul etti. Sanırım uzun zamandır aklındaydı, yada annemle konuştular. Zaten kabul edeceğini biliyordum, babam varolsun şu zamana kadar hiç isteklerimi geri çevirmedi, ama insan böyle ağzından illa olur lafını duymak istiyor, o yüzden böyle merakla bekliyordum. Kabul etti işte, onunda sevinci var.

Evet, gerçekten çok kısaca bahsettim... Okuduysanız ne mutlu, okumadıysanız da ziyanı yok. Umarım herkesin istekleri, hayalleri gerçekleşir. Umarım kimsenin yüzünden gülümseme eksik olmaz. Birazdan kanat çıkarabilirmişim gibi hissediyorum dfhjjfa Çok pozitif konuşuyorum fark ettiyseniz jvvdj

Tamam tamam, hadi hikayeye geçin. Yorumlarınızı dört gözle bekliyorum, iyi okumalar herkese!

(bu arada sakın hikayenin sonunda sorduğum soruda tahminlerinizi belirtmeyi unutmayın!)

'

İkisi de Roma'da inanılmaz bir zaman geçirdiler. Michael orada gördüğü her şeyi takdir etti, Kolezyum, müzeler, şortlu Luke.

Roma'da her şey güzeldi.

Ne yazık ki, tatilleri sona erdi, Michael'ın bazı fotoğraf çekimleri vardı ve Luke'un albümünü bitirmesi gerekiyordu. Her zaman müziğe öncelik verirdi ve yönetim bunu biliyordu, Ashton eğer bu sahte ilişkinin kayıt yapma işini herhangi bir şekilde tehlikeye atması durumunda Luke'un her şeyi bırakacağını biliyordu.

Nedense, bu uçuş bir öncekinden daha az yorucu oldu. Çünkü artık sanırım iki erkek arasında herhangi bir gerginlik yoktu. (ve luke 12 saat boyunca masturbasyon yapmadı)

Çokça papaya yediler ve bira içtiler. Ayrıca Uno ve Memory gibi birçok kart oyunları oynadılar ama Luke kaybettiğinden beri eğlenceli olduklarını itiraf edecek değildi. Michael hemen hemen her oyunda hile yaptı ama Luke'un bunu bilmesine gerek yoktu.

Sonuna LA'ye ulaştıklarında gece üç gibiydi ve Luke rahatlamış hissetti, tatilde olmak ve stüdyodan çok uzak olmak nedense onu korkutmuştu. Aksine Michael, çoktan İtalya'yı ve üç günlüğüne bile olsa yaşamaktan endişe etmemeyi özlemişti.

En kısa sürede ikisi de, ikisini de kendi evlerine götürecek olan cipin içindeydiler, Luke anahtarlarının olmadığını hatırladı ve hayal kırıklığıyla inledi.

"Ah siktir..."

"Buda neydi?" Michael sersemce telefonunda 'Memorando' oynarken mırıldandı.

"Anahtarlarımın Ashton'da olduğunu yeni hatırladım... Kapıda kaldım."