"Stüdyoda Luke Hemmings ve Michael Clifford'da ilk kez birlikte röportaj yapıyoruz! Evet bugün nasılsınız çocuklar? İyi hissediyor musunuz?" Görüşmeci Ed sordu.
Michael, mikrofona seslenirken Luke bir gülümsemeyle başını salladı. "Biz iyiyiz, iyiyiz, çok yorgunuz da."
Luke'un eli, Ed'in güldüğünü dinlerken ve gülmek zorunda kaldıkları korkunç espriler yaparken Michael'in elindeydi. Muhtemelen haftalardır ilk kez Luke parmaklarını diğer çocuğun parmakları çevresinde kıvırmak isterken Michael elini çekmek istiyordu.
"Yani Luke çok yakında bir albüm yayınlayacaksın değil mi?" Luke küçük bir gülümsemeyle başını salladı. "Michael hakkında yazdığın herhangi bir şarkı var mı? Her şey ile bizi mahvet." Görüşmeci güldü.
Michael Luke'un 'onunla tanışmadan önce bütün şarkıları çoktan yazmış' şeklinde yazılmış senaryoyla yanıtlamasını bekledi ama Luke "Evet bol var." diye yanıtladığında şaşırdı.
Cevabını ya da neyi değiştirmeye karar verdiklerini bilmiyordu ama bu sahte ilişkiden herhangi birinin onun müziğini ya da onunla ilgili herhangi bir şeyini etkilemesini istemediğini Luke açıkça ortaya koyduğu için siyah saçlı çocuğa garip gelmişti.
Dostum, Luke Hemmings kafa karıştırıcıydı.
"Var mı? Parça listesi çoktan yayınlandı yani bu yüzden hangisinin bu yakışıklı çocuk hakkında olduğunu bize söyleyebileceğini düşünüyorsun?" Görüşmeci büyük olasılıkla, aldığı tüm dinlemeleri ve yaptığı bütün parayı düşündüğü bir sırıtışla sordu.
"Evet, şey, arkadaşım Halsey ile yazdığım 'Nothing' var ve arkadaşım Brendon Urie ile yazdığım 'Goodnight' ve 'Pretty in Ink' var." Luke dudaklarını düşünceli bir şekilde ısıran Michael'a bakmadan önce sakalını kaşıyarak yanıtladı.
"Onları duymak için sabırsızlanıyoruz! Şimdi birkaç hayran sorumuz var." Görüşmeci masasının altından bir kağıt parçası çıkarırken söyledi. "İlk soru Miami'de ki Lauren'den. 'Michael, ilk kez Luke'la poz vermek garip miydi?' diye soruyor."
Michael, Luke hakkında konuşmak istemeyerek boynunu kaşıdı, ama konuşmalıydı çünkü bu röportaj o ve Luke hakkındaydı.
"Gerçekten değildi. Eğlenceliydi, genelde az tanıdığım insanlarla poz veririm; bu yüzden özellikle yakınınızdaki insanlarla poz vermek her zaman eğlencelidir." Sadece elini Luke'un elinden alıp cevapladı böylelikle çenesini elinin avuç içine koyabildi, ki Luke bununla kaşlarını çattı.
"Luke nasıldı? İyi bir model miydi?" diye şaka yaptı Ed.
"Tamamıyla kayıptı." Michael'a anısına güldü. "Her şeye rağmen ona rehberlik ettim ve çok güzel çekimler yaptık..."
Luke, Michael'ın ilk kez onu öptüğünü hatırlarken gülümsedi. Duygularını çok düşünmüştü ve sonunda cinselliğiyle anlaşmaya başlamıştı.
Kabul ettikten sonra, en azından kendine göre, aslında Michael'ın yaptığı gibi hayatı dahada kolaylaşacaktı.
Michael'da hoşlanıyordu.
Erkeklerden hoşlanıyordu.
Erkeklerden hoşlanıyorum.
"Evet, bu oldukça açık." güldü Ed. Luke bunu yüksek sesle söylediğinin farkında değildi ve herkesin gözleri cevabını duymayı beklerken onun üzerindeydi.
"Oh şey soru neydi?"
"Cinsel yöneliminle ilgili olarak bir kaç kez sorun yaşadığından bahsettin, aynı şeyle mücadele eden insanlara söyleyecek bir şeyin var mı?"
Bu bir şaka mı?
Gerçekten gülümsemeden önce Luke derin bir nefes aldı.
"Ne olursa olsun, bu iyi olacak."
...
Luke'un, Michael elini çekince kaşlarını çatması çok tatlı değil miydi?
Bu arada bugün çok güzel bir gün değil mi? Kar yağıyor, tatil, sınavım ertelendi, bölümü çevirebildim ve evde tek olduğum için gerizekalıca hareketler yapıp dans edebiliyorum... Var mı daha mutlusu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
for the sake of fame ; muke
FanfictionLuke ünlü bir model ile çıkıyor gibi davranmak zorunda kalan ünlü bir şarkıcıdır, ki o da bir erkektir. {Kısacası bir beard olayı.}