13

876 108 73
                                    

SURPRİSE

Luke'a ilk defa tapacağız arkdşlar. İlk defa gözümüzde böyle yükselişe geçecek. İlerde gözümüzden düşmeyecek mi? Tabii ki düşecek. Ama n'apalım, elimizde ki malzeme bu...

Şu sıralar hikayeye gelen istekten(?) şikayetçiyim. Ayol nerelerdesiniz? Tamam okul falan ama azıcıkta buralara uğrayın, bakın bakıyım yeni bölüm atmışmıyım...

Şu not kısmını kısa tutmayı hiç beceremiyorum... Tamam hadi iyi okumalar! jcjcjx

'

Saat dokuzdu ve Luke, radyo istasyonunun tanıdık kırmızı koltuğunda elinde bir kahve kupasıyla oturuyordu. Radyo görüşmeleri onun favorisiydi, oldukça hızlıydılar ve genellikle takdir ettiği kişisel hayatından ziyade müziğine odaklanırdılar.

Görüşmeci, Ashton ve ekip (ayrıca bir sürü tanımadığı insan) açık camın arkasında durup akvaryumda ki en büyük balık gibi onu gözetlerken son işbirlikleri ve albümün çıkış tarihi hakkında soru sormaya devam etti.

"G-Eazy ile çalışmaktan bahsettin, değil mi?" Görüşmeyi yapan kişi kalemiyle uğraşırken sordu.

"Evet ... Evet onunla iki parça yazdım. Ayrıca onlardan birinde bir dizesi var. O inanılmaz bir adam ve onu ve müziğini her zaman takdir ettim. Tanıştığımıza ve bir şeyler üzerinde çalışma fırsatımız olduğuna sevindim." Luke, Ashton'un ona iki başparmağı ve geniş bir gülümseme verdiği görüşmecinin ardına bakarak dudaklarını ısırdı. Luke çeşitli görüşmecilerle çeşitli nedenlerle sözlü olarak kavga etmişti bu yüzden denemek ve başka bir sahneye neden olmaktan kaçınarak sakin kalmak onun için önemliydi.

"Şimdi, birkaç gün önce Roma'daydın değil mi? Nasıldı? Yalnız mı gittin yoksa...?"

Luke, görüşmecinin ne yapmaya çalıştığını biliyordu ve ne yazık ki ona istediğini vermek zorunda kaldığını da biliyordu. Aptalca, onun ve Michael'ın ilişkisinin bu kadar ortalıkta olmasını gerçekten istemiyordu. (michael'la ilişkisi olsun istiyor ama özelde kalsın istiyor ;)))) İlişkileri halka yönelik olduğu için gerçekten bu mantıklı gelmedi ve bu gerçek bir ilişki bile değildi.

"Evet şey Roma harikaydı, zaten tur için bir kaç kez orada bulunmuştum ama gerçekten keşfetme şansım olmamıştı bilirsin? Erkek arkadaşımla birlikte gittim ve gerçekten harika zaman geçirdik."

"Erkek arkadaşın hakkında..." İşte geliyor. "...onun hakkında hiç konuşmadık değil mi? O bir model değil mi? Onun hakkında bize biraz daha bilgi ver."

Luke, Ashton'ın yalvaran gözlerle ona baktığını görmek için görüşmecinin arkasına bakmadan önce dilini şaklatarak pufladı. O bakışı biliyordu, "lütfen bunu batırma" anlamına geliyordu.

"Pekala. Michael... o ilginç. Evet o bir model, birlikte bir çekim yaptık, sanırım başka bir tane daha geliyor. O işinde gerçekten harika, ona çok fazla saygı duyuyorum."

Devam edecekti, ancak görüşmeci onu durdurdu. "Birkaç ay önce The Romantics'in Senin Hakkında Sevdiğim Şey şarkısının coverını yayınladın. Yani sormamın bir sakıncası yoksa, Michael hakkında en sevdiğin şey nedir?"

Evet, sormanın sakıncası var, demek istedi sarışın. Kendi iyiliği için sadece cevap vermenin daha iyi olacağına karar verdi. "Michael hakkında sevdiğim şey? Şey..." Michael hakkında gerçekten sevdiği şeyin ne olduğunu kendisinin bulmasını beklemiyordu ama birçok şeyin arasında seçim yapmanın mümkün olmadığı sonucunu buldu.

"Sevdiğim... Küfür sözlerini birleştirdiğinde hoşuma gidiyor. Sikkafalı yada siktopu gibi, bunu komik biliyorum. Saçları ıslak ve düz olduğunda hoşuma gidiyor, onu gülünç gösteriyor. Aya parmaklarını benimkilerin etrafında kıvırdığında hoşuma gidiyor, ona bundan her zaman nefret ettiğimi söylüyorum çünkü bir sebeple ayakları her zaman çok soğuk, ama bir şekilde bunu seviyorum. Sabah sesini ve bitkin sesini seviyorum ve... sarhoş olduğundaki sesini. Onu bir şekilde seviyorum o-"

Canlı radyo görüşmesinde olduğunu unutmuştu.

"Evet, öyle şeyleri seviyorum." Boğazını temizlemeden ve sandalyesine oturmadan önce hızla söyledi.

"İşte burada, Luke Hemmings! Birkaç dakika içinde döneceğiz."

Michael, araç hoparlörlerinden görüşmecinin sesinin geldiğini duyunca alt dudağını ısırdı.

Luke'un onun hakkında dediklerinin muhtemelen yazılı olduğunu yada son saniye ona söylenildiğini  biliyordu, ama kendine hakim olamayarak oğlanın onun hakkındaki tüm bu şeyleri fark etmiş olmasını düşündü.

Arabasından çıkarken şimdiki siyah saçlarını eliyle karıştırdı ve zili çalmadan önce Chiara'nın kapısına doğru ilerledi. Kapı açılınca pijamalı bir Lu tarafından elinde bir kahve kupasıyla karşılandı.

"Hey Mike... Chiara çay yapıyor, sende ister misin?" Bir esneme ile söyledi.

"Gerçekten değil, ama teşekkürler." Siyah saçlı oğlanın içeriye girerken ve kanepeye uzanırken söyledi.

"Hey Michael." dedi Chiara yanına otururken.

Michael iç geçirdi. "Radyoyu duydun mu?"

"Evet... duydum."

"Siktimin bu hiç adil değil. Böylesine hislerimle oynayamaz."

Chiara, kahve içmeden önce Michael'ın eline bir esneme ile vurdu. "Kafasının karışık olduğunu biliyorsun. Biraz zaman tanı."

"Evet her neyse. Eğer bunların hiçbiri işe yaramazsa ben seninle evleneceğim."

"Geri bas." Lu mutfaktan bağırdı.


'

Luke, Michael, Ashton veya diğer karakterlere sorularınız varsa Q&A, soru, bölümüne gidip onlara sorabilirsiniz! Hatta gidin sorun hehehehe

Bu son not bölümünü kısaca bitirmeden önce şimdi size soruyorum;

(şu en en en en en baştaki ikisinin ifadesi de böyle bir smut sahnesinden gibi değil mi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(şu en en en en en baştaki ikisinin ifadesi de böyle bir smut sahnesinden gibi değil mi... SMUT GELSİN ARTIK)

Bi' fotoğraflar bulmuşum smut bölümler yada sevgili oldukları bölümler gelse de yayınlasam...

for the sake of fame ; mukeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin