"Şu andan itibaren tweet atamazsın veya Michael ile etkileşim kuramazsın, anladın mı?"
Luke, çenesini avuç içinde dinlendirirken Ashton'un onun ve Michael'ın 'ayrılığı' hakkında boş boş konuşmasını izleyerek kafasını sallıyordu. Ashton'daki akşam yemeğinden sonra gerçekten fazla konuşmamışlardı, Luke biraz sarılmayı ve belki bir öpücük bekliyordu. Michael'ın onu affetmesini ve ona bir şans vermesini bekledi, ama aldığı tek şey bir baş sallaması ve küçük bir gülümsemeydi.
En azından gülümsedi.
"Sonunda, medya ayrılmanıza odaklanmayı bıraktığında siz çocuklar aranızda bir çeşit laf sokuşmaya sebep olabilirsiniz? Her şey sahte olacak, bu yüzden endişelenme. Her şeyi düzeltmek için telafi edeceksin ve arkadaş olacaksınız. Ancak bunu gelecekte konuşacağız."
Luke yine başını salladı, bununla ilgili her şey aptalcaydı. Dürüst olmak gerekirse, onun için hayatını planlayan herkes çok hastalardı. "Evet her neyse. Şimdi gidebilir miyim?"
Ashton kıvırcıkları içinde ellerini gezdirirken iç çekti. "Luke, bu tür şeyler hakkında konuşmaya dayanamayacağını biliyorum ama bunu senin için yapıyorum."
"Senden herhangi bir şey yapmanı istemedim!" Luke geri savuşturdu. "Bu sadece müziğimi rahatsız ediyor! Ki, fark etmediysen, benim önceliğim ve burada olmamın nedeni müziğim."
Ashton arkadaşına kaşlarını çattı. "Müziğinin dikkatini dağıtmak için yapmıyorum Luke. Michael etrafında olduğundan beri gerçekten uyuşturucuya karıştığını görmedim. Ben senin sadece menajerin değilim ayrıca arkadaşınım-"
"Kapa çeneni ve bilinçsizce siktiğimin zemini üzerine yığılmamı önlemek için bunu yapıyormuş gibi davranma. Ne yaparsam yapayım nasıl olsa bu senin siktiğimin işi değil, eğer LA'deki bütün kokaini almak istersem, o zaman bunu yapacağım. Senin umurunda olmasının tek sebebi ise bunun kötü bir tanıtım olması olurdu."
Ashton kaşlarının kırışmasıyla sessiz kaldı, sarışının gözlerine baktı. "Söylediğin herşeyi gerçekten düşünüyor musun?"
Luke yüzünde öfkeli ifadeyi basılı tutmaya çalıştı ama Ashton onun buna aşık olduğunu çok iyi biliyordu ve Luke bunu biliyordu.
"Ben-ben... Düşünmüyorum." Ve en iyi arkadaşının kollarına düştü, gözleri gözyaşlarında yaşlanmaya başlarken görüşü bulanıklaşıyordu. "Çok yoruldum Ash... Çok üzgünüm..."
Ashton başını iki yana salladı. "Hayır sen haklısın, sana müsaade etmeliyim, her şey elden kaçtı. Michael olayını unut, tamam mı? Zaten aptalca bir fikirdi. Şimdi herkes erkeklerle olduğunu düşünecek-"
"Öyleyim." Luke gözlerini silerken ve ona kafası karışık bakan Ashton'dan uzaklaşırken söyledi.
"Sanırım Michael, erkeklerle olduğumu anlamamda bana yardımcı oldu. Dostum, hayatım daha da kötüleşebilir mi?"
Ashton kaşlarını çattı. "Ne?"
"Hayatımın tümü diğer insanlar tarafından planlanıyor, uyuşturucu bağımlılığım var, özel hayat gizliliğim yok, yirmilerimin başlarında erkeklerle olabileceğimi fark ettim ve gerçekten olabileceğim kişi yüzümü bile görmek istemiyor."
Ashton inledi. "Kapa çeneni! Bu gezegendeki sevdiklerinden kariyer yapmayı başaran az sayıdaki insandan birisin, seni seven ve seni her şeyinle kabul eden insanlarla çevrelisin, hiç kimsenin yardımı olmadan yavaş yavaş ayılmaya başlıyorsun ki bu şaşırtıcı ve insanlar senin kadar yetenekli olmayı hayal ediyor. Cidden bunlardan herhangi birini nasıl alabileceğini anlamıyorum."
Bir an sessizlikten sonra, arkadaşına bakarken Luke'un yüzüne küçük bir gülümseme süzdü. "Evet, üzgünüm. En iyi arkadaşım da gezegendeki en iyi insanlardan biri, bu yüzden sanırım çok şanslı bir adamım."
Ashton ceketini deri koltuğundan çekip sarışın omzuna vurarak ona gülümsedi. "Evet, öylesin."
"Şimdi kendinden çok emin olma." Ashton kapıyı açarken Luke gözlerini devirerek söyledi.
"Kapa çeneni ve biraz pizza rulosu alalım, olur mu?"
-
Gün Luke için harika geçmişti. Pizza ruloları almışlardı ve Bryana ve Sarah şehir dışındayken Ashton'un yerinde sarhoş olmaya gitmeden önce alışveriş yaptılar. Bunu özlemişti: Ashton arkadaşıydı menajeri değil, gerçekten öyle.
Şimdi Luke, yatak odasının beyaz tavanına bakarken boş bir şişe bira ile yatağında yatıyordu. LA trafiğinin ortasında araba sesini ve diğer odasında bıraktığı TV sesi duyabiliyordu ama zihni hala Michael'a odaklıydı. Şarkılarında söylediği umutsuz romantik olmayacağına söz verdi ama orada Michael aklında kalmıştı ve bu aptal okul kız hoşlantısından kurtulamıyordu.
Dürüst olmak gerekirse onu çok özlemişti. Hetero şakaları, alaycı sözleri, sırıtarak gülümsemeyi ve tuhaf kişiliğini. Michael tamamıyla onun günlük rutinini sikmişti ve tanrım Luke bunu seviyordu. Hiç görmediği bir yönünü keşfetmesine yardım etmişti ve bunun için minnettardı. Michael için minnettardı.
Telefonunu açtı ve twitter'a girdi. Zaman çizelgesini kaydırdığında, Michael ve onun birbirlerini 'takipten çıkarmaları' ve bir süredir takılmamaları hakkında hayranlardan gelen aşırı heyecanlı tweet'leri görebiliyordu. Bazıları mutlu, bazıları üzgündü, diğerlerinin umurunda değildi.
Bunu bilmeden önce yeni bir tweet oluşturuyordu.
@.LukeHemmings : Bu akşam aşık olduğum için üzgünüm. Bu gece aşık olmak istememiştim.
Tweeti göndermeden önce tereddüt etti. Michael acınası olduğunu düşünecek miydi? Aşk büyük bir kelimeydi. Sadece bunu silkeleyebilir ve Ashley'in müziğini dinlediğini söyleyebilirdi bu yüzden göndermeye karar verdi.
Kısa bir süre Michael'ın bir şey tweetlemiş olduğunu söyleyen bir bildirim aldı. Dolaylı yoldan ondan bahsetmesini ve 'Seni özledim' çizgisinde bir şeyler söylemesini umdu.
Dolaylı bir gönderiydi. Sadece istediğini alamamıştı.
@.MichaelGC : İnsanlar zihinlerini düzeltmediğinde nefret etmiyor musun? Can sıkıcı.
Luke gözlerini devirerek tweeti yok sayarken Ashley'in tweetini yanıtladı:
@.halsey : @.LukeHemmings şarkı?
@.LukeHemmings : @.halsey bilmiyorum radyoda duyduğum garip bir piliç kız
İçini çekti ve telefonunu kilitledi. Belki de Michael'ı unutması ve devam etmesi gerekiyordu.
...
Aralarında ki sahte ilişkinin bitmesi hakkında düşünceleriniz?
Luke'un davranışları hakkında düşünceleriniz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
for the sake of fame ; muke
FanfictionLuke ünlü bir model ile çıkıyor gibi davranmak zorunda kalan ünlü bir şarkıcıdır, ki o da bir erkektir. {Kısacası bir beard olayı.}