SIRA DIŞI YAŞAM ÖYKÜLERİ-2 ( KAYIP FORMÜL )

BÖLÜM- 98

KASIM 2009

       AB kaynaklı Mali Kriz ile arkasından gelen ABD kaynaklı Mali kriz tüm ülkelerin borsalarında beklenenin üzerinde düşüşlere sebep olmuştu. AB kaynaklı kriz sırasında SERENLİ hisseleri üzerinde çok güçlü oyun oynayan yabancılar hisseleri üçüncü dibe çekmişlerdi. Sinem üçüncü dip sırasında Serkan ve Ece ye müdahale talimatı vermiş, Onlar da beklenenin üzerinde alım emirleri vererek hisselerin bir haftadan fazla süreyle değer kazanmasını engellemişlerdi.

        Hemen ardından Sinem küçük oyunlarına başlamış, üç büyük gazetede gayrimenkullerin satış ilanları yayınlanmıştı. Hemen ardında da Seher ve Birsen'in " Yorum yok, Kendisine sorun " türünden cevapları ekonomistlerin ve köşe yazarlarının kafalarını karıştırmış, son olarak da yabancı birkaç gazeteciyi kabul edip yaptığı röportajlarda Balkan ülkelerindeki yatırım teşvikleri ile yatırım avantajlarından bahsedip " Balkanlara yatırım yapacak mısınız?" sorusuna " Teknokratlarım raporlarını tamamlamak üzereler. Neticede ticaret yapıyorum. Benim için ticaretin alanı globaldir neden olmasın " diye cevap vermiş, verdiği cevaplar da kelimesi kelimesine yabancı yayın organlarında yayınlanmıştı.

        Bu tedirginlikle o zamana kadar satmayıp elinde hisse bulunduran yatırımcılar da hisseleri elinden çıkarmış, doğal olarak da satılan hisseler Serkan tarafından hemen alınmıştı. Bu sırada patlak veren ABD kaynaklı mali Kriz Dünya borsalarını etkilemiş Sinem içinse sürpriz olmamıştı. Aradaki Saat farkı sayesinde Serkan o sabah alım emri vermemiş, tüm hisselerle birlikte Borsa'nın % 7 civarında değer kaybetmesi ile SERENLİ ve kuruluşları bir kez daha dip yapmış, o dibi görür görmez de Serkan yeniden SERENLİ hisselerine yoğun alım emirleri vererek yine yerinden kıpırdamalarına izin vermemişti.

         Olayların üzerinden neredeyse bir ay geçmişti. Ülkü Arayarak " Sinem Hanım bunlar yavaş yavaş birbirlerine düşmeye başladılar. Kopukluklar her an başlayabilir" demiş, hemen ardından dan Behice Hoca arayarak " Sinem Hanım kızım. Müjdemi isterim. Altı tesisin tamamında deneme üretimine başladık. İnşaat A.Ş. ile Makine A.Ş. müthiş organize çalıştılar. Bilişim gurubun da Tüm makineleri bilgisayar sistemine bağladı. Tesislerin muhteşemliğine ben bile inanamıyorum. Deneme üretimlerinde beklenenin üzerinde verim aldık. En yüksek fire onanımız şu ana kadar % 5,7 çıktı. Bu fabrikalar daha önce % 60 larda fire oranıyla üretim yapıyormuş. Velhasıl önümüzdeki haftadan itibaren dilediğin tarihte açılış startını verebilirsin. Sakın organizasyon ile filan uğraşma biz hallederiz. Sen siyasilerin müsait zamanını belirle yeter. Bu arada Kırka da deneme üretimine geçti. Nakliye sorunuz var ciddi maliyet arz ediyor bir çözüm araştırırsan iyi olur diye düşünüyorum" diye müjdeyi vermişti. Sinem de mutlulukla " Ah hocam. İnanın çok mutlu oldum. Hemen hafta başından itibaren çalışmalara başlayacağım" diyerek onlarca kere teşekkür etmişti.

          Ceren Avrupa'dan transfer edilen 150 Milyon Euro'yu da hesaplarına dahil edip 50 milyon Euro'yu Eskişehir' e aktardıktan sonra kullanıma hazır nakit tablosunu vermişti. " Merkez Bankası Başkanı " Ali Fuat SERENLİ" den miras kalan nakit varlıkların bir bölümü " cümlesine takılıp daha var mı diye sordu" deyince " Sen ne dedin Ceren' im" diye Sordu Sinem. " Kendisine sorun. Sinem Hanım Yurt dışı varlıklarını bizzat kendisi yönetir. Neden Sordunuz?" diye cevap verince " Yanlış anladınız. Yüksek Meblağlı transfer için her seferinde aynı beyanname gerekli de onun için sormuştum" dedi yetkili " diye cevap verdi Ceren. " O zaman aklında olsun bir daha transfer ihtiyacımız olursa belgeler yanında dursun. Bu arada tatlım bana bir şey anlatmıyorsun yine. Hani benimle her şeyi konuşacaktın. Bir daha denk geldi mi o tatlı kucak?"

        Ceren birden kıpkırmızı oldu. Utana sıkıla " Hıhı geldi. Belge imzalatmaya Savcı odasına girdiğimde donup kaldım. Meğer adam Özel Yetkili Savcı Hakan BİRBEY' miş. Dilim tutuldu sanki bir cümle bile kuramadım. Adam evraktan dolayı Beni Avukat Derya TUNALI sanmış. Ben evrakı imzalatıp kaçar gibi odasından çıkıp gittim. Derya ablam anlattı sonra. Derya ablamı bir bahane ile çağırtmış. Derya ablam gidince bozum olmuş adamcağız. Derya ablama beni tarif etmiş. Derya ablam " Bizim hizmet kızlarından birine benziyor anlattığınız. Ben bir bakayım size yeniden yollarım bir evrakla" demiş. Biraz ara verip beni yolladı gene başka bir belge ile. Savcı Hakan zorla telefonumu alıp beni yemeğe götürdü" dedi Ceren yanaklarını ateş basmıştı. Sinem merakla " Eeee " deyince Ceren " Eeee si benim dil senden başkasıyla konuşmuyor ki. Hep o konuştu gözlerini gözlerimden ayırmadan. Benim de hep içim titredi o gözlerime baktıkça" dedi Ceren. " Sonra?" " Sonrası ne Sinem Hanım. Adam yalvarıp duruyor buluşup görüşelim diye. Bir daha görüşmedik. Telefonda " Niyetim ciddi âşık oldum sana " deyip duruyor" " Sen? Sen de aşıkmısın Ceren?" " Bilmem? Azıcık yalnız kaldığımda adamın gözleri gözlerimin önünden gitmiyor. Çok yakışıklı, çok tatlı yaaa. Ne yapıcam ben? Ben âşık mıyım şimdi Sinem Hanım?" " Benim tatlı Minik kuşum. Ben o savcının icabına bakarım. Pek çapkındır o" diye kıkırdadı Sinem.

          Ceren Şaşkınlıktan gözlerini kocaman belertip " Tanıyor musun onu?" diye merakla sorunca " Evet tatlım çok iyi tanıyorum. Sen bir daha buluşmaya gitme. Bundan sonrasını bana bırak. İyice yanıp kavrulsun sana" deyince " Tamam " dedi Ceren gözleri Işıl ışıl.

[�~��#