Hayırlı akşamlar kuzuşlarım benim. Nasılız bakalım. Biliyorum bölümleri aksatmaya başladım ama okunma oranı, yapılan yorumlar ve oyların epey azaldığını görünce haliyle yazma şevkim kırıldı. Ama yine de bölümü dört gözle bekleyen canlarımı es geçemezdim. Onların hakkını yiyemem. Seviyorum hepinizi. Bölüm biraz kısa bu kez ama bilerek burda kestim. Diğer bölüm hazır zaten. Ama o da haftaya sizinle olacak inşallah. Uzun zaman beklemeyin diye üç parçaya böldüm bölümü. Yoksa çoook uzundu.😏😏😏 Bu bölümü alttaki resmi kendi elleriyle yapıp beni mutluluktan uçuran haticekubraozcan000 ıma armağan ediyorum. Resme aşık oldum diyebilirim. Ellerine emeğine sağlık. Canım benim çok seviliyorsun. Bu arada Hatice'min Deli Gelin'ine ve Sade'm ine bakmayı sakın unutmayın.
Keyifli okumalar canlar...
"Seni dinliyorum Semir. Sabaha kadar gözümü kırpmadım meraktan. Lütfen güzel şeyler var de."
Pamir'in dün gece gelen telefondan sonra gözüne uyku girer miydi? Sabaha kadar Semir'in bulduğu şeyi düşündü durdu. Yan odada uyuyan güzelin köstebeği olup olmadığını, tüm bu yaşadıklarının gerçek olup olmadığını düşündü elindeki zımparayı yaptığı şeye sürerek. Sabahın ışıkları atölyesinin penceresine vurduğunda Pamir'in içindeki umut çiçeği de başını güneşe doğru çevirmeye başlamış, sevdası olan güneşe güzelliğini sunuyordu. Atöyleden çıkıp hemen odasına geçti ve duş alıp üzerini giyindi. Aşağı indiğinde dört bir koldan kahvaltı hazırlığı yapılıyordu. Asuman sultanın böreklerinin kokusu yukarıya kadar gelmişti. Kokuyu takip edip annesine ve kardeşine öpücük kondurdu. Sabah güneşi gibi gününü aydınlatan esas kadını da bu şekilde öpeceği günler de gelecekti inanıyordu. 'Huzur evimde' diye geçirdi sevdiğinin yüzünü gözlerine resmederek. 'Huzur evimde'.Sevdiğinin yüzündeki huzuru içine çekip aynı huzurla güzel haberler duymayı diledi içinden. O an diyebileceği tek şey, küçük ama sevgi dolu bir "günaydın"dı. "Günaydın İpek."
Pamir'in mutlu bir şekilde mutfağa girdiğini, annesini ve Ceyda'yı öptüğünü görünce, onu mutlu görmenin sevinci İpek'e de yansıdı. Tıpkı o da Pamir gibi, bir gün kimseden çekinmeden günaydın öpücüğünü yüzüne kondurabilecek miydi sevdiğinin; düşünmeden edemedi. Minik bir tebessümle gelen "günaydın" kelimesi ne kadar büyük gelmişti aslında İpek'e. Aynı ayın altında, tek bir yıldızın, onların yıldızının eşliğinde, aynı geceye, ayrı odalarda olsa bile birlikte gözlerini kapatıp, aynı sabaha, aynı evde birlikte gözlerini açmak o kadar güzel bir duyguydu ki. Bunu hep yaşamak için dua etti her ikisi de. Biraz daha karşısında huzuru koklatan bu kadına bakmaya devam ederse gecikeceğini düşünüp gözlerini sultanına çevirdi.
"Böreklerinin kokusu evin her köşesine yayılmış Asuman sultan. Enfes kokuyor. Ellerine sağlık." derken de bir dilim böreği eline alıp bir ısırık almayı da ihmal etmedi. Pamir'in bu hallerini çok özleyen annesi "Ah canım oğlum. Sen yanımızda ol ben sana her gün börekler açarım. Ama bugün ben yapmadım. Bana teşekkür etme."dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DESTİNA (-18)
RomanceBir deprem, Bir pasta, Bir oyuncak... Bir adam, Bir kadın, Ortak bir geçmiş... Kalpler toprağın çığlığında kayıplara karıştı. Aşklar beton yığınlarında ezildi. Küçük bir kadının gözyaşları toprağın altında, Küçük bir adamın gözyaşları toprak üstün...