1-bölüm-Patlama
Papaz
"Biz sadece intikam almak istiyorduk. İşlerin bu kadar cığırından cıkacağını düşünmemişdik."
Komiser-"Bu planı neden kurdunuz?"
"İşte her şey burdan başladı"
2013 Mayıs
"Papaz hadi gel artık geç kalıyoruz kızlar bizi bekliyor"
"Ooof Alfonso. Bıktım senin bu kadın takıntından. Bu hafta bu kaçıncı?!"
"Çok sıkıcısın Papaz. Bence sende peşinde koşan kızlara bir şans vermelisin"-tek kaşını kaldırarak söylemişdi bunu
"Alfonso geç kaldıgımızı söylemişdin kapa çenenide çık artık"-diyerek kapıyı işaret etdim.
Arabaya bindik. Sürücü koltugunda Alfonso oturuyordu. Gaza yüklendi ve hızla benim evimden uzaklaştık.
"Kızı bizim restoranamı davet etdin"
"Kızı degıl kardeşim kızları."-pis pis sırıttı "Evet bizim restorandalar"-gözlerini yoldan ayırmadan demişdi bunları bende sabır dilercesine bir iç çekmişdim. Sonunda restorandaydık. Burası bize aitdi ve 5 arkadaş birlikde açmışdık burayı ve çok mutluyduk. Çocukluktan beri hayalimizdi sonuçta. Pek tabi kolay olamamışdı bu işler çünkü buranın bizden başka da bir müşterisi vardı ve bizi baya zorlamışdı ama buranın sahibi restoranı bize satmakda kararlıydı. Ormanlık bir alandaydı mekan. İçi tamamen kış mevsimi için dekore edilmişdi ve tam ortada kocaman bir şömine vardı. Dışarısı tam yazlık bir alandı ve etrafı küçük loş lambalar aydınlatıyordu.Yakınlıkda küçük bir göl vardı. Mayıs ayında oldugumuz için dışarıda ki koltuklarda oturmuşduk. Alfonsonun davet etdiyi kızlar güzeldi ama bu Alfonsoydu ve her zaman oldugu gibi kızlar bizden yaşça büyükdü. Aflonsonun ve konuşduğu sarı saçlı mavi gözlü kızında keyfi yerindeydi. Kızın arkadaşıda kendisi gibi sarışındı ama arkadaşından farklı olarak o çakma sarışındı ve ben bundan hiç hoşlanmazdım. Ama Alfonsonun keyfini kaçırmak istemiyordum ve bende mesafeli bir şekilde olsada çakma sarışın kızla konuşuyordum ama içimde bir huzursuzluk vardı. Biliyordum bir şeyler olacaktı çünkü bu hep böğle olmuşdu çocuklukdan beri. Sonunda kızlar gitmişdi. Alfonso onlar için bir taksi çagırmışdı. Bu şu demek oluyordu Alfonso kızdan hoşlanmamışdı çünkü begenseydi asla bögle bir şey yapmazdı. Telefonum çaldı arayan Senyor-du
"Alo"
"Papaz nerdesin?"
"Alfonso ile restorandayız. Ne oldu?"
"Hepimiz bende toplanalım film gecesi yapalım ne dersiniz?. Yeni bir korku filmi aldım"
Bu uzun zamandır yaptığımız bir şeydi her seferinde yeni ve güzel bir film çıktıgında birimizin evinde toplanıp film gecesi yapardık ve genelde ya korku yada aksiyon filmi izlerdik.
"Tamam Senyor biz Alfonsoyla kızları alıp sana geliriz. Gelirken almamızı isdediyin bir şey varmi?"- ben bunları söylerken Alfonsoda gelmişdi ve bana soru soran bakışlarla bakıyordu.
"Senyorun evinemi gidiyoruz?"
"Evet yeni bir korku fikmi almış bizi bekliyor kızları alıp ona gidelim"
"Tamam sen Rafaeli ara bende Laviniayı arayıp hazırlanmasını söylüyorum"-dedi ve bende onu başımla onaylayıp Rafaeli aradım. Senyorun evindeydik masada bir sürü çerez vardı. Hepimiz koltukdaki yerlerimizi almışdık ve film yeni başlamışdı. Alfonso her zaman olduğu gibi Laviniaya takılıyordu ve sonunda Lavinia dayanamamış koltukdaki küçük yastıklardan birini onun suratına geçirmişdi ve bu manzara karşısında kendimiz gülmekden alamamışdık. Alfonsonun telefonu çaldı. "Efendim Steve"
Arayan restoran görevlisiydi. Bir anda Alfonsonun yüzüne korkunç bir ifade çöktü ve bağırarak hemde endişe ve korku karışmış bir sesle neler oldugunu sordu. Onun bu hali karşısında bizde korkmaya başlamışdık ve bir birimze bakıyorduk. Telefonu kapatdı ve başını ellerinin arasına alarak konuşmaya başladı.
"5 dakika önce"-dedi ve sustu. "Alfonso neler oluyor?"-Lavinianın sesi endişeliydi. "5 dakika önce restoranda bir patlama olmuş. Müşterilerden ve çalışan personelden ölenler ve yaralananlar var" Hepimiz şok olmuşduk. Dehşet içinde bir birimize bakaraken birden Senyor hemen kaltı ve restorana gitmemiz gerektiyini söyledi. Restorana geldiğimizde gözlerimize inanamıyorduk. Her şey yerle bir olmuşdu etraf savaş alanına benziyordu. Rafael deli gibi ağlıyordu. Her şey bir anda mahv olmuşdu, yıllardan gelen bir hayel, umutar ve sevinçler her şey mahv olmuşdu. Sabahdan beri içimdeki huzursuzlugun sebebi şimdi belli olmuşdu. Ambulans ve İtfaiye araçlarının siren sesleri, insanların bağırması ve ağlaması her şey bir birine karışmışdı. Lavinia Rafaeli sakinleşdirmeye çalışıyordu ama başarısız olmuşdu ve en sonunda doktor ona bir sakinleşdirici iyne yapmıştı. Rafaeli-de aldık ve benim evime geldik. Hepimiz burdaydık. Rafael ilacın etkisiyle uyumuşdu. Oturup konuşmaya başladık. Bunu kim ve neden yapardı, bizimle kimin ne derdi ola bilirdiki?
"Bence bu iş kesinlikle o adamın işi"dedi Senyor dirseklerini dizine dayamış ve avuçlarını bir birine sürterek. "Hangi adamdan bahs ediyorsun?" dedim bende şaşırarak
"Şu bizimle aynı anda restorana talip olan adam. Restoranı alamayınca bence bögle bir intikam planı kurdu bize" dedi ayni şekilde.
"Neden böyle bir şey yapsın? Restoran sahibi bize satmak isdedi ve satdi bunda bizim bir suçumuz yok eger isdemeseydi satmazdi"-dedi Lavinia anlamayan bir yüz ifadesiyle.
"Polis araşdırıyor kısa zamanda kimin ve neden böyle bir şey yapdığı ortaya çıkar"-dedi Alfonso, kollarını beline koyarak televizyonın önünde duruyordu. Rafael ise koltukda hala uyuyordu. Çocuk gibiydi olaylara bizden daha farklı tepki veriyordu ve bu hep bögle olmuşdu. Zaten o hep farklıydı. Ressamların kendi dünyası olur derler ve bu laf tamda Rafaele aitdi çünkü zaman zaman düşüncelere dalardı hiç beklenmedik bir zamanda bir resim çizmiş olurdu. Bu kız gerçektende çok yetenekliydi ve biz ona hep gelecekde çok sevdiyi ressam Rafael Santi gibi meşur ve sevilen bir ressam olacağını söylüyorduk.
"Neden bu patlama olayanın birileri tarafından yapıldıgını düşünüyoruz. Belkide dikkatsizlik yapmışdır personel ve bu dehşet verici kaza olmuşdur" Lavinia nın bu sözlerini duymamla bir anda düşüncelerimden sıyrıldım ve gözümü Rafaelden çekerek ona baktım. Her ne kadar güçlü görünmeye çalışsada yüzünden ne kadar mahv oldoğunu ve gözlerinin içindeki hayal kırıllığını görüyordum.. Hepimizin yüz ifadesi aynıydı, hepimiz mahv olmuş ve yıkılmışdık. Biz birlikte büyümüşdük ve hepimizin ortak bir hayalı vardı ve 2 sene önce gerçekleşdirdiğimiz bir hayalimiz 1 saat önce elimizden alınmışdı. Elimizden alınan ortak olarak açtığımız bir restoran degildi, çocukluğumuz, umudumuz, hayallerimiz ve geçmişimizdi, eyer Alfonso haklıysa ve gerçekten bu işde birilerinin eli varsa bunun bedelini ödeyecekdi hemde en ağır şekilde. Alfonsonun telefonu çaldı "Komiser arıyor" diyerek ayaklandı. Yavaş yavaş uyanmaya başlayan Rafaelde bunu duydugunda yatdığı yerden kalkdı ve oturdu. "Sizi dinliyorum komiser" dedi ve onu dinlemeye başladı. "Tamam biz yarın karakola geliriz" dedi ve telefonu kapatıp bize döndü. İşte yüzünde o ifade vardı. Şüphelendiyi bir şeyler ve hiç hoşlanmayacagı olaylar oldugunda yüzünde hep bu ifade olurdu ve biz 4-müzde bundan hiç hoşlanmazdık. "Ne oldu Alf.?" dedi Lavinia endişeli ve korku karışmış sesiyle. bizde soru dolu bakışlarımızı ona dikmişdik ve Alfonso içinde kor ateşler yanan zifiri karanlık gözlerini bize dikmiş, sinirden dudaklarını ısırıyordu ve öne egilmiş bir şekilde oturuyordu. "Konuşsana Alfonso!" bağırmışdı Senyor. Anlamışdık kötü bir şeyler olmuşdu yine ve bizi hiç iyi olaylar beklemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
5+1
RomanceOrtak geçmişe sahip 5 arkadaş. Ne olursa olsun dönülmeyecek bir yemin ve ugruna yapılmış fedakarlıklar. Hayallerinin yıkılmasıyla çıktıkları ve onların tahmin etmediği olayların beklediyi bir intikam yolu. Bu yola onlarla birlikte çıkmaya cesaret...