5+1

Bolum 3

Senyor

İçim hiç rahat degildi. Bütün gün içimi kemiren şüpheler gecede beni rahat bırakmıyordu. Bir türlü gözüme uyku gitmedi. Evden çıktım, saatin kaç olduguna bile bakmamışdım, gözüm bir anda arabanın içinde, radyoda yanıp sönen saate kaydı, 5:20. Evden çıktığım 20 dakika oluyordu ve Papaz tam 10 kere beni aramışdı ama açmamışdım. Akılmada şüphelerle restorana gidiyordum. Oraya neden gittiğimi bilmiyordum ama bunu yapmak istemişdim, içimden bir his oraya gitmem gerekdiyini söylüyordu. Restoran şehrin bir az dışındaydı ve ben oraya vardığımda saat 6:00-dı. Arbadan indim ve bagajdan sürekli yanımda taşıdığım büyük feneri aldım, ışığını açıp etrafda dolanmaya, bakınmaya başladım. Sonra enkaz olmuş mekanın içine girdim. Her şey bir film karesi gibi gözümün önünden geçti. Bura için biz yıllarımızı vermişdik ama kayp etmemiz saatler belkide dakikalar sürmüşdü. Gördüklerim karşısında içim paramparça olmuşdu. İçerden çıktım ve arabaya doğru yürüdüm, kaputun üzerine yaslanıp gözümü yere dikerek ayağımla toprağı karıştırıyordum ve o anda fenerin ışığı bir şeyi parlattı. Ne oldugunu anlamak için elime aldım. Bir karttı, sert, siyah ve üzerinde kırmızı parlak kocaman "H.A"-yazıyordu. Bunun ne anlama geldiyini bilmiyordum ama içimden bir hiss bu kartla patlamanın bir bağlılıgı oldugunu söylüyordu. Kartı cebime attım, arabaya geçitim, saate baktığımda saat 7:00 gösteriyordu. Telefonu aldım bizimkilerden tam 40 arama vardı kesin hepsi delirmişdir. Hemen Papazı aradım ve tek çalışda telefonu açdı. Çok sinirliydi hem de çok. Dışardan bakıldıgında sakin ve her şeyi mantıkla hall eden biri gibi görünürdü ama tam tersiydi çok sinirli ve mantık dışı hareket eden bir adamdı özünde ama yıllar önce yapdıgı bir hata yüzünden bu huylarını bastırıyordu, en azından çabalıyordu.
"Saat 5 de evden çıktın nerdesin ağbey sen?! delirdinmi?! kafayımı yedin?! yoksa bizimi çileden çıkartmaya çalışıyorsun?! ... Cevap versene ULAN!"
"Papaz sakin ol... Beni bekleyin geliyorum. Tam emin degilim ama bu işi çöze bilecek ve işimize yaraya bilecek bir şey bulmuş ola bilirim."
"Ne işi ne çözmesi?! Neler anlatıyorsun sen Senyor?"
"Sadece beni bekleyin. Geliyorum"
Telefonu kapattım ve gaza yüklendim hemen eve gitmem gerekiyordu. Arabayı çok hızlı kullandığım için yaklaşık
yarım saate Papazın evine varmışdım. Kapıyı çaldığımda Alfonso açdı
"ooo Bay Senyor şükür kavuşdurana"
"Kes zırvalamayı Alfonso"
Koltukların tam önünde durdum her kese oturmasını söyledim sonrada cebimden kartı çıkarıp masaya attım.
"Senyor sen neredeydin ve bu ne? Acaba bize bir şeyler anlatmayı düşünüyormusun?"
"Düşünüyorum Lavinya. .... Restorana gitdim" dediyim anda hepisi şok olmoş gözlerle bana bakdı.
"Aklınımı kaçırdın? Neden gitdin oraya?"
"Çünkü içimden bir ses gitmem gerektiyini söyledi Alf. Ve iyiki gitmişim. Bu kartı orda buldum ve bu işle bir alakası ola bilir diye düşündüm"
Rafael kartı eline alıp bakdı.
"Bu kartla patlamanın ne elakası ola bilirki?"
"Üzerindki yazıya bakın. Kocaman "H.A" yazıyor."
"Eee ne olmuş? Bu kart orada olan müşterilerden birine de ait ola bilir neden o olayla bağlaşdırdın anlamıyorum"
"Haklısın Rafael bende sizinle konuşmadan önce bunu düşündüm ve bu kartın kime ait oldugunu bulmaya karar verdim. Şimdi Rafael  telefonunu al ve Google-ye "H.A" yaz ve bakın bakalım ne çıkacak"
Kartla olayın bir alakası olduğundan emin olmadan onlara bunu söylemeyecektim ve bunu onlardan gizli araşdıra bilirdim fakat internete kartdaki yazıyı girdigimde gördüklerim beni şok etdi ve her şeyi anlatmaya karar verdim. Artık emindim, her şeyden adım kadar emindim. Olanlardan ve olacaklardan emindim.