Metroda -ki sakinliği bozarak Aslı'ya
" Aslı çok saol canım senin yaptığını bana kimse yapmazdı."dedim.
"Yok canım abartma, sende gün geldiğinde bana yardımcı olursun."
Der demez konuşmaya başladım.
"Biz İstanbul'a gittiğimizde nerede kalacağız?" Diye soru sordum. Aslı biraz düşündükten sonra hemen "benim evimde kalacağız tabii -ki." Dedi. Ben çok halsizdim zaten Aslı'da yorgundu bu yüzden hiç konuşmadık. Yol git git bitmiyordu. İstanbul'a ilk defa geleceğim için hem tedirgin hem de heyecanlıydım aslında hep bunun hayalini kurmuştum burada Üniversite okuyacağım diye ama maalesef aa aklıma ben okuyacak mıyım sorusu kaldı Aslı'ya daha fazla soru sormak istemiyordum. Sonra tabii -ki hayalci kız hayal kurma peşindeydi ama bu sefer hayal değil gerçekti gerçekten kendime güveniyordum. İstanbul'a gittiğimde hemen bi iş bulup çalışacaktım zaten 1 seneye baya para toplardım nasıl olsa. Sonra da bi okul bulup kayıt aldırırdım ama benim kayıt yapmam imkansız. Yol boyu aklımdan hiç çıkmayan sorulara yanıt arıyordum ama bulabileceğimi sanmıyordum fakat Aslı'ya sorabilirim. Kafam az da olsa rahattı ama aklım ailemdeydi özellikle de babam ve ablam da acaba ablam şuan ne yapıyor düşüncesine dalmıştım ki metroda bir çocuk gördüm ama çok farklıydı. Hem çok yakışıklı hem de çok karizmatik di ilgimi çekmişti açıkcası. Bu zamana kadar benim ilgimi çeken birisi olmamıştı. Benden yaşça büyük olduğu kesindi ama bende minyon tipli değildim.içimdeki ses "saçmalama Fatma." Dedi metro mola vermek için durdu. Herkes ihtiyaçlarını karşılamak için tek tek aşağıya iniyorlardı en son Aslı ve ben indik Aslı'yla elimizi-yüzümüzü yıkamak için lavaboya gittik. Aslı soluk durduğum için bana kızıp biraz makyaj yaptı doğruyu söylemek gerekirse makyaj yapmaya pek alışkın değildim. Evden çıkarken zaten üstüme düzgün şeyler giymiştim. Acıktığımı dile getirerek Lavabodan çıkıp yemek yemek için oradaki bir lokanta tarzı bir yere girdik. Çok küçük içerideki masalar çok düzenliydi hepsinin bi hizası vardı duvar rengi açık pembeydi çok tatlı bir yerdi burası... Neyseki bir masaya geçip garsonu çağırdık. Hemen alacağımız şeyleri söyledik ben bir hamburger ve meyve suyu istedim Aslı ise bi sandviç ve ayran istedi. Siparişleri verdikten sonra garson gitti. Ben aklımdaki sorulara yanıt verebilmek için savaşıyordum ki Aslı' ya " Aslı ben okula 1 sene sonra yazılacağım." Dedim. Aslı " neden 1 sene bekliyorsun ki? Fatma . Ben ise hemen lafa koyuldum " çünkü para toplamam gerekiyor elimdekiler yetmez bana ." Dedim. Aslı " ben sana yardımcı olurum." Dediğinde çok utanmıştım aslında! "Teşekkür ederim ama gerek yok ben çalışıp toplarım da ben nasıl okula kayıt olacağım." Dedim. Aslı Zeki kızdı bi çaresini bulurdu herhalde diye düşündüm Aslı "bilmiyorum -ki ama bi çaresini buluruz bir halde." Diyip elimi tuttu. Garson da zaten sipariş ettiklerimizi getirmişti. Çok açıktığımız için hemen yemeye başladık -ki metroda gördüğüm çocuk tam karşımızda oturuyordu ben çok tedirgin oldum ve yanlış anlamaması için hemen menüyü kafama geçirdim Aslı şaşırmış bir vaziyette bana bakıp "ne yapıyorsun orda Fatma?" Dediğinde menüyü kafamdan indirip kekeleyerek "hi - hiç birşey yapmıyorum." Dedim -ki eyvah yha yağmurdan kaçarken doluya yakalandım çocuk çoktan anlamıştı ki pis pis bana sırıtıyordu. Çok utanmıştım neyse ki hemen yemeğimizi yedik ve ücretini ödedikten sonra tam kalkacaktik ki sandalyeyi geriye çekerken aniden kendimi yerde buldum bu sefer herkesin bakışları üstümdeydi çocuk resmen kahkaha atıyordu. Aslı benim elimi tutup ayağa kaldırdı ve yerden kaldırdıktan sonra hızlıca lokantadan dışarı çıktık. Ah sakarlığım. KAHRETSİN....
Koşar adımlarla metro ya ilerledik zaten bir kaç kişi gelmişti. Yolda inmek isteyen çok kişi vardı. Önler baya boşalmıştı, arkada hiç boş yer yoktu ilginçti. Aslı "ben çok bunaldım öne geçiyorum." dedi. Bende ona cevaben "tamam ben burda kalacağım."Dedim. Aslı öne geçecekti bende midem bulandığı için çantamdaki ayranı çıkardım. Tam içecektim ki yanıma metroda gördüğüm çocuk geldi. Nefesim sanki kesiliyordu. Uzun boyu, kahve rengi gözleri, koyu renk saçları çok hoşuma gitmişti. "önde çok sıkıldım arkada senden başka kimsenin yeri boş değil buraya oturabilir miyim?" dedi. Ben şaşkın şaşkın çocuğa baka durdum. Sonra kekeleyerek "-e evet oturabilirsim." Dedim. Çocuk yanıma oturmuştu bende midemin bulantısı geçsin diye ayranımı içiyordum. Çocuk "bir yerin ağrıdı mı lokantada çok kötü düştün de." ben hemen cevap vererek "yoo hiçte bir yerim ağrımadı" derken biraz sert söyledim ama haklıydım sinirlenmiştim. "tamam tamam bişey demedim hemen bağırma sakarsın galiba" bak şuna ya nasılda alay ediyo..." hiçte bilene" der demez ayran onun üstüne döküldü. Çok utanmıştım hemen çantamdan peçete çıkardım ve pantolonunu temizledim. "öylesin kabullen sakar" dedi. Elimdeki peçeteyi yere atarak "hayır dedim ya yanlışlıkla oldu." derken kalkarak önlerden bir yere oturdum. Yerden peçeteyi alarak "2 oldu gülüm" dedi. Gülüm mü ne bide yavşak mı yok artık gülüm nedir? Arkadaş..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON YOLCULUK
General FictionHayatından , yaşamaktan bıkmış biri olmak ister miydiniz? Tabii ki de hayır. Ama öyle bir kız var Fatma hayatında sürekli bir gerilim, sevgisizlik,şefkatsizlik ama hayatı bir anda değişecek ilk önce özel hayatı sonra ise ailevi meseleleri çözülecek...