Aslında biraz hoşuma gitmişti. Sonunda metro İstanbul'a geldi.Herkes yavaş yavaş iniyordu. Bende inecektim ki aniden dengemi kaybettim metrodaki çocuğun kollarında buldum kendimi. Çocuk beni hemen kollarından kaldırdı ve kulağıma "Oğuzhan." dedi ilkte anlamamıştım ama sonradan çaktım ismini söylüyordu ama neden - ki neyseki hemen metrodan indim ve gözlerine baktım teşekkür edermişcesine çocuk yanımdan uzaklaşırken arkasına dönüp "bu da 3" diyerek ukala ukala sırıttı Aslı yanıma gelerek " bu neydi böyle." dedi. "bilmem salağın teki işte" deyip geçiştirdim. Bavullarımızı aldıktan sonra biraz yürüdük ve dondurmacıya girip dondurma aldık ben vişneli ve limonlu alırken Aslı'da çilekli ve bademli seçti dondurmasını, dondurmamızı aldıktan sonra yürüyerek Aslı'nın evine geldik. Oooovv müthiş...
Seyit bey
Çok yorulmuştum eve gitmek için yol tuttum evde kesin her zamanki gibi kavga olacaktı. Neden bilmiyorum ama çocuklarım her gün kavga ediyorlardı. Eve geldiğimde Ayşe'den başka kimse yoktu. Yani en büyük kızım.. Ayşe "evdekiler nerede?" diye sorduğumda.. "annem komşuluğa , kardeşimde senin yanında." dedi. Fatma'yı sorduğumda "şey baba oda size yiyecek bişeyler getirmeye gelmişti." Dediğinde " hayır hiç gelmedi" Dedim çok endişelenmiştim çünkü ilk defa başıma böyle bir şey gelmişti. Akşam olduğunda eşim Hatice eve gelmişti herkes evdeydi ama Fatma yoktu herkese tek tek sordum. Kimse bilmiyordu yerini bilseydiler söylerlerdi ve bu yüzden daha fazla üstlerine gitmedim. Hatice "kesin kocaya kaçtı kesin ne beklenirdi sanki bir bok olacaktı okula gönderdin" dedi bu laflar ağırıma gitmişti ama alınmadım çünkü benim kızım öyle bir şey yapmazdı, yapamazdı.. Ama ya yaptıysa bu kötü düşünceyi zihnimden hemen yok ettim ve herkes yatağına çekildi kimsenin umurunda değildi ben ve Ayşe kızım hariç kızıma tekrardan sordum ama oda bişey bilmediğini söyledi ve daha fazla üstüne gitmedim yarın ola hayır ola deyip uyudum. Kalktığımda çok geç olmamıştı. Herkes daha yeni kahvaltı yapıyordu benim hiç iştahım yoktu çünkü ortada kızım yok ya köylüler kızı kaçmış deseydiler milletin ağzı çuval nede olsa durur mu hiç ağızları ama bu da umrumda değildi kimsenin dediğine bakmıyordum. Günler günler geçti kızım hala ortalıkta yoktu. Köylüler çoktan konuşmaya başlamıştı milletin yüzüne bakacak yüzüm kalmamıştı..
FATMA
Aslı'nın evi çok güzeldi fal taşı görmüşcesine gözüm açık kaldı ama abartmıyordum. Eve girdiğimizde 3 oda hollerle birlikte bizi karşılıyordu. oda kapının sağ kısmındaydı ve içeriye girdim. Aslı'dan izin alıp o odaya girdim ve hemen kapının sağında kalan odaya girdim odanın; duvar kağıdı bebe mavisydi ve üstünde mor mor kelebekler vardı. Sanırım Aslı benim için bu odayı ayırtmıştı. Bir baza ve hemen sol kısmında da gardrop u vardı. Onun da aşağı kısmında makyaj eşyalarımın üstünde olduğu bir masası vardı. Hemen önünde ise bi puf.. Bu oda harikaydı Aslı'nın yanına gidip teşekkür edip hemen eşylarımı yerleştirmeye odama geldim ve bavulumun ağzını açtığımda kurtulmak istediğim bir çok elbisem vardı ve almak istediğim biy sürü yeni kıyafet... Eşyalarımı yerleştirdikten sonra Aslı'nın yanına gittim ve bana uygun olabilecek iş yerlerini sordum ve ileride bi kafe olduğunu söyledi. Aslı bana yolu tarif etmişti bende o daha fazla yorulmasın diye gelmesini istemedim. Hemen tarif ettiği kafe ye girip patronu çağırdım ve burada çalışmak istediğimi söyledim. Adamı çok samimi ve sıcak kanlı buldum iyi birine benziyordu. Ve kabul edip hayatımın nasıl oluğunu sordu ilkte söylemek istemesemde kendimi tutamayıp her şeyi anlattım ama
sır olarak aramızda kalacaktı adama anlayış göstermişti ve hemen yarın işe başlayabileceğimi söyledi ben de uçarak eve gittim. Aslı' ya olan biteni anlattıktan sonra odama gidip hemen yattım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON YOLCULUK
Ficción GeneralHayatından , yaşamaktan bıkmış biri olmak ister miydiniz? Tabii ki de hayır. Ama öyle bir kız var Fatma hayatında sürekli bir gerilim, sevgisizlik,şefkatsizlik ama hayatı bir anda değişecek ilk önce özel hayatı sonra ise ailevi meseleleri çözülecek...