kalbini parcalayan aslında canım dediğindir.

40 5 0
                                    

Bazen ayakta duracak kadar gücü yokken hayatta kalacak kadar önemli  nedenleri  oluyor insanın.

Sevvalin başında  bekliyordum bu sabah o uyurken düşünüyordum
Hafta sonu gelmişti  ayın sonu eve gitme vakti.
Benim gideceğim  yer belliydi aslında.
Yusufu  görmeye restorana  gidecektim  ama bunu gizli  yapmak  istiyordum beni  yanlış  anlamasından korkuyordum.
Ama onu sevmek bana çok iyi gelmişti  hayatımın karanlıgina ışık olmuştu
Sebepsizce mutlu olabiliyordum  neden aramadan  gulebiliyordum  artık.
Hayallerimi  bölmeye çalışan  sese kulak vermiştim  biran  hayır  diyordum içimden  şimdi  değil ben tamamen  yusuf olmuşken  uyandirmalarini  istemiyordum.
Ama telefonumun çaldığını  farketmistim. Arayan kişinin  sağlam  bir  nedeni yoksa sonu hiç parlak olmayacak  diye kavga ediyordum.
Telefonu  elime  aldığımda  gözlerimin  büyüdüğünü  farkettim  çünkü  arayan  yusuftu yani yusufumm.
Allahım nasıl acacaktim  nediyecektim. Uzun süre  çaldıktan  sonra titrek sesimle "Alo" demiştim.
Yusuf;
--Günaydın asli rahatsız  ediyorum ama sevvali merak ettim durumu  nasıl?
Asli;
-- Günaydın  yusuf şevval gayet iyi şimdi uyuyor bende başında  bekliyorum .
Yusuf;
-- Şevvalle bukadar ilgilendiğin  için teşekkür ederim Asli  benim için onun önemini  anlatmak imkansız.
Asli;
-- bende  seviyorum  şevvali  o yuzden başında  durmak hoşuma gidiyor yusuf  o çok iyi biri. Demiştim ve yusuf da
-- o zaman  şevval sana emanet ben kapatayım  gorurusz  iyi bak kendine  aslı  diyerek telefonu  kapatmıştı.

Icimin yandığı  hissine  kapılmıştım bu başka bişey olamazdı  beni aşktan  yakan  başka kimse  olamazdı.
Mutluluktan  uçmak tamda bu olsa gerekti çünkü  ayaklarım  yere basmiyor du  bunu bana yusuf yapmıştı. Aşk sen nelere  kadirsin.
Okadar yoğunduki  hissettiklerim
Şevval'in  uyandığını  bile hissetmemistim. Asli diye bağırıyordu
"O sapsal ifadeyi  kime borclusun" demişti  şevval.

--Yusufa! seni merak etmiş  o yüzden beni aramak istemiş. Demiştim
Şevval ;
-- Beni aramak istememiş  yani diyerek kinaye yapmişti

Utanmistim  yüzümün kizardigini hissediyordum.
Evet şevvali  aramamisti  beni arayıp haber almıştı  onun sesini  duymak beni çok etkilemişti  iliklerime  kadar işlemişti o çekici  ses tonu.

Şevval kalkmış kıyafetlerini  ayarliyordu  birazdan çıkacaktık  bende dolabimin  başına  geçtim  ve yikanacak kıyafetlerimi  ayarladim. Uzerime  ceketimi  giyip yurdun kapısına indim sevvalde oradaydı kolkola girip yürümeye başladık.
Şevval yüzüme  tebessümle  bakıyordu. Sanki söylemek istediği  şeyler vardı.  Uzun süre baktı suratıma.
-- Dökül  şevval  ne söyleyeceksin  bana. Dedim
Sevval;
-- Yusufa çok aşıksın sen  Asli gözlerinin hiç böyle parladigini gormemistim .
Asli;
-- Benim hayata bukadar güzel  baktığım  zamanlar çok eskide kalmıştı  şevval  tekrar kalbime bir ışık  saçtı  yusuf kaybettiklerimi  sanki yusuf bana geri verecekmiş  gibi  hissediyorum.
Sevval;
--Kaybettiklerin neler Aslı? Demisti.

Gözlerimden iki  damla yaş akti icimden;
Kaybettiklerim bunlar sevval demiştim  kaybettiğim  çok şey var küçük yaşta  taşıdığım büyük  yuklerim var benim  kimsenin bilmediği  beni yakan  dertlerim. 

--Yok bişey  sevval  sorunlar  ışte. Diye gecistrmistim sevvali.
Otobüs durağına gelmiştik.
Orada ayrılmıştik  önce onun otobüsü  gelmişti  vedalaştik.
Ben durakta beklemeye başladım kulakliklarimi taktım.
Dinlediğim müzik beni başka yerlere  alıp  götürüyordu.
Bir müddet sonra otobüs gelmişti 
Hemen ayağa kalkıp otobüse  bindim.
Eve gitmek istiyordum artk sevdayi ozlemistim annemide tabii.
Yolda trafik vardı  herzamanki Istanbul'du ışte.
Müzik  dinlemeye devam ediyordum
Yusufu görebilme hissi duygularımı harekete geciriyordu çok mutluydum  Allah boşuna hayal ettirmiyor hiç birşeyi  ben buna okadar çok inanmaya baslamistim ki çünkü  bütün  hayallerim yusuf olmuşken  yusuf çıktı  karsima.
Dusuncelerden  sıyrılmak  istemesemde  eve yaklaştığımi  farkettiğim için  kapıya doğru  yönelmiştim.
Durakta inip eve doğru  yürümeye  başladım  karşıdan  bir kız geliyordu.
Gelen kişi Sevdaydı. Koşmaya başladım  oda bana doğru koşuyordu  çok ozlemistim  kardeşimi birbirimize doya doya sarıldık  canım kardeşim  diyerek opuyordu beni sevda.
Durduk ve gülmeye  başladık uzun zaman sonra iyi gelmişti  bu candan  sarılma. Kolkola girip  yürümeye  devam ettik sürekli  güldüğümu  farketmişti  sevda bana bunun nedenini sormak için sabırsızlanıyordu  anlayabiliyordum.
Sevda;
Noldu anlat dedi tiz bir sesle.
-- yusufu buldum  sevda hatta onunla tanıştım ve numaram  suan  onun telefonunda kayıtlı. Diye sevinçten  bağırmıştim.
Sevda çok şaşırmıştı  sanırım  hayalimi  bulabilecegime  inanmiyordu nitekim  ben yusuf olmuştum  ve onu bulmuştum..
Eve doğru  yürümeye  başladık  sevdaya restorana  gidelim demiştim  bana  ilk sözü " seni giyindirmemiz lazim" olmuştu.
Eve varinca  annemin  o nazik ellerinden öptüm  ve kokusunu  herzaman olduğu  gibi içime  çektim cennet kokulu  Annem varın  yoğun  ben olacağım  diyordum gözlerinin  içine  bakarken.
Annem sevdayla bana yemek hazırlamıştı  ama benim yiyecek  halim yoktu açıkçası.
Ama uzun zamandır  anne yemeği  yemediğim  için yiyemem diyemezdim   kırılmasın  benim  dünya  cennetim.
Hemen ellerimizi  yikayip  sofraya oturduk.
Yemeğe  başladık  açıkçası  ev yemeği  gibisi yoktu kurban olurum  Annem o gülüşüne  diye annemle konusuyordum. Çok utangaçti  benim masum Annem hemen yüzü  kizarirdi  uğraşma benimle kızım diye tatlı tatlı söyleniyordu.
Yemekten  sonra odama gitmiştik ne giyecegimi  hazırlıyordu  sevda aslında abartmaya gerek yoktu diyordum ama sözlerim pek duyulmuyordu.
Siyah ve kırmızının  hakim olduğu bir elbise giyip saçlarımı  üzerine salmistim sevdanın  karşısına  çıkıp
" nasıl olmuşum  sevdaa" diye bagrmistim.
Sevda;
-- asli çok güzel  olmuşsun  hakikaten bu senmisin  büyüyorsun   büyüyoruz  büyüme  kimse almasın kardeşim  seni benden. Demişti 
Hemen boynuna sarildim.
-- sevda bitanem kim ayırabilir  bizi sen benim bu hayatta  kardeş bildiğim  tek insansın bizi bi Allah ayırır  oda ölümüyle. Demiştim.
Sarıldık  simsıkı  birbirimize bugünün  kıymetini  bilelim diyordu sevda.
--Bukadar dram yeter  kardeşlik  hayat devam ederken burada yaşlanmak istemiyorum yusufu görmeden  ölmiyim  bari diyerek gulmustum.
Sevda da hazırlanmıştı.
Artık çıkmaya  hazirdik. Kolkola girip  restorana  doğru  yola koyulmustuk.
Sevdaya dönerek;
-- sevda  ben ne yapacağım  çok utanıyorum  ben onu görsem  o beni görmese  gizli gizli bakıp sonra kalksam olmaz mi. Demiştim.
Sevda;
-- Aslicim utanma çekinme seviyorsan  görmekten  görülmekten   korkma herzaman başına gelmeyecek şeylerden  biri aşkını  asla askıya  alma keşke deme istediğini  yap gerçeğin  oysa onu sevdiğin  adam yap ve sevdiği kadın ol! Demişti.
Duyduklarim  beni çok etkilemişti  hatta fazla ciddiye almıştım  güzel gaza getirilmiş bir adet aslı  olmuştum.
Restoranın önündeydik  heyecandan ellerimin  titrediğini  hissedebiliyordum. Nasıl içeri girecegimi  düşünüyordum  kapıda bekliyorduk  daha doğrusu sevda  beni bekliyordu  Benim giremeyeceğimi  anlayan  sevda koluma girip beni içeri doğru çekmişti. Korkuyordum  titriyordum  ve mideme cok tuhaf şeyler  oluyordu.
Ve bir masaya oturduk. Siparişlerimizi almak için yanımıza biri gelmişti  kafamı kaldiramiyordum bile. Sevda sipariş  verdi daha sonra birlikte  sohbet etmeye başladık.
Sevda;
-- biraz kafan dagilsin  asli başka şeylerden  konuşalım işten çıktım  daha doğrusu  cikartildim  moralim çok bozuk anneme bakan benim  hemen iş bulmam  lazım bide aramızda kalsin  Annem bilmesin  geçen gün  ufak bir  kriz geçirdim  skntidan  herhalde iş bulmam lazım asli. Demişti.
nekadar kötü  bir arkadasim  ben kendi sorunlarimdan  kardeşimin  halini hatrini  bile sormamistim. Krizlerinin  nasıl olduğunu  biliyordum.
-- Sevda  bunu simdi mi  söylüyorsun  kim vardı yanında kriz geçirirken tekrar hastaneye gorundunmu  inanmıyorum  sana haber verseydin  gelirdim ben diye çıkışmıştım.
Sevda;
-- patronum  vardı asli zaten ondan sonra işten çıkarıldim  bu vaziyette devam  edemezsin  dediler hastaneye gitmedim  büyük bişey değildi  zaten sadece yere düşüp istifra ettim. Demişti.
Korkmuştum  aslinda sevdayi bian olsun kaybetme dusuncesi beni mahvedebilirdi  hayatim  tepe taklak olurdu ve ben bidaha tutunamaybilirdim.
Sevdaya kizmaya devam ediyordum.
-- sen nasil böyle  birseyi  ihmal edersin sevda senin canindan önemli  ne olabilir burdan kalktigimiz zaman ilk is hastaneye gidiyoruz.  demistim sevdaya okadar kafam dalmıştı ki  yusufu dusunenemistim  bile.
Gozlerim dolu  dolu bakıyordum  sanki konusmaya başlasam  gözyaşlarım sel olup akacakmış gibi hissediyordum.
Kendime dert ettiklerim icin kufrediyordum sevdayi düşündükçe.
"Hayaller duman olmus zehre dönüşmüş hayatlar silsilesi, hep  boyle devam edecek ne acı  sey boyle bir şeyin eminliğini bilmek!"
Ama bu kendini salmak olmazmi diye düşünmüştüm . Hayatin akışına  uymak diye eziyet cekmek degilmiydi.
Ben herzaman olduğu  gibi  hayallere düşüncelere dalmistim herzaman ki gibi  dolu bir kafayla devam ediyordum yaşamaya.
Oturdugumuz masada sevda kapiya arkasini donecek sekilde oturmustu ben de tam kapiyi görüyordum. Kapının  açıldığını  iceriye birilerinin girdiğini  farkediyordum. Ama dikkat etmiyordum  gelen insanlara.
Bir ara gözüm kapiya takılmıştı  ve kapının  açıldığını  farkettim içeri  giren Burhandi. Sevdanin nişanlısı  burada olduğumuzu söylediği  icin sevdaya  bağırmaya  hazirlaniyordum ama kapiya tekrar baktığımda  peşinden  bir kızın daha girdiğini  farkettim.
Sessizce izledim sadece ve hic sasirmadigim bekledigim bir şeyin  şokunu  yasamistim kiza sarıldığını  gördüm  her seferinde iticilik sezdigim adam hatta pislik denilecek kadar alçalmış olan mahluk sevdayi aldatiyordu iste görüyordum.
Burhanla göz goze geldik ve o an burhan  sanrm cok garip bir şekilde  yakalanmıştı  bunun icin yuzunde şapşal  bir ifade vardi gozlerim dışarı  cikmasi gerektiğini  anlatiyordu ve oda tam olarak bunu yapti.
Sevdaya  lavaboya  gideceğim  yalanini soylemistim ama karsimdaki itici  mahluku öldürecek  kadar sinirlenmiştim  bunu sevdaya nasil yapabilir  o hasta diye icimden sinirimi tazeleyen sözler  soyluyordum hızlı  adımlarla  kapiya çıktım. Burhan ve metresi yanındaydı.
" seni pis mahluk!"
-- sen ne yaptığını  sanıyorsun senden hic bir zaman hoşlanmamıştım  sevdayi  üzeceğini biliyordum bundan sonra al bu yanindaki kızı ve git   sevdaya   görünme bile artık sevdanin yanında işin yok..
Diye bağırmaya baslamistim hıçkırıklara  bogulacaktim ama böyle  bir igrencligin karsisinda göz  yaşlarıma  haksızlık  olurdu.
Burhan sertce bir tavırla;
" bu seni alakadar etmez sevda benim!"
Sen herseye karışma  yanimdaki  sadece arkadaş.
Bu sözleri soylerken kizin suratının ekşidigini görmüştüm.
Yalan söylediği  her halinden belli idi.

  "Buradan hemen kaybol  yoksa senin  için hic iyi değil Burhan, sevdayi senin eline teslim etmeyeceğim.
Burhanın üzerime yürüdüğünü  farketmiştim geri cekilecek degildim ama bunu yapması  karşılıksız kalmamalıydı.
Gözlerimi burhana dikmiş  vaziyette bekliyordum  sinirim gözlerimden okunacak kadar fevkalade belliydi.
Burhan karşıma gelerek  kolumu tuttu ve konuşmaya başladı
- sen bizden uzak durmayı öğreneceksin asli senin gibi bi pürüz  yüzünden  sevdayi bırakmayacağım.
Ses tonu arttıkça  kolumu da o denli sıkıyordu. Besbelli canımı acitiyordu.
O an  öldürmek istemiştim  yemin olsun oracikta canını  almaya  yeltenebilirdim.
" bırak kolumu seref yoksunu"
diye bağırarak  Burhani itmistim.
Birinin bana seslendigini duyuyordum asli diyerek kosuyordu ses tonunda nefesinin izi belliydi.
O ses beni kendine dogru çekmişti  arkama  baktigimda yusufun göğsünde  oldugumu anladim. Yusuf beni nasil farketmişti. Suan bunu düşünmenin zamani degil di.
Yusuf beni tutarak;
" Asli ne oluyor burada  bu kim senden ne istiyor !"
diye konuşuyordu   siniri gözlerinden  okunuyordu orada  burhani bogabilecek gibi  duruyordu.
Hemen soze girerek bu haysiyetsiz insan benim  en yakin arkadaşımın  sevgilisi  yani sevgilisydi ve suan  burada baska bir kizla. Bu nasil bir terbiyesizlik, yüzsüzlük.
- Iceride oturan kiz seni  bu vaziyette gorse ölürdü  heralde kalp acısından  sen sevmesende o seni sevdi utan be.
Bu sozlerimin ardindan yusuf  dayanamayip burhanin yakasından  tutup yere firlatmisti .
Burhan yerden kalkarak muayyen(apaçık)  bir kavgaya davetiye cikartmak icin küfürler  savurmaya baslamisti.
Yusufun güldüğünu farkettim  aslinda gülüşünde   umut buldugum adamin bu gülüşü  beni korkutmuştu.
Olay buyuyecek gibi duruyordu hemen mudahale etmek icin aralarına  geçtim.
-- Burhan bu kadar acik konusuyorum artk sevdadan uzak duracaksin onu aldattiktan sonra   konusmaya hakkin yok  bukadar  alcalabileceğini  hic düşünmemiştim.
Bu sozleri soylerken yusuf sakin kalmaya calisiyordu ve Burhan  konusacagini belli eden mimiklerle
Konusmaya baslamisti
" Sen  karisma beni seviyosa zaten benimdir   ben ne yapacagimi bilirim" demişti  igrenc lacka agzindan cikan sözler  bir insana ait olamayacak kadar çirkin  sozlerdi.
Bu olaylar gecerken sevdayi icerde unuttuğum  aklima gelince hemen oradan  retorant kapısına  dogru  yönelmiştim. Ve kapıda  sevdanin bizi izlediğini  farkettim bu gercek olmamaliydi. Sevda bunlara sahit olmamaliydi. Caninin yandığını  aramizdaki mesafeye  ragmen cok yakından  hissetmiştim.
Sevda diye kosarak yanina gidiyordum ama ona yetisememistim Sevda aglayarak yere yığılmıştı.  Korktuğum seyi dusunmek istemiyordum Ve o an sadece kardeşim  diye ciglik atisim kaplamisti etrafı.

Insanlar okadar guvenilmez varliklarki bazen canim dedigini canını  almaya çalışırken  bulursun iste hayat  ya seni böyle  olgunlaştırır yada yok olmaya mahkum bırakır..
Keyifli okumalar dilerim..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 07, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sessizligin Içinden GelenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin