Ben yüreği evlat sevgisi ile, dolu olan bi anayım.
Sofram kalabalık olur benim
Evlatlarım gurbetten yanıma gelince.
Herkes yazı bekler;
Kimisinin işi, kimininde okula giden çocugu vardır.
Bazıları da kocayla tatile çıkmak için gelmez.
"Anam nasıl olsa alıştı" zanneder.
Yüreği aslında alışmaz bu yokluğa hiç bir ananın
Kendini kandırır her seferinde
Dağ altında olan şehit analarını düşünüp;
Bi nebze haline şükreder .
Dağ arkasında diye
O dağlara düşen ayaz gibi üşütür.
Pencere önünde beklediği evlat kokusunun yerine
Onun sevdiği lavanta kokusu doldurur odayı.
Dalıp gider bi ana evladının yanına doğru yolculuklara.
Onların geleceği anda yedi kaşık koyar sofraya.
Herkes kendi yemeğini koyar diye;
Sadece bi tarhana çorbası yapar.
İçleri ısınsın diye.
Edirne'den, Kars'a kadar uzanır soy ağacıda
Herkes elinde bi tabakla gelir .
Anaları için aldıkları hediyeler ise kapı önünde bekler.
Önce gözleri dolar anasının
Yumurta pişirmesini bilmeyen kızı
Karadeniz'de hamsi buğulama öğrenmiş.
Sonra diğerleri gelir.
Her kültürden bi miras konuyor.
Cefakar ananın sofrasına.
Bi kızın daha kendi odasını toplayamazken;
Doğuda çiğ köfte öğrenmesi mucize gibidir.
Fatma ana için.
Her gelen kendi başarısına imza atar.
Evde hiç bi sey yapmayan o kızlar
Mutfakta bi aşçı olup;
Kızlarına kek, pasta yapar olmuşlar.
"Kız seni kim alsa üç gün sonra getirir" dediğim kızım
Bana Kayseri mantısı yapmış.
Hamurunu bile kendi açmış.
Hayatımda gördüğüm en güzel sofra bu oldu.
Şalgamından, hoşafına kadar kendileri yapmışlar.
Sanki bana ders veriyordu her yemeğin yapılışı.
Gelin olmuş benim kızlarım
Anadolu'nun her bi köşesinde
Saçak atmışlar.
Toprakları bereketli olmuş.
Tomurcuk güller dünyaya gelmiş
Şimdi ölsemde gam yemem.
Onlar kendini kurtarmış.
Her biri anne olmuş.
Ben bi çobanla evlenirken
Ne giyeceğim bi urba, nede yiyeceğim bi lokma ekmeği hesap ettim.
Bi yuvayı evle değil, yürekle kurdum.
Yuvayı yapmak için aç bile kaldım.
Arabamız bile yoktu.
Sadece bi küçük üç tekerlekli
Ona bile sevindim.
Evimde çay bardağı olmayınca
Sizler ise herseyin sahibi oldunuz.
Varsın saçlarıma aklar düşsün
Yıllar alnıma bir sürü çizik atsın.
Size vasiyetimdir kuzularım.Sofranıza kim gelirse buyur edin
Bu güzel ülkeden asla vaz geçmeyin.
Biz analar yeri gelir.
İçimize doğar sesinizi duymak istiyoruz diye ararız.
Açın telefonu konuşalım.
Her defasında helâllik isteyelim.
Ne zaman göçüp gideceğimiz belli değil, fani dünyadan.
Karanfil yetiştirin canlarım ,
Bahçeleriniz olsun.
Toprakla haşır, neşir olun ki
İnsan olduğunuzu unutmayın.
Şehitlerimizin baş ucuna koymak için
Ömür boyu mutlu olun.
Çocuklarınızın size hakaret etmesine izin vermeyin.
Sürün ağzına acı biberi
Küfürden, yalandan uzak tutun onları.
Sevmelerine asla müsade etmeyin.
Şarkı, şiir yada filmi izletmeyin.
Onlara Erenlerden bahsedin.
Bursa'da Somuncu Baba
Konya'da Mevlânâdan dinlesinler bu aşkı
Sivas'ta Aşık Veysel söylesin uzun ince bi yolda olduğunu.
Cok fazla şey istiyorum sizlerden.
Ama analar kaya tuzu gibidir.
Aldıkça alasın gelir.
Onda ki aşkı sevdayı.
Evlatta bu yüzden deniz suyu gibidir.
Ne içilir, nede vazgeçilir.
Ben size Kaymakam olamazsın demiyorum.
İnsan olun yeterli. ..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAİRENİN DİKENLİ GÜLLERİ #WATTY 2023
PoesíaŞİİRDE AŞKTA GÜLSÜZ OLMAZ GÜLÜN DİKENİNDE AŞK VAR OLMAZ. GÜL DİKENSİZ ŞİİRLER SENSİZ OLMAZ Kitap kapağı için de çok teşekkür ederim. @ _eyllshl