Her şey DÜZELİCEK

131 8 2
                                    

Sanırım biraz moralim düzeldi. Okuyucu sayısı falan biraz da olsa artmış. Zaten çok yeni başladım. Bölümler arttıkça daha iyi olacağını düşünüyorum :) Bu arada geriye kalan bölümlerde Selin vahşileşmeyecek çünkü yeni sevgilisi ona çok iyi geldi :D Haa bir de Selin' in geçmişte başına gelen olayları 2 bölüm sonra göreceğiz ve 1 sene öncesinden aldığım bölümü başa saracağız. Selin 2 bölüm sonra akıl hastanesinden yazacağım kesitlerde :D Daha doğrusu baya uzatmayı düşünüyorum. Tatil nedeniyle 3 bölüm yüklüycem. İyi okumalar :-* <3 

Boncuk'un ölümünden 7 ay sonra ( bu üç ay çok detaylı anlatacağım için 5 bölüm bile tutabilir )

Her şey yoluna girmeye başlamıştı. Biliyordum Semih bana çok iyi geliyordu. Her anımızı birlikte yaşadık bile diyebilirim. 2 aydırlı bir insan bir insanı ne kadar tanırsa demeyeceğim. Çünkü ben onu 2 aylık değilde 2 senelik tanımış gibi oldum. Hatta onunla en başında sadece kızlara hava olsun diye başlamıştım. Ne yapayım bende böyle bir kızım işte. Ben onu bu kadar iyi tanıyorum. Yalan söylemediğine eminim, ama o beni hiç tanımıyor. Nasıl tanıtabilirim ki kendimi? 

Karşısına geçipte ;

- Tatlım ben bundan 7 ay önce bir kedi öldürdüm. Üstelik bununlada yetinmedim. Hayvan katiliyim ve bu tür şeylerden kan akıtmaktan zevk alıyorum.

Mu diyeceğim ?

Ahh! Salak kafam. Ona bu kadar fazla değer vermemem gerekirdi. Sonuçta o benim böyle şeyleri yaptığımı öğrenmeyecek. İmkansız. Hem öğrense bile hemen ayrılırım. Onu ilgilendirmez.

dıt dıt! dıt dıt! 


Sanırım mesaj geldi. Hemn telefonu elime aldım.

'' Kapınızın önündeyim.''

Hemen saçımı düzelttim. Aslında çokta düzeltmeme gerek yok. Evde 5 dakikada yaptığım saçlar yarım saatte yaptığım saçlardan daha güzel duruyor. Hem yüz tipime topuz çok yakışıyor. Hele de dağınık topuz <3

Kapının önüne çıktım. Kimsecikler yoktur. Arka bahçeye geçtim. Tam Sakal'ı öldürdüğüm yerde kan var. İstemsiz olarak çığlık atmaya başladım. '' Aaaa! Aaaa''  Daha sonrasını hatırlamıyorum. 

Gözlerimi açtığımda başımda bana bela olan annem vardı. Benim gözlerimi açtığımı görünce cır cır bağırmaya başladı. Doktorlar içeriye girdi. Daha sonra arkadan Semih' i gördüm. Babam elinde su şişeleriyle koşturuyordu. Derken kolumda arı sokaröış gibi bir acı hissettim. Hayır yani daha önce aşı oldumda böylesini ilk defa oluyorum. Öyle bir acıttıki namossız :D Yavaşça acının etkisiyle gözlerim kapanmaya başladı. Gerisi yine malum boşluk.

Bu sefer gözlerimi açtığımda ise evdeydim. Ama iyi toparlamıştım sanırım. Gözlerimi açmakla yetinmedim bir de üstelik ayağa yavaşça kalktım. Tır çarpmış gibi hissediyordum. Üstelik evde kimsecikler yok gibiydi. Odama çıktım. Direk telefonumu elime aldım. Semih'ten 5 cevapsız arama vardı. Birden aklıma sabah olanlar geldi. Bu kadar acımasız olmama karşın o kana benzer vişne lekesini yerde gördüğüm an neden bayıldım ? Etkilendim olanlardan desem ? Yok ya Semih sayesinde uzun zamandırlı kabus gördüğüm bile yoktur. En iyisi boşvermek. Her zaman yaptığım gibi. Zaten tek bir şeyi boşveremem. O kişi Semih <3

Hemen Semih'i aradım.

'' Alo! Sen misin Selin? İnanamıyorum demek kendine geldin. ''

'' Daha sıralamıycaksan konuşucam Semih. ''

'' Pardon. Heyecan yaptım. Çok geçmiş olsun diyeyimde bu arada. ''

'' Selinnn. Konuşacaklarım bitti. Orada mısın ? ''

Gözümün önünde biraz önce Boncuk'u gördüğüme emindim.

'' Ahh. Pardon canım. Sanki biraz başım döndü gibi olduda. Teşekkürler bu arada. ''

'' Anneni çağır istersen. Benim içim sen böyleyken rahat etmezki şimdi ''

'' Canım şu an annem nerede bilmiyorum ama senden bir şey istiyicem.''

'' Sen iste gülüm. ''

'' Hahaha. Kroya bak sen ya. Gülüm diyo. Ahaha. Bana sabah ne olmuşta bayılmışım. Doktor ne dediyse söyleyebilir msisin? ''

'' Gülüm demeyeceğim bu sefer. Hayatım daha iyi gibi. Hayatım sen neyden bahsediyorsun ? Ne sabahı ? Biz seni 2 gün önce hastaneye kaldırdık. ''

Birden gözlerim kocaman açıldı. Ne iyeceğimi bilmiyordum. Ne yani ben iki gündürlü hastanede mi yatıyordum?

'' Pardon hayatım ya bir an ağzımdan sabah diye çıktı.''

'' Doğru kendine daha gelemedin tabi. Doktor dediki korkulacak bir şeyi yoktur. Sadece tansiyonu düşmüş. Ama ben yemedim. Nasıl olurda tansiyonu düşen birisi iki gün hastane yatar ki ? ''

İyice şaşkına dönmüştüm. Ne tansiyonu ya? Birileri benimle bu 7 ay içerisinde iyi dalga geçiyor. 

'' Ahh. Kapatmam lazım Semih. Sonra görüşürüz. ''

'' Görüşürüz. Kendine dikkat et. Ayrıca çok özledim. Akşam yanındayım. ''

Dedi ve kapattı. Büyük şok içerisindeydim. '' Boncuk gelmeee !! ''

Yine Boncuk'u görüyordum. Kendimi boş bulduğum her anımda Boncuk burnum dibinde btiyordu. Off! Tabiya. O kadar ilaç kullanıyorum. Yan etki yaptılar, kesin ve net. Başka ne olabilir ki?

Mutfağa indim. Annemin evde olmadığından emin olmuştum. Tüm odaları gezmiştim. Markete gitmiştir diye düşündüm. Buzdolabının üzerinde bir not vardı ;

- Selin baban iş yerinde. Bende hastaneye gitmem gerekiyrdu. Oraya uğrayacağım. Zaten uyandığında evde olurum. ''

Hıı kesin ya kesin. Sevgili biricik ilgisiz annem ! Keşke ailemi seçme şansım olsaydı.

Bir dilim pizza çıkarttım. Kolamı koydum ve televizyonun karşısına geçtim. Yeni okulumla ilgili hayaller kurmaya başladım. Bugün günlerden pazardı. Yarın yepyeni bir okul var.

'' Aaaaaa! Gözleriiim!''

Vee merhaba halisülasyonlarımın ana karakteri Boncuk. 

ALEVLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin