Bugün Zehra teyzenin ısrarı karşısında alış-verişe çıkacaktık. En erken zaman da düğünü yapmak istiyorlarmış. Onun için hazırlıklara hemen başlandı. Üzerimi giydikten sonra aşağı inip beklemeye başladım. Zil çalınca mutfaktaki annemin yanına gidip "annecim görüşürüz" dedikten sonra dışarı çıktım. Arabanın önünde beni bekleyen Zehra annenin yanına gidip sarıldım. Söz günü Zehra teyzenin ısrarları karşısında anne demeye başlamıştım. Ayrıldıktan büyük ısrarlarım karşısında Zehra anne öne ben arkaya oturdum. Zehra anne Alperen'e dönüp "oğlum Kamer'e günaydın desene" deyince Alperen yoldan gözlerini ayırmadan "günaydın" dedi bende sesimin be kadar kısık çıktığını önemsemeden "günaydın"dedim.
Alış-veriş merkezine girdiğimizden beri Zehra annenin ikazlarıyla yan yana yürüyorduk. O da bizim arkamızdan gelip iki de bir ne kadar yakıştığımızı söyleyip duruyordu ama sadece arkamızdan bizi takip ederken değil girdiğimiz mağazadaki kasiyerler 'çeyiz için mi' felan diye soru sormaya başlayınca Zehra teyze konuyu bize getirip "çok yakışıyorlar de mi?" diye soruyordu.
................................................................
İki haftadır çeyiz eşyalarıyla felan uğraşıyorduk. Bugünse annemler bakacaktı eşyalara bizse Alperenle ev bakmaya gidecekmişiz. Hazırlandıktan sonra aşağı indim. Herkes bizim evdeydi. Akşam da eşyaları felan aldıktan sonra gelip akşamı beraber yapacaktık. Alperen ayağa kalkınca vedalaşıp evden çıktık. Arabanın arka kapısını açmaya çalıştığımda açılmayınca camını tıklattım. Alperense oturduğu koltuktan ön kapıyı uzanıp açtı. Bende uzatmamak adına bindim. Camdan bakmaktan sıkılınca sessizde olan telefonuma bakmaya karar verip çantamdan çıkardım. İlk önce sessizde olan telefonumu normale çevirip bildirimlere baktım. 8tane mesaj vardı. 1tanesi haricinde diğerleri Şeyma'dan gelmişti. Şeyma'nın mesajlarını az çok tahmin edebildiğim için Yiğit'in gönderdiği mesajı açtım. "Kamer eğer müsaitsen yarın ****kafesinde buluşalım mı? Hem ders notlarını getirirsin."yazıyordu. Yiğit benim üniversiteden arkadaşım. Benden sınavlar için ders notlarını istiyordu. Kısaca "olur buluşalım" dedikten sonra Şeymanın mesajlarına girecekken yiğitten mesaj gelmişti. "Eğer müsait değilsen başka bir zaman buluşabiliriz." yazıyordu. Uzatmamak amacıyla "işim yok buluşalım." Yazıp gönderdim. Alperen seslerden rahatsız olmuş olacakki "Deminden beri kiminle mesajlaşıyorsun." "Okuldan arkadaşım Yiğit'le" cevabını verdikten bir süre bana baktıktan sonra tekrardan yola döndü.
................................................................
Emlakçıya gelince içeri girdik. Bir tane odaya girince Alperen masanın yanına gidip bilgisayardan bir yeri açtı."Sen beğen ben dışarıdayım. Emlakçı birazdan gelir." Deyip arka kapıdan bahçeye çıktı. Bende koltuğa oturup evlere bakmaya başladım. Evlere bakarken çok sıkılmıştım benim istediğim öyle kocaman bir ev değilki küçücük huzurlu şirin bir ev. Çocukluğumdan beri tek hayalim. Küçücük sevimli bir yuva . O yuvayı ısıtacak bir evlilik. Tam artık çıkacakken diğerlerine kısayla daha küçük daha şirin bir ev vardı ve çok güzeldi.
Ben eve bakarken Alperen içeri girip tam yanımda durdu. Bir kolunu arkamdan koltuğa doğru diğer kolunu da masaya koyunca arasında kalmıştım. Yüzünü bana doğru döndürüp "bir şeyler beğenebildin mi?" Diye sorunca ona döndüm. Şuan o kadar çok yakındıkki ne yapacağımı bilemedim. Sonra da hemen yüzümü çevirip. Konuşurken dikkatli bir şekilde koltuktan kalktım. "Şey ben öyle büyük bir şey istemiyorum aslında şöyle küçük bir ev çok hoş değil mi?" Dediğimde eve birazcık baktıktan sonra "ama ben istemiyorum bende büyük bir ev istiyorum. Küçücük ev de ne yapacaksın. Saçmalama daha ev bile beğenemiyorsun çocuk gibi seçimlerin var bir de evleneceksin." Dedikten sonra çıkıp birkaç eve baktıktan sonra kocaman havuzlu bir ev açtı.
"İşte yeni evimiz bu" deyip kenara çekildi. Eve baktığımda tamamen isteklerimin dışındaydı ama olsun sanki sadece ev isteklerimin dışında sanki mutlu bir evliliğim olacak. Ben o şirin evi alsam bile diğer isteklerim gerçekleşmeyecekti. Mutlu ve huzurlu bir yaşam. Her şey tamamen ters olacaktı. Benim düşlerim ve hayallerim dediğim gibi küçüklükte kaldı. Her şey o vasiyetten sonra değişti. Artık benim mutlu bir evliliğim olmayacak. Benim düşleyecek umutlarım kalmadı.Alperenin açtığı eve bakarken "tamam bu olsun" deyip eve bakmayı sürdürdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vasiyet Usulü
Espiritual(ARA VERİLDİ) "İYİ Kİ GEÇİYORSUN ZAMAN, YA ACININ EN DERİNİME İŞLEDİĞİ ZAMAN DONSAYDIN..."