Kamer'in gelinliği
Her şey neredeyse tamamlanmıştı. Düğüne tam 3 gün kalmıştı. Yarın fotoğraf çektirmeye gidecektik Alperen'le beraber. Ondan sonraki gün kına ve en sonda nikahımız vardı.
Her şey çok güzel ilerliyordu. Annemler de çok mutluydu. Sadece bir şey vardı. O da Alperen'di. Bana karşı son zamanlar da çok mesafeli ve soğuktu. Genellikle benim olduğum ortamlarda bulunmamaya dikkat ediyordu. Aslında bende onun beni seveceğini düşünmüyordum. Sonuçta zorunlu bir evlilikti. Çok bile katlanmıştı.Gelinliğimi giydikten sonra aşağı indim. Annemler odadan çıkmayacaktı. Söz vermişlerdi. Bugün fotoğraf albümü için gelinliğimi giymiştim. Düğünden önce kimsenin gelinlikle beni görmesini istemiyordum.
Zil çalmaya başlayınca zor da olsa kapıya doğru gidip, kapıyı açtım. Alperen yere doğru bakıyordu. Kafasını kaldırınca göz göze gelmiştik. Bu seferde gözlerimizi ben ayırdım. Alperen'le konuşmak felan istesem hiç bana bakmıyordu ve göz temasından kaçıyordu. Bende beni istemeyen birini zorlamak istemiyorum. Bu yüzden eskisi gibiydik. Hiçbir fark yoktu. Kapıdan zorla çıktıktan sonra arabaya doğru yürüdüm. Alperen ön kapıyı açacakken "Alperen arka kapıyı açar mısın? Gelinlikle ön koltuğa büyük ihtimalle sığamam." dedim. Alperen'de ön kapıyı kapatıp arkayı açtı. Otururken Alperen'de dışarıda kalan gelinliğimi dikkatlice içeri ittirdi.
Alperen'in Tarafından:
Yere bakan gözlerimi kapıya açan Kamer'in gözlerine çevirince Kamer gözlerini kaçırmıştı. Artık ikimizde birbirimize karşı soğuktuk. Hatta eskisinden daha açıktı aramız. Ailelerimiz ikimizi de uyarıyordu ama yine de soğuktuk. Kamer gözlerini kaçırınca ayağıma gelen fırsatı tepmeyip Kamer'i izlemeye başladım. Gerçekten çok güzel olmuştu. Bembeyaz gelinlik içerisinde peri masallarından çıkmış gibiydi. Her zamanki gibi masumluğu yüzüne yansıyordu. Bu da onu daha da güzelleştiriyordu.Arabaya binince bende şoför koltuğuna geçip arabayı sürmeye başladım. Dikiz aynasından Kamer'e baktığımdan camdan bakıyordu. Bugün onu mutlu etmek istiyordum. Ne kadar sevinir bilmiyorum ama ona bir sürprizim vardı. Umarım beğenir.
Kamer'in Tarafından:
Yine Alperen'in yardımıyla arabadan indik ve fotoğraf çekilecek yere geldik. Gerçekten çok güzeldi burası. Sonbahar mevsiminde olduğumuz için daha güzeldi.İlk önce fotoğrafçının dediği gibi buradaki en büyük olan ağaca kurulmuş salıncağa doğru gittik. Salıncağa ben binince Alperen önüme geçip ellerimden tuttu.
Fotoğrafçı "Alperen bey şimdi Kamer hanıma doğru eğilip alnından öpün, Kamer hanım sizde huzurlu bir şekilde gülümseyin."
Alperen gözlerimin içine izin istercesine bakınca şaşırmıştım. Ne diyebilirdim ki sonuçta bir fotoğraftı. Alperen bana doğru eğilip dudaklarını alnıma değirdi. O an gülebilmiş miydim bilmiyorum. Alperen geri çekilince fotoğrafçı gülümseyip "harika oldu Kamer hanım gerçekten bu huzuru sizden başka kimse gösterememiştir. Harika bir şekilde Alperen beyle beraber huzurlu ve mutlu olduğunuzu yansıttınız." Ben yansıtabilmiş miydim? Ama ben hiç gülümsememiştim ki. Fotoğrafçı yanımıza gelip fotoğrafı gösterince şaşırmıştım. Gerçektende kocamanca dişlerimi göstererek gülümsemiş gözlerimi kapamıştım. Dışarıdan bakan herkes huzurlu olduğumuzu anlayabilirdi. Ben gerçekten de Alperen'le huzurlu muydum.Birçok fotoğraf çekildikten sonra 4 tane kalmıştı. Birincisi için yine aynı ağacın altındaydık. Ben yere oturmuştum ve gelinliğim etrafıma daire şeklinde açılmıştı. Alperen kafasını kucağıma koymuştu. Gözlerini kapamıştı. Bende elimi saçlarına koymuştum. Ben ellerimi saçlarıma koyunca Alperen gülümsemişti. Öyle bir gülümsemesi vardı ki gören herkesin gülesi gelirdi. Bende gülümseyip yüzünü incelerken fotoğrafımızı çekti.
Diğer fotoğrafımızda yaprakların olduğu alana geldik. Fotoğrafçı elindeki kırmızı renkteki dilek balonunu bize verdi. İlkinde Alperen'le balonu tam bırakacakken ben balona bakıp gülümsüyorum Alperen'de bana bakıp gülümsüyordu. İkinci de ikimiz balonu bıkarmıştık. Alperen'le el ele bir şekilde balona bakıyorduk.
Ben son fotoğraf için talimat beklerken yola çıkmak için hazırlanmıştık.Araba durunca geldiğimiz yere baktım. Şaşırmıştım. Çünkü burası camiydi. Alperen beni arabadan indirecekken "Alperen burada ne işimiz var?" Dediğimde Alperen bana gülümsedi ve "sürprizim var. İnşallah beğenirsin." Dedinde bende gülümsedim.
İçeri geçince fotoğrafçı "evet son fotoğrafımız için Alperen bey şimdi siz öne oturun. Kamer hanım siz Alperen beyin çapraz bir şekilde arkasına oturun. Dediği şekilde oturunca "şimdi ellerinizi açın gözlerinizi yumup dua edin."
Fotoğrafçının dediği şeyi yaptıktan sonra dua etmeye başladım. "Allah'ım Alperen'e doğru yolu buldur Ya Rabbim."Alperen'in Tarafından:
Sürprizim için yola çıkmıştık.
Kamer'i indirecekken neden burada olduğumuzu sorunca sürprizim var inşallah beğenirsin deyip gülümsedim.Fotoğrafçının dediği gibi durduktan sonra dua etmeye başladım. "Allah'ım inşallah Kamer bu bencil kocasını hiçbir zaman bırakmaz."
Kamer'in Tarafından:
Fotoğrafçının stüdyosundaki giyinme yerinde üzerimi değiştirdikten sonra fotoğraflara bakmaya başladık. En çok beğendiğim fotoğraf camideki son fotoğraftı. İkimizde huzurlu bir şekilde dua etmiştik.Arabada giderken içimden birden gelince Alperen'e dönüp konuşmaya başladım. "Gerçekten sürprizini çok beğendim. Teşekkür ederim. Bütün fotoğraflar çok güzeldi ama en çok onu sevdim." Alperen bana baktıktan sonra bir yandan yola bakarken "beğendiğine sevindim." Dedi.
Sonra da o konuşmaya başladı. "Bende beğendim ama ben en çok sen salınc..." derken susmuştu ama ne demek istediğini anlamıştım. O fotoğrafı bende beğenmiştim. Daha sonra da konuşmaya devam ettik. İlk defa konuşuyorduk hiçbir sebep yokken.2 Gün Sonra:
Bugün son gündü nikahımız kıyılacaktı ve evden ayrılacaktım. Dün kınamda bol bol ağlamıştım. Hazır bir şekilde odamda bekliyordum. Şeyma gelince aşağı indik. Mahalledeki kadınlar. Annemler vardı. Ben otururken içeri kardeşim girdi. Babam olmadığı için kurdelemi kardeşim bağlayacaktı. Ayağa kalkınca önüme geçti. Kurdeleyi belimden bir defa geçirdi. Sonra bir defa daha artık gözyaşlarımı tutamayacağımı anlayınca serbest bıraktım. Murat son kez daha belimin etrafından geçirip kurdeleyi bağladı. Sonrada gözlerini kurdelemden kaldırıp bana çevirdi. Gözyaşlarımı sildi. Sonra da beni istedikleri gün ki gibi sımsıkı sarıldı. Sonra kulağıma fısıldamaya başladı. "Abla her şeyi biliyorum. Alperen'i sevdiğin için değil. Hem babamın vasiyeti için hem de borçlarımız için evleniyorsun. Ne yaparsan yap arkamdayım. Bunu unutma prensesim. Seni çok seviyorum. Bir de eniştem seni üzecek olursa ben varım. Hadi daha fazla bekletmeyelim." Dedikten sonra ayrılıp, yüzüme baktı. Bende burukça gülümsedim. Duvağımı indirdikten sonra üzerine de kırmızı şalı örttü. Dua yapıldıktan sonra Halil baba yanıma gelip kolunu uzattı. Koluna girince gelin arabasına bindik. Arabayı Alperen'in dayısı sürecekti. Önde Halil baba arkaya benim yanıma da Zehra anne ve Alperen'in teyzesi oturdu.Düğün salonuna gelince Halil babamın kolunda düğün kapısına ilerledik. Halil baba kapıdaki Alperen'e doğru bıraktı. Alperen'in uzattığı koluna girdim. Sonrada beraber gelin odasına gittik. İçeri girince beklerken Şeyma ve Emre girdi. Şeyma yanıma gelip rahat nefes alabilmem için duvağımı kaldırdı. Sonra da beklemeye başladık.
Murat "hadi misafirler sizi bekliyor."
Şeyma tekrardan duvağımı indirdikten sonra Emre ile odadan çıktılar. Alperen'in uzattığı koluna girip nikahın kıyılacağı yere doğru ilerledik. Herkes alkışlamaya başlamıştı. Bizde masanın yanına geldik. Alperen'in çektiği sandalyeye oturdum. Sonrada o oturdu.Nikah memuru her zamanki şeyleri söyledikten sonra evet hayıra geçtik.
"Siz Kamer Saygın, Alperen Kaya ile iyi günde kötü günde hastalıkta sağlıkta kader sizi ayırmadıkça evlenmeyi kabul ediyor musunuz?" Herkes gülümsüyordu ve cevabımı bekliyordu. Mikrofona eğilip "evet" dedikten sonra aynı soru Alperen'e soruldu. Alperen'de evet dedi. Şahitlerde şahitlik edince Şeyma'nın uyarısıyla Alperen'in ayağına bastım. Ayağa kalkınca Alperen'e döndüm. Alperen duvağımı kaldırdı. Sonrada fotoğraf çekimindeki gibi alnıma eğildi ve öptü.
Artık resmi olarakta kanıtlanmıştı. Alperen benim kocamdı. İyi günde kötü günde kader bizi ayırmadığı sürece Alperen benim kocamdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vasiyet Usulü
Espiritual(ARA VERİLDİ) "İYİ Kİ GEÇİYORSUN ZAMAN, YA ACININ EN DERİNİME İŞLEDİĞİ ZAMAN DONSAYDIN..."