Medya:Almina
Eve gelince herkes çok mutluydu. Hepsi gülüp eğleniyordu. İçere girip koltuklara oturduk. Zehra anne bana dönüp "kızım inşallah istediğin gibi ev bulabilmişsindir. Evi beğendin mi?" Diye sorunca Zehra anneye dönüp "sağ olsun Alperen evi benim beğenmemi istedi o da bana yardımcı oldu çok güzel bir ev beğendik. Tam istediğim gibi bir ev(!)" dedikten sonra Alperen araya girip bana bakarak "evet görmeniz lazım Kamer evi o kadar beğendiki yol boyunca hiç susmayıp evi böyle yaparız şöyle yaparız düşüncelerini sunup durdu(!)"dedi. Resmen dalga geçiyordu. Yol boyunca giderkenki gibi ben camdan baktım Alperense bir şey dememişti. İkimizde yol boyunca susmuştuk.
Yemekleri yedikten sonra o kadar çok bulaşık olmadığı için oyalanmak adına elimde yıkamaya başladım. Şalımı arkadan bağlamadığım için önüme gelip duruyordu. Ellerim sabunlu olduğu için ittiriyordum ama yeniden geliyordu. Arkamdan sesler gelmeye başlayınca baktığımda Alperen su içiyordu. Önüme dönüp bulaşıkları yıkamaya devam ettim. Alperen arkamda durdu sonrada önüme gelen şalımı alıp arkaya çekti ve arkadan bağladı. Yaptığı iyi bir şey olsa da evlenmeden bu kadar bana yakın olması hiç de iyi bir şey değil. Bulaşıkları yıkarken arkamda olan Alperen'e "bir daha bana dokunma ve yaklaşma lütfen" dedikten sonra beni umursamayarak "insan teşekkür eder. Bir de senin şu arkadaşın bana sığır diyor." Deyip kapıya doğru yürümeye başladı. Ona doğru dönüp "teşekkür ederim"dedim ama yine umursamayıp mutfaktan çıktı.
Annemlerin yanına oturma odasına gittiğimde Zehra teyzeler yarında eve eşya almamız hakkında konuşuyorlardı. Araya girip
"benim yarın okuldan bir arkadaşıma ders notlarını vermem gerekiyor" dedim. Zehra anne "kızım kim bu arkadaşın Şeyma mı?" diye sordu. Cevap verecekken koltukta telefonuyla oynarken umursamaz bir şekilde telefona bakarken "yiğit diye biri"
Deyince Zehra anne birazcık şaşırsa da gülümseyip "tamam kızım yarın Alperenle gidersin"dedi................................................................
Hazır bir şekilde Alperenin gelmesini bekliyordum. Annem odasından çıkınca annemin yanına gidip "anne bir şey konuşabilir miyim?" "Tabiki kızım" "anne tamam Zehra anne de bizim iyiliğimiz için yapıyor ama daha biz evlenmedik ve Alperenle fazla yakınız. Zehra anne üzülür diye bir şey diyemiyorum. Sen konuşur musun?"dediğimde tamam dedi.
Zil çalmaya başlayınca ayakkabılarımı giyip dışarı çıktım. Alperen merdivenlerin oradaydı ama arabası yoktu. Yanına gidince yürümeye başladı. Her halde arabayı bir sonraki sokağa felan park etmişti. Alperen önden bense arkadan ilerliyordum ve Alperen arayı açtıkça açıyordu. Acaba arabayı nereye park etmişti. Alperen durup arkasını döndü ve beni beklemeye başladı. Ben de bekletmemek amaçlı hızlıca yürüdüm ve bir adım gerisinde durdum. Sonra da yürümeye başladık. Yürürken Alperen "seni yemem yanımda yürü." Deyince ne diyeceğimi bilemesemde aramızı birazcık açıp yanında yürümeye başladım. Yürürken Alperen'in telefonu çalınca açtı.
"Efendim."
"......"
"Evet. Nişanlımla beraber sohbet ede ede güzelce yürüyoruz(!)" derken bana bakmaya başladı. Sonra da önüne döndü. Telefonu kapattıktan sonra yeniden bana döndü ve "annem selam söyledi." Dedi. Önüme doğru bakarken "aleyküm selam " dedim. Otobüs durağının oraya gelip durduğumuzda şaşırmıştım. Ne yani Alperen otobüse mi binecekti. Abartılacak bir şey yok aslında ama onun gibi birinin binmesi tuhafıma gelmişti.Otobüs gelince Alperen önden ben arkadan bindik. Kafamı kaldırdığımda Alperen yoktu. Etrafıma bakarak ilerlediğim de Alperen arkada kızın yanındaki boş koltuğa oturmuştu. Yanlarına doğru ilerleyip birazcık arkalarına doğru olan bir yerde durdum. Yanımdaki koltukta oturan küçük çocuğa bakıyorken Alperen'in yanındaki kız konuşmaya başlayınca dikkatimi oraya verdim. Kız kocamanca gülümseyip Alperen'e elini uzattı ve "merhaba ben Almina" dedi. Alperen ilk başta ilgilenmese de sonradan etrafa birini ararcasına bakmaya başladı. Sonra da gözleri beni buldu. Göz teması kurmamak adına bakışlarımı yine yanımdaki küçük çocuğa çevirdim. Alperen kıza dönüp bakmaya başladı. Kız elini indirecekken Alperen kızın elini tuttu. "Alperen."dedi. Sonra da konuşmaya başladılar. Ben onları izlerken birinin eli sırtımda aşağı doğru haraket edip çekmesiyle tuhaf olmuştum. İlk başta yanlışlıkla olduğunu düşünsemde bir daha olunca arkamı döndüm. Arkamda olan adam bana genişçe gülümseyip göz kırpmıştı. Önüme dönüp gidebildiğim kadar öne ilerledim. Bu seferde boynumdan koluma doğru kolu harakete geçince arkamı dönüp. "Beyefendi yeter artık rahatsız oluyorum. Biraz geriye gider misiniz?" Deyince Alperenler de konuşmayı kesip bize bakmaya başladı. Adamsa bana gülümseyip daha da yaklaştı. "Gider misiniz? Yeter artık deminden beri bir şey demedim. Rahatsız oluyorum. Lütfen gider m..." sözümü tamamlayamadan birinin kolumdan çekmesiyle arkamı döndüm. Alperen beni çekmişti ve sonra da kendi yerine oturttu. Alperen adamın yanına doğru gidip adama kafa attı. Otobüste Alperen ve bir tane kızdan başka ayakta kimse olmadığı için adam yere düştü. Herkes bağırmaya başlayınca bende hemen yerimden kalkıp Alperen'in yanına gittim. "Alperen lütfen yapma hadi inelim." Deyince Alperen adama bir kez daha baktıktan sonra kafasını salladı. Koltuklardan kalkan birkaç adam yerdeki adamı kaldırdılar. Şöförün durmasıyla biz inecekken arkamızdan adam bağırmaya başladı. "Güzelim bundan sonra hep yanında olacağım. Seni bırakmayacağım." Diye bağırdı.
"Kamer son defa soruyorum o adam kim."
"Ben de son defa söylüyorum bilmiyorum." Deyince Alperen bana döndü ve kolumu sıktırmaya başladı. "Kamer beni sinir etme o zaman bu adam neden böyle konuşuyor. Sen ona yüz vermesen o böyle konuşamaz.Farkında mısın ama benimle nişanlısın? Benim gözlerime bakmazsan elalemin adamı sana dokunuyor sen izin vermesen nasıl böyle davranabilir?" Kendimi ağlamamak için zor tutsamda dayanamıyordum. Kolumu sıkmasını umursamıyordum ama söylediklerine dayanamıyordum. Ben o adamı daha ilk defa görmüştüm. Gözyaşlarım artık kendiliğinden akarken söylediklerini düşünüyordum. Yere bakmaya devam ederken "işte cevap veremiyorsun. Aranız da ne var?" Diye daha fazla bağırmaya başladı. Ben yüzüne bakmadan gözyaşlarımı izliyordum. "Bana bak gözlerimin içine bak." Dedikten sonra Alperen eliyle yüzümü sert bir şekilde kaldırıp çenemi sıkmaya başladı. Bu sefer zorla gözlerine bakmak zorunda kaldım. "B- bırak can- canımı acıtıyorsun." Bir tane daha göz yaşımım gözümden ilerlemeye başladı. Gözyaşım çenemde olan Alperen'in eline gelince Alperen gözlerini eline gelen gözyaşıma çevirdi. Sonrada daha akmaya devam eden gözyaşlarıma. Alperen çenemden elini çevirip ellerini yüzüme getirdi ve gözyaşlarımı silmeye başladı.
Alperen "ben öz..."
Bir adım geri gidip "Bir daha dokunma bana. Bana yaklaşma."Alperen'le olan konuşmamızdan sonra kafeye geldik ve Yiğit'i beklemeye başladık. Yiğit gelip yanımıza oturdu. Ben elimdeki defteri ve dosyayı Yiğit'e uzattım. Önümdeki çaya bakarken "dosya da her şey çetele halinde hazır gün gün tarihlendirilmiş bir şekilde. Defteri mi de öyle kullanmıştım. Konu tekrarı yaparken zorlanmamak amaçlı her sayfada işlediğimiz günün tarihleri var." Dedim sonra da çayımı alıp içtim. Herkes susarken bende camdan dışarı bakıyordum. Sıkılınca önüme dönüp çay fincanınla oynamaya başladım.
Yiğit"Kamer sen nişanlandın mı?"
Kamer"efendim?"
Yiğit"parmağında yüzük var nişanlandın mı?"
Kamer"şe..."
Alperen"evet benimle nişanlandı."
Yiğit"ne zaman nişanlandın bizim neden haberimiz yok."
Kamer"aslında bir..."
Alperen"bizim ailelerimiz tanışıyordu. Sonra Kamer bana aşık olmuş annesine söylemiş o da benim anneme söyleyince felan uzatmaya gerek duymadık nişanlandık."
Alperen'in ne yaptığını anlamaya çalışsamda boşuna kafamı yoruyordum. Anlayamıyordum. Yalan söylüyordu. Doğruları söylemek amacıyla konuşmaya başladım.
Kamer"aslında benim babam öl..."
Garson"merhaba bir şey alır mısınız?"
Alperen ayağa kalkıp,
"Yok biz zaten kalkıyorduk. Hadi gidelim." Dedikten sonra Yiğit'e dönüp "Malum hazırlık felan eve eşyalar almamız gerekiyor. Nişanlımla iznini isteriz. Sana davetiye göndeririz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vasiyet Usulü
Espiritual(ARA VERİLDİ) "İYİ Kİ GEÇİYORSUN ZAMAN, YA ACININ EN DERİNİME İŞLEDİĞİ ZAMAN DONSAYDIN..."