2.Bölüm. Yeni Görev

2.3K 150 81
                                    

Aman Tanrılarım! Bu sefer napıyoruz?
"Yeni göreviniz çok daha farklı. Hekate' nin(büyü tanrıçası) çok özel asası kayıp. Öyle güçlü bir asa ki eşi benzeri görülmemiş bir asa. Nerede olduğu ile ilgili tek bilgimiz Londra'da olması. Eğer Tanrıça Hekate asasını geri alamazsa kıyameti koparacak. Büyüsünü kullanarak savaş bile açabilir çünkü çok sinirli. Onu birinin çaldığını düşünüyor. Sonuçta mükemmel bir asa. Sizden onu bulup Tanrıça Hekate'ye geri götürmenizi istiyorum."
"WOW!" dedi Annabeth. Ona sorgularcasına bir bakış attım.
"Percy, Londra mükemmel diye duydum. Tarihi eserleri falan. Mesela Lon–"
"Tamam tamam anladım Ann." Yine başlamadan onu durdurmam gerekiyordu.
"Asa neye benziyor?" diye sordu Annabeth.
"Bilmiyorum."
"Çok yardımın dokundu ya saol."
Annabeth haklıydı. Asanın neye benzediğini bilmeden asayı nasıl bulabilirdik ki?
"Sadece biz mi gidiyoruz?" diye sordu.
"Yolcularınız seçilecek. 3 kişi sizin için daha avantajlı olabilir. Ben bu görevi en iyi sizin yapacağınıza inandığım için sizi seçtim." dedi Kherion ve Annabeth'e bir bakış attı. İkisinin zaten yakın olduğunu biliyordum. Her neyse, ben direk Kıvırcık'ı düşündüm.
"Kıvırcık? O gelse."
"Dostum, Perce, ben arkandayım."
Arkamı döndüm. Gerçekten de oradaydı.
"Ee? Geliyor musun?" dedim.
" Dostum, size yardımcı olmak çok isterdim. Ama artık ne iş yaptığımı biliyorsun ve gerçekten meşgul sayılırım. Ayrıca Tanrıça Hekate çok sinirliyse bu korumam gerektiği anlamına da gelebilir. Ayrıca eğer gidersem Ardıç da gelmek isteyecektir, beni artık asla yalnız bırakmak istemiyor, ve bu onun için çok tehlikeli olabilir. Bilirsin ya. Büyü falan." diye açıkladı Kıvırcık. Kherion kafasıyla onay verdi.
"Ayrıca Percy, duygu bağımız var. Eğer başın dertte ise seni asla bırakmam ve yardımına gelirim ve sende bunu biliyorsun." diye devam etti Kıvırcık.
"Biliyorum dostum. Burada Ardıç'la kal. Sana güveniyorum." dedim. Annabeth de Kıvırcık'a hoşgörülü bir bakış attı.
"Pekala Nico olur mu?"
"Onun seçimi." dedi Kherion. Başımı yana çevirdiğimde sahilin kenarında yürüyüş yapan Nico'yu gördüm.
"NİCO!!"
Bana baktı. Elimle gelmesini işaret ettim. Koşarak yanımıza geldi.
"Neler oluyor?" diye sordu. Kherion görevi anlattı.
"Ve bizde seni yanımızda istiyoruz." dedim. Onaylarcasına gülümsedi.
"Ben varım."
"O zaman tamam." dedi Annabeth."Londra'ya gidiyoruz!"
"Ne zaman yola çıkıyoruz?" diye sordum.
"Yarın sabah. Eşyalarınızı hazırlayabilirsiniz." dedi Kherion.
"Anlaşıldı." dedi Annabeth.

                               *—*
Annabeth hemen çantasını hazırlamaya giderken ben ve Nico yürüyüşe çıktık. Karşımıza Clarisse çıktı.
"Ne dedi?" diye sordu. Gülümsedim ve yeni bir göreve gittiğimizi söyledim.
"Yani ben gitmiyor muyum!?" Sinirlenmişti. Kherion'un yanına gitti ve onu onunla sinirli sinirli konuşurken gördük. Kherion ise çok sakindi. O anda görevimizi kaptırmayacağını anladım. Akşam kamp ateşinde şarkılar söyledik ve herkes bize veda etti ve şans diledi. Clarisse pek bir tepki göstermedi. Bir süre sonra Kherion herkesi yatağına gönderdi. Ben gitmedim tabi ki de. Sahilde oturdum.
"Hey Percy."
Arkamı döndüm. Hermes arkamda duruyordu.
"Selam Tanrı Hermes."
Bana gülümsedi ve yanıma oturdu.
"Bu sana bir şeyi hatırlatıyor mu?"
Ben de gülümsedim.
"Evet. 13 yaşındayken ben, Annabeth ve Tyson; Thalia'nın ağacını zehirden kurtarmak için Altın Post'u bulmaya gitmiştik. Yine görevden önceki gece siz  yine buraya gelmiş, bana ihtiyacımız olacak her şeyin içinde olduğu bir çanta vermiştiniz. " dedim.
"Ve sen de bana fare getirmemiştin." dedi George.
"Sus George" dedi Martha. " Güzel anıları hatırlamaya çalışıyoruz şurada."
"İkiniz de susun bakayım!" Dedi Hermes.
"Aşkolsun. Çok kırıldım şu anda." Dedi George.
Hermes gözlerini devirdi.
"Şu andaki amacım da çok farklı değil aslında Percy."
"Nasıl yani?"
"Size yardım edeceğim. Al şunları."
Elime 3 tane yeşil renkte parıldayan küçük taş koydu.
"Bunlar nedir?"
"Londra'da bir büyü okulu var. Kherion bunu size söyledi mi bilmiyorum hatta Kherion bunu biliyor mu onu da bilmiyorum. Bu büyü okulunun adı Hogwarts. Hekate'nin asasının olabileceği bir yer var ise orası da Büyücüler ve Cadılar Dünyası 'dır. Oradaki Hogwarts'a gönderilmişti. Fakat okul müdürü Minerva McGonagall almadığını söyledi."
"Öyle bir yer mi var!?" Dedim. Bana cidden şaşırtıcı gelmişti.
"Ve bu okulda okumanız işinizi kesinlikle kolaylaştıracaktır. Aramızda kalsın, orası mükemmel bir yer. Orada ders işlemek bence hem çok havalı hem çok eğlenceli. Görevinizi yapın tabi ki ama neden arada biraz eğlenmeyeseniz ki?" Bana göz kırptı.
"Bu taşlar büyü yapabilmenize yarayacak. Bu taş sizde olduğu sürece resmen bir büyücü olacaksınız. Bu yüzden sakın kaybetmeyin."
"Vay be...." dedim.
" Şu çantayı da alın. İhtiyacınız olacak."
Çok memnun olmuştum.
"Ve bana fare getirmeyi unutma." Dedi George.
"Sana fare falan getirmeyeceğim George."dedim.
Hermes ayağa kalktı.
"İyi şanslar Poseidon'un oğlu. Umarım görevi tamamlarsınız."
Bana gülümsedi ve buhar olup uçtu.
Bir 5 dakika daha sahilde oturup düşündüm. Bu büyücüler dünyası çok iyi gözüküyordu. Kherion bunu biliyor muydu, ve biliyorsa neden söylememişti? Daha sonra ben de yatağa gitmeye karar verdim.

Hogwarts'ta Bir Melez - Harry Potter ve Percy Jackson Birleşiyor!  #Wattsy2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin