9. Bölüm. Harry Potter ve Percy Jackson Tanışıyor

1.7K 107 39
                                    

Havuç'un evine yürümeye başladık.
"Adınız ne?" Diye sordu Harry.
"Ben Percy Jackson ." dedim.
"Ben Annabeth Chase."
"Ben de Nico Di Angelo."
"Memnun oldum." dedi Harry " Ben Harry Potter."
"Ben Hermonie Granger."
"Ben de Ron Weasley."
"Biz de memnun olduk. Hepimiz 16 yaşındayız." dedim.
"Biz ise 18. Daha geçenlerde Doğum günümü kutladık. Yazın."Dedi Harry.
"Aynen." Dedim. Harry'i ve arkadaşlarından hoşlanmıştım. Sonunda eve gelmiştik. Kapısından girdiğimizde Ron'a benzeyen turuncu saçlı bir kadın bizi karşıladı.
"A! Çocuklar gelmişsini–ah merhaba şekerlerim! Siz kimsiniz?"
"Merhaba anne. Bunlar Percy, Annabeth. Bu da Nico. Bizde kalmalarında sakınca yok değil mi?" dedi Ron.
"Hayır tabi ki de! Kek var koyayım mı size şekerlerim?" dedi Ron'un annesi.
"Teşekkürler ben alayım." dedim." Çizburger de varsa–"
"Percy!" dedi Annabeth. Sonra kulağıma eğildi." Ayıp oluyor azıcık."
Belli ki Ron'un annesi duymuştu.
"Yo, ne ayıp olcak, çizburger de yapayım size." deyip mutfağa yöneldi.
Ron bizi odasına çıkardı. Okuma çemberi gibi bir daire şeklinde oturduk. Harry bana bakıp sordu:
"Pekala, bunu nasıl yaptın? Suyu. Asan yoktu."
"Umm..."
Annabeth'e baktım.
"Söyleyebilirsin. Nasıl olsa çok şey biliyorlar. Hem Harry kehanette var."
"Ne kehaneti?"
"Pekala. Mitolojiyi biliyor musunuz?"
"Kesinlikle!" dedi Hermonie.
"Sayılır." dedi Harry.
"Biraz." dedi Ron.
"Oh. Umarım inanırsınız. Ben Percy Jackson. Deniz tanrısı Poseidon'un oğluyum. Kız arkadaşım Annabeth bilgelik tanrıçası Athena'nın kızı. Nico ise ölülerin tanrısı Hades'in oğlu. Titanların kralı Kronos'u yendim. Şimşeği kurtardım. Altın postu buldum. Tanrıça Artemis'i kurtardım. Labirent'ten çıktım. Ama tabi ki bunları yalnız yapmadım. Annabeth her zaman yanındaydı. O olmadaydı hepimiz ölüydük. Nico da bize çok yardımcı oldu. Başka arkadaşlarımız da vardı. Clarisse, Silena, Thalia..... Bir Yunan Melez Kampı var. Burada tüm melezler eğitilir. Her tanrı veya tanrıçaya ait klübe vardır. Bu normalde bir yaz kampıdır fakat isteyenler tüm yıl da kalabilir. Sorusu olan?"
Harry, Ron ve Hermonie ağızları beş karış açık bize bakakaldı.
"Vay..." dedi Hermonie. "ÇOK HAVALI! Yani güçleriniz var."
"Evet." dedi Annabeth ve gülümsedi. "Anlayacağınız büyücü değiliz. Hermes bize özel taşlar verdi. Bunlarla büyü yapabileceğiz." Kolumuza bileklik yerine taktığımız taşları gösterdik.
"Dalga geçmeyin." Dedi Ron." Ciddi olamazsınız."
"Bence geçmiyorlar. Bu gerçek. Değil mi Hermonie." Dedi Harry.
"Harry not....." dedi Hermonie. Anlam veremedim. Her neyse daha sonra konuşuruz.
"Gerçek." Dedim. "İnanmak istiyorsanız inananilirsiniz."
"Wicked!" Dedi Ron. Fal taşı gözlerini açtı.
"Siz de kendinizden bahsedin. Büyücülerle ilgili bir şey bilmiyoruz." Dedim.
"Burada Hogwarts isimli bir büyücülük okulu var. İksir, Karanlık Sanatlara Karşı Savunma, Bitkibilim ve bir çok ders var. Sihir bakanlığı var. Bakanlık gibi. Aslında büyücüler dünyası başka ülkelerde de var." Dedi Harry.
"Ama biz buraya gönderildik..." dedi Annabeth.
"Ne demek istiyorsun?" Dedi Hermonie.
"Biz buraya bir görev için gönderildik. Büyü tanrıçası Hekate'nin asası kayıp. Aşırı güçlü bir asa. Buradaymış. Hogwarts'a gönderilmiş fakat asla ellerine ulaşmamış." dedim.
"O zaman Profesör McGonagall ile konuşmalıyız." Dedi Hermonie. "2 gün sonra okulun ilk günü. Onunla o zaman konuşuruz. Yarın sizi Diagon Yoluna götürmek gerek." Dedi Hermonie.
"Tamam." Dedim.  "Peki sağ kalan çocuk meselesi nedir?"
"Doğrusu Harry İngiltere'de aşırı ünlüdür. Çünkü o sağ kalan çocuk. Voldemort'u öldüren çocuk." Dedi Hermonie.
"Voldemort kim yaa?" Dedi Nico.
" Vay. Gerçekten de hiçbir şey bilmiyorsunuz." Dedi Ron. "O karanlık lord. Gelmiş geçmiş en kötü büyücü."
"Olaylar şöyle oldu:
Ben bebekken Voldemort evimize gelmiş. Annemle babamı öldürmüş fakat annem benim için kendisi feda ederek çok güçlü bir büyü yaptı. Sevgi büyüsü. Bu büyü beni Avada Kedavra lanetinden kurtardı. Yani öldürme laneti. İnsanlık tarihinde bu lanetten kurtulabilen tek kişiyim. Bu bende bir yara izi bıraktı." dedi Harry.
Yara izini açtı. Şimşek şeklindeydi.
" O zamandan beri Voldemort ile savaşıyorum. Geçen yıl gerçekleşen büyük Hogwarts Savaşı'nda ise onu öldürdüm."
"Çok cool sun!" Deyiverdim. Herkes gülmeye başladı. Annabeth bana ölümcül bakışını attı fakat sonradan o da kendini tutamadı.
"Size güvenebiliriz değil mi?" dedi Annabeth.
"Size kalmış." Dedi Hermonie ve muzip bir bakış attı. Annabeth nefes aldı ve anlatmaya başladı:
"Ne zaman göreve gidilecek olsa kehanetimizden bir kehanet alınır. Bize verilen kehanet şöyleydi:

3 melez çıkacak yolculuğa                            Tanrıça'nın asasını bulmaya
Gidecekler büyücüler dünyasına
Tanışacaklar sağ kalan çocukla
Sevilen arkada kalacak sonunda"
"Yani benle tanışacaksınız fakat sevilen kim? Hepimiz sevilmiyor muyuz?" Dedi Harry.
"Biz de bilmiyoruz. Sanırım bunu bize zaman gösterecek." Dedi Nico. Bi süredir ilk defa konuşmuştu.
"Aslında bize de kehanet gibi bir şey geldi......." dedi Hermonie. Ona baktık. Söylemeye başladı:

Bırakmaz sizi macera
Melezler yolda
Tanışacaksınız
Poseidon'un oğluyla

"Aaa ben!" Dedim. Herkes gülmeye başladı.
"Ama bu demek ki... bizi gerçekten bir macera bekliyor....."
Ron'un annesi çizburgerlerimiz getirdi.
Ve kendimizle ilgili sohbet etmeye başladık...


Hogwarts'ta Bir Melez - Harry Potter ve Percy Jackson Birleşiyor!  #Wattsy2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin