Sevgili Elif Ada,
Elif'i mi kullanıyorsun, Ada'yı mı? Yoksa ikisini birlikte mi? Ben de hep iki ismim olsun istemişimdir, biliyor musun? Bazı günler ismimden sıkılıyorum, başka bir ismim olsun istiyorum. Mesela Defne olabilirdi... Ya da Başak... Ya da Havin...
Bu arada benim adım Melis. Melis Sözeri. Soyadımı hiç kimse ilk söyleyişimde anlamıyor, o yüzden soyadımı sevmiyorum. Ya yanlış yazıyorlar ya da ben insanlar anlayana dek defalarca tekrar ediyorum. Yoruyorlar beni.
Öğretmenimiz, bugün ilk mektubu bizim göndereceğimizi ve kendimizi tanıtmamızı söyledi. Önce sizin göndereceğinizi sanıyordum, hatta öğretmenimiz hepimizin birer mektup arkadaşı olacağını bize duyurduğundan beri senin mektubunu heyecanla bekliyordum. Ama ilk bizim yazmamız gerekiyormuş. Dün sınıfta kura çektik. Senin isminin ve adresinin yazılı olduğu kâğıt bana çıktı. Senin ismini çok sevdim, o yüzden çok mutluyum. İyi ki bana çıkmışsın.
Sen de beşinci sınıftasın, değil mi? Ben 5-A şubesindeyim. Peki sen sizin okulda hangi şubedesin? Bence B şubesinde okuyan öğrenciler, hep yaramaz oluyor. Eğer B'deysen, sence de öyle mi? Bak, mesela annem evin yakınındaki okulda 1-B şubesinin sınıf öğretmeni, eve hep bitkin geliyor.
Ailemi tanıtayım sana. Annem, dediğim gibi öğretmen. Sınıf öğretmeni. Çok iyi bir öğretmen, bütün öğrencileri Melek öğretmenlerini annesi gibi seviyor. Çocukları olarak biraz kıskanıyoruz, paylaşmak istemiyoruz annemi. Babam da öğretmen. Ama o lisede hoca. Kimyacı. Biliyorum, kızan bağıran bir hoca değil, ama herkese düşük veriyor. Öğrencileri daha çok çalışsın istiyor. O yüzden öğrencileri tarafından annem kadar sevilmiyor olabilir. Bir de babamın öğrettiklerinden hiçbir şey anlamıyorum. Bazen öğrencilerinin sınav kâğıtlarını okuyor, sonra beni yanına çağırıyor. Puanları doğru toplamış mı, ben kontrol ediyorum. O sırada dersin içeriğini anlamaya çalışıyorum, ama kimya çok karışık...
İki kardeşim var: Meltem ve Mert. Ailemizdeki herkesin ismi 'M' ile başlıyor, fark edebildin mi? Annem Melek, babam Murat, Melis, kız kardeşim Meltem ve en küçük kardeşim Mert... Meltem benden beş yaş küçük. Yaramaz değil ama çok konuşuyor. Yeni başladı okula o da. Okulu çok seviyor, sabah beraber hazırlanıp geliyoruz. Hiç susmuyor. Bir gün bilim adamı olacağım, diyor. Bir gün uzaydaki pembe bir gezegen keşfedip orada kedi şehri kuracağını, beni oraya asla almayacağını anlatıyor, ama hep bir şeyler anlatıyor. Bir de sürekli sokaktaki kedilerin peşinden koşturuyor. Annemin okul için hazırladığı sandviçlerden parçalar koparıp kedilere veriyor. Geçen gün ne oldu, biliyor musun? Bizim okulun yakınlarında yavrulayan turuncu bir kedi var. Meltem ilk derse girmemiş, yavruların kaldığı yeri bulmuş, sonra hepsini eve götüreceğim diye tutturmuş. Beş tane yavrunun hepsini okul çantasına tıkıştırıp sınıfa öyle gitmiş. Sınıf öğretmeni durumu fark etmiş tabi...
Bir de miniğimiz Mert var. O daha bebek ama. Önümüzdeki ay 1 yaşını dolduracak 11 aylık şimdi. Annem okuldayken teyzeme bırakıyor onu. Teyzem, okula çok yakın oturuyor zaten. Annem boş zamanı olduğunda arada Mert'i kontrol etmeye gidiyor.
Hobilerimizden de bahsetmemiz iyi olurmuş Yıldız Öğretmenimizin dediğine göre. Ben kitap okumayı seviyorum, ama film ve dizi seyretmeyi daha çok seviyorum. Meltem ile çoğu zaman kavga etsek de, bazen onunla oyun oynaması çok zevkli oluyor. Birlikte sulu boya yapıyoruz. Annem izin verdiğinde birbirimize makyaj bile yapıyoruz. Dans etmeyi de çok severim. Cumartesileri dans kursuna gidiyorum.
Ben böyle bir kızım işte, sevgili Elif Ada. Seni tanımak için sabırsızlanıyorum. Mesela sen nelerden hoşlanırsın? Kardeşlerin var mı? Yalova nasıl bir şehir? Bafra çok sıkıcı bir şehir mesela. İstanbul'u çok merak ediyorum ben,Yalova da yakın mı oraya? Aynı bölgedesiniz ya hani? Gittin mi hiç?
Mektubunu heyecanla bekliyorum.
Sevgilerimle,
Melis
Not: Hımm, bu mektuplar da neyin nesi şimdi? ;)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
OPIA
FantasyHer özel hikâyenin bir serimi, düğümü ve çözümü vardır. Bazılarında bu sıra yer değiştirmiş olabilir. Hatta bu sırayı değiştirme çabası, hikâyenin ana fikri olabilir. Benimkisi biraz öyle. O yüzden biraz tuhaf, biraz olağan dışı ama kesinlikle çok ç...